Marvel’ın üzerimize içerik yağdırdığı 2021 senesinin son yapımlarından biri, The Eternals oldu. Angelina Jolie ve Salma Hayek sebebiyle epey pahalı gözüken kadrosu ve Akademi ödülü sahibi yönetmen Chloé Zhao’nun projeye dahil olması filme karşı olan beklentileri epey yükseltmişti. Bu kadar yatırım ve tanıtıma rağmen film MCU’nun Rotten Tomatoes skorlamasına göre ilk “Rotten” skorlu filmi oldu.
Gelin bu film gerçekten bu kadar kötü eleştirileri hak ediyor mu, ediyorsa bunun sebepleri nelerdir diye spoilersız iki kelam da biz edelim.
Marvel’ın En Uzun ve En Karmaşık Filmi
Bir kere filmin anlatmak istediği çok şey vardı. MCU’da bir kez dahi bahsi bile geçmeyen, hiç tanımadığımız Eternals kadrosuyla tanışmış olduk, her bir Eternal karakterinin kişiliklerini ve amaçlarını öğrendik. Genellikle bir filmde bütün karakterlerini tanıtmaya çalışan filmlere ne oluyor DC’de çok örneği görüldü. Marvel neden bu yola gitti hiçbir fikrim yok.
Devam edelim. Eternals kavramının kendisini de tanıdık. Fragmanda da sorulan Eternals neden var, bu zamana kadar neredelerdi gibi soruların cevaplarını aldık. Bu cevaplar bizi çok da tatmin etmese de en azından bir cevaba kavuştuk, kabul ediyoruz, çok güzel. E bir de aksiyon sahneleri var, onları da ekledik. E bir de devam filmine yem atmak lazım. E son olarak araya mitoloji ve din göndermeleri de serpiştirmek lazım, değil mi?
Derken film oldu mu size iki buçuk saat?
Film bu kadar uzun olunca, bir de üstüne eksiği fazlasından çok olunca da, haliyle bu da filmin eleştirilerine yansıyor. Uzun olmasına rağmen ucu açık kalan noktalar ve tatminsiz cevaplanan hatta cevaplanmayan sorular yüzünden filmden çıkarken kafam çok karışıktı. Filmde her şey ya çok fazla açıklanıyor, ya da geçiştiriliyor. Marvel filmlerinde daha önce bu yaklaşımı görmüş olabiliriz fakat bu kadar büyük bir tezatlığa ilk defa tanık oluyoruz.
Bir de nedense bayatlamış romantik sahneler veya bayramlarda yayınlanan banka reklamı gibi görüntüler filmi adeta ele geçirmiş. Seyirciye duygu aktarması için kullanılan bu sahnelerin fazlalığı ve yersizliği arada gözlerimizin devrilmesine sebep olmadı değil, ki bu da bende istenilenin tam tersi bir etki yarattı. Karakterlerin motivasyonuna katılamadığım gibi onları ciddiye almayı da bir süre sonra bıraktım. Halbuki hem film için hem de MCU için kritik meseleler konuşuluyordu ama ben onun yerine gereksiz romantizm izledim. Ne gerek vardı?
Bütün bunlar birleşince de filmin zirve noktasına geldiğimizde ben artık yorulmuştum. Ne Eternals ekibinin karşılaştıkları sorunlar, ne de buldukları çözümü takip etme şansım katiyen olmadığı gibi takip edebildiğim kısımlarında da soru işaretlerim sebebiyle filmin zirve noktasından yeterince keyif alamadım.
Neden Bu Kadro, Neden?
Bana kalırsa filmin en büyük falsosu başrolleriydi. Sersi’yi canlandıran Gemma Chan ve Ikarus’u canlandıran Richard Madsen’i bu filme kim dahil ettiyse rica ediyorum bir daha hiçbir filme oyuncu seçmesinler. Başrol olmaları sebebiyle en çok empati kurmam gereken bu iki karakter ile kesinlikle bir bağ kuramadım. Çok uzun zamandır tanıdığım bir evrene dahil olan karakterleri umursamam için çok güzel yazılmış bir hikayesi ve karakter motivasyonları olması gerekir. Eğer bunlar yoksa da oyunculuklar çok iyi olmalı ki ben o karakteri umursayayım. Maalesef posterin ortasına koyacak kadar önemsedikleri bu iki karakter ve onları canlandıran başroldeki oyuncular bu görevde başarısız oldular.
Neyse ki filmde nokta atışı verilen oyuncu seçimleri kararları da vardı. Angelina Jolie zaten gerçek hayatta da Yunan tanrıçası gibi gezdiği için Thea rolüne cuk oturmuştu, üstelik aksiyon sahneleri her ne kadar kanımca az olsa da kendisine çok yakışıyordu. Kingo rolünde Kumail Nanjiani başta olmak üzere Eternals ekibinin geri kalan her karakterine kanım acayip ısındı. Filmin parlayan yıldızı ise genç yaşına rağmen filmi sırtlayan oyunculardan biri olan Sprite karakterini canlandıran Lia McHugh oldu. Salma Hayek ise bir Marvel filminde görmeye alışık olmadığım tatta bir anaçlık ve liderlik arasında gidip gelen rolü ile kafamı karıştırdığı ile kaldı ama yine de kabul edip geçtim.
Kısacası başroller haricinde Eternals kadrosu bana yeterli geldi. Birkaç filmde daha görsem gözüm de alışır.
Filmde İyi Bir Şey Yok Mu?
Filmin en büyük başarısı, bu kadar çok çeşitli bir karakter topluluğunu yönetebilmekti. Irk, dil, din, cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımı yapmadan oluşturduğu kadrosunda bunu göze parmak yapmak çok kolay olurdu, fakat bu kesinlikle hissedilmedi. MCU’da daha çeşitli süper kahraman kadroları görmeyi tabii ki de isteriz. Yukarıda da dediğim gibi, başroller haricindeki Eternals karakterlerini tuttum.
Bir de klasik bir MCU filminden beklediğimiz gibi espriler şakalar havada uçuşuyordu. Bunlardan bazıları bu kadar epik bir hikayede bayat gelse de genel olarak tanıdığımız MCU havasını sağlamayı başardı.
Ne Olsa Daha İyi Olurdu?
Açıkçası film kendisi ne istediğine karar verse bence muazzam olurdu. Mesela Eternals kendi kabiliyetleri çerçevesinde bir sorunla karşılaşsalar ve o sorun çözülürken ben onları tanısam beni daha tatmin ederdi. Tıpkı Shang-Chi’de ve diğer Marvel karakterlerinin ilk filmlerinde olduğu gibi. Filmdeki konuların fazlalığı ve kapsamın büyüklüğü odağımın kopmasına sebep oldu.
Bir de Sersi ve Ikarus yerine diğer Eternal’ları daha çok izlemeyi tercih edebilirdim. Druig’in hikayesi, Sprite’ın gelişimine daha da odaklanılsaydı kesinlikle daha keyifli ve izlemesi daha ilginç bir film olurdu.
Özetle filmin çok eksiği ve yanlışı var, fakat “Rotten” skor alacak kadar da kötü değil. Ortalama bir Marvel filminin altında olduğu ise kesin. Aksiyon sahneleri bolca olmasına rağmen koreografisinin zayıf ve fazlasıyla CGI olması ve ilginç müzik seçimlerinden bahsetmiyorum bile. Hikayesi veya sempatikliği sayesinde sevdiğim belli başlı karakterler ve arada beni güldüren sahneler olmasa filmden mutsuz ayrılabilirdim. Filmin kendisinin Marvel için büyük etkisinin olacağına da neredeyse kesin gözüyle bakabiliriz. Bu sebeple beklentileri yüksek tutmayın, oturun ve keyifle izlemeye bakın. Bir de iki adet after credits sahnesi var, sakın ha kaçırmayın.