Hazır Türkçe Basılmışken serisinde bir iki farklı işe şöyle bir baktıktan sonra yine “güvenli kale”me, tanıdığım, bildiğim, hatta orijinal çıktığı zamanda okuduğum bir çizgi romana döndüm. Bugün ki konuğumuz filminin gösterime girmesine artık günler kaldı diyebileceğimiz Deadpool‘un, bizim “Deadpool’u Deadpool Yapan 10 Muhteşem Çizgiroman” listesine de aldığımız “Suicide Kings” ya da JBC tarafından çevrildiği haliyle “İntihar Kralları” hikayesi.

Bu çizgi romanı anlatmaya 2008 yılında tam da Secret Invasion‘ın göbeğinde tekrar yayın hayatına başlayan Deadpool serisinden başlamak lazım. Önceki halinden farklı bir yola giren, Deadpool’u biraz da ana evrene katabilmek için çeşitli özelliklerinin törpülendiği ama alameti farikası olarak görünen çılgınlığını da kaybetmemek için bazı şeylerin abartıldığı bir dönemden bahsediyoruz. Deadpool’un kafasında artık birbirinden farklı kişiliklere sahip iki ses var. Dolayısıyla eskiden olduğu gibi çok fazla dördüncü duvarı kırmasına gerek kalmıyor. Para için her şeyi yapan kimliği yerine kahraman olmak isteyen, iyilik yapmaya çalışan, bunu yaparken uçlarda gezinen, deliliği biraz daha arttırılmış, yani sonuç olarak daha pazarlanabilir hale getirilmiş Deadpool’cuğumuz. Sonrasında kanımca hikayelerin iyice suyunun çıktığı, saçmalamaya başladığı bir döneme doğru ilerlenildi.

818257-prv2716_pg7

Suicide Kings tam olarak bu dönemle geçmiş dönem arasında bir nevi geçiş görevi görebilecek, hikaye kafası olarak eski usüle yakın ama anlatım, karakter özellikleri ve görsel olarak yeni döneme bağlı bir şekilde çıkıyor karşımıza. Bu vesileyle döneminde Deadpool’a başlamak isteyenler için ideal bir romandı aslında. Hala da karakteri şöyle bir tanıyan, “Filmi gelecekmiş, neymiş ki acaba?” diye düşünenler için karakteri çizgi romandan tanımak adına Türkçe’ye çevrilen hikayeleri arasında en uygunu bu bence. Çünkü ne çok uçlarda, gerçeklikten tamamen kopuk, ne de karakteri bir şeylere uydurmak adına özünden çok farklı bir hale getirilmiş. İkisinin arasında olması filmden de ne beklememiz gerektiği açısından güzel bir örnek.

Hikayemize geçelim, kahramanımız, zengin bebesi Conor O’Shea tarafından bir iş için tutulur, ancak kısa sürede bunun Spidey’nin kötülerinden Tombstone tarafından tezgahlanmış bir tuzak olduğu, tüm olayın Deadpool’un öldürülmesi için yapılmış bir bahis üzerine kurulu olduğu ortaya çıkacak, kahramanımız bir anda halk düşmanı haline gelecektir. Hikaye de Deadpool’un kendini aklama çabasını anlatıyor. Bu noktada kahramanımızın karşısına “Marvel Knights” serisinin ya da başka bir tabirle Marvel’ın sokak seviyesi kahramanlarının temelini oluşturan Punisher, Daredevil ve Spider-Man‘in de devreye girmesiyle olaylar bambaşka boyutlara taşınıyor.

eye1_by_projectcorndog-d99i7e1

Tahmin edebileceğiniz gibi Punisher bu süper kötü olduğunu düşündüğü kahramanımızı yeryüzünden silebilmek, Daredevil suçsuz olduğuna inandığı Deadpool’u aklamak, Spidey de kahramanımızla keyifli diyaloglar olsun, hoş bir sinerji yakalansın, bir de Spidey’nin kitlesi de bu çizgi romanı alsın diye dahil oluyor. Hepsi de hikayeye güzel katkılar bu arada. Konunun Marvel evrenine bu şekilde bağlanması başarılı olmuş ve bu hareketle normalde solo hikayeleri daha keyifli olan Deadpool’un diğer karakterle de güzel dinamikler yakalayabileceğini de göstermişler. Tabii hikayeyi anlatırken bu karakterler var diye Deadpool’u özünden de çok kopartmamışlar. Punisher’la kapışırken hayal dünyasına giren, Spidey ile sohbetlerin de güncel referanslar kullanan, Daredevil’le alay eden bir Deadpool var yine karşımızda. Kendi kendine konuşması da cabası.

Bu arada JBC’nin basımında artı olarak yine aynı dönemde “One Shot” olarak yayınlanan “Games of Death/Ölüm Oyunları” öyküsü de ana hikayenin ardından bu ciltte yer almakta. Tamamen bağımsız, eski kafaya yakın, daha vahşi bir Deadpool hikayesi isteyenler için keyifli bir ek olmuş. Deadpool’un zengin bir adamın oğlunu kurtarmak için ölümcül bir reality show’a katılmasını anlatan bu hikaye tek başına satın almaya değmez ama bu cilt içerisinde size eğlenceli bir hikaye sunacaktır.

736264-prv2219_pg6

Teknik bir değerlendirme yaparsak, ilk hikaye Mike Benson ve Adam Glass tarafından yazılmış ve Carlo Barberi tarafından çizilmiş. Hikayenin başarılı yanlarını yukarıda anlattım, genel olarak Deadpool karakterine ve külliyatına, bir o kadar da Marvel evrenine son derece uygun hikaye anlatılmış. Carlo Barberi’nin çizimlerinin de anlatım konusunda son derece başarılı olduğunu, o çılgınlıkla-ayakları yere basma dengesini güzel verdiğini düşünüyorum. Zaten modern Marvel tarzına da son derece uygun. İkinci hikayeyi Mike Benson kendi yazmış, çok ahım şahım bir hikaye olmasa da karakterimize ve temamıza güzel yedirilmiş. Shawn Crystal‘ın çizimlerinin ise benim çizgi romanda çok sevmediğim bir tarz olmasından kaynaklı hoşuma gitmedi ama kötü de diyemem açıkçası. Basım kalitesi açısından her zaman ki kalitesini korumuş JBC, çeviride de beni çok rahatsız eden bir duruma rastlamadım.

Evet çizgi roman severler. Yine oldukça başarılı ve okumaya kesinlikle değecek bir çizgi roman var elimizde. Daha önce dediğim gibi, “Deadpool şunu öldürüyor” ve türevi serilere kıyasla daha ayakları yere basan, daha gerçeklik pusulasını kaybetmemiş ama yine de karakterin özünü de sonuna kadar yansıtan bir Deadpool hikayesi arıyorsanız mevcut tarih itibariyle kendi dilimizde en uygun roman bu olacaktır. Filmin de bu tona yakın bir havada olacağını düşündüğüm için ne beklememiz gerektiğini bize güzel bir şekilde gösteriyor kanımca. Gönül rahatlığıyla alabilirsiniz.

ea7bd137efa29cd4bf7afdf2c0513f3f

Bir çizgi roman incelememizin daha sonuna geldik. İncelenmesini istediğiniz çizgi romanlar varsa, incelemelerle ilgili farklı düşüncelerinizi paylaşmak isterseniz yorumlara ekleyebilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşene kadar esen kalın efendim.

Author

A Man Who Walks Alone... @tutkutuzlu

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.