Bundan beş yüz yıl önce bitmiş olması gereken tartışmaların, hâlâ sürüyor olduğunu görmek tarif edilemez bir şaşkınlık yaratıyor bende. Dünyanın yuvarlak olduğu, herhangi bir ırkın bir diğerine karşı hiçbir üstünlüğünün olmadığı, aşıların birçok salgın hastalığın önüne geçtiği ya da güvercinlerin devlet tarafından hepimizi izlemek için kullanılan birer drone oldukları gerçeklerini hepimiz kabul ettik sanıyordum ben. Ama tabii ki gerçek böyle değil ve tıpkı Van Gölü canavarı gibi aşı karşıtları da hayatımızın bir gerçeği. Özellikle son zamanlarda sevdiğimiz insanların aşı karşıtı çıkması bizi üzüyor. Öte yandan ünlü insanların aşı karşıtı çıkması sadece üzmekle kalmıyor, sevdiğimiz birçok sektörü de tehdit ediyor.
Pandemi başladığından beri birçok sektör çok zor zamanlardan geçti. Tabii her zaman olduğu gibi azdan az, çoktan da çok gitti. Sokağa çıkma yasakları, sosyal mesafe zorunlulukları gibi tedbirlerden en çok eğlence sektörü etkilendi. Eğlence sektörünün önde gelen temsilcilerinden olan film sektörü de Covid-19’un yol açtığı zor şartlardan nasibini fazlasıyla aldı. Beklediğimiz, izlemek istediğimiz birçok film ertelenirken, bazı şansız yapımlar da tamamıyla iptal oldu. Tam biz aşı bulundu her şey normale dönecek derken bu sefer de aşı karşıtları ortaya çıktı ve her şey yine sarpa sarmaya başladı. Önceden Covid-19 yüzünden zor zamanlar geçiren Hollywood’un şimdilerde ise aşı karşıtları ile başı dertte.
Hollywood Reporter‘ın yaptığı habere göre şimdilerde Hollywood aşı konusunda tam ortadan ikiye bölünmüş durumda. Kimi yapımcılar bir projede çalışacak herkese aşı zorunluluğu getirirken, kimileri ise başkasının vücuduna biz karışamayız gibi söylemlerde bulunuyor. Öte yandan aşısız insanların yol açtığı sorunlar ise projeleri tehlikeye atmaya devam ediyor.
Habere göre Ağustos ayında çok önemli bir oyuncunun Covid olması üzerine, oyuncunun film projesine sahip olan yapım şirketi, tam yedi basamaklı bir meblağda zarara uğramış. Oyuncunun ve yapım ekibinin sette pandemi kurallarını hiçe saydığı bilinirken ayrıca aşı karşıtı söylemlerde de bulunduğu kayıtlara geçmiş. Hollywood Reporter bu ünlü oyuncunun ismini açıklamazken, oyuncunun menajerinin de bu konuda hiçbir açıklama yapmadığını kayıtlara geçiriyor.
Başlarına böyle bir felâket gelmesini istemeyen diğer yapım şirketleri de kendilerince önlemler alıyor. Örneğin Disney, bu ayın ortasından itibaren tüm yapımlarına Covid-19 aşı durumunu gösteren etiket zorunluluğu getirecek. Bu setlerde çalışan gerek aktör gerekse diğer set çalışanları aşı durumlarını göstermek zorunda olacak. Fakat aşı yaptırmayı reddeden çalışanlara karşı ne tür bir yaptırımın olacağını henüz bilmiyoruz. Sanırım bunu ilerleyen zamanlarda, Black Panther: Wakanda Forever setinde öğreneceğiz.
Zira bizim biricik Shuri’miz, Letitia Wright bir aşı karşıtıymış! Daha önce sosyal medyada yaptığı aşı karşıtı paylaşımlardan dolayı Amerika temsilcisi ile yollarını ayıran ünlü oyuncumuz, bu görüşünü savunmakta kararlı gözüküyor. Öte yandan Covid-19 için önlemlerini sıkı tutmak isteyen Disney’in buna nasıl cevap vereceğini bilmiyoruz.
Yani anlayacağınız zaten Chadwick Boseman’in ölümünden sonra yıkılıp en başından planlanmaya başlayan Black Panther filmi, bu sefer de Letitia Wright’ın aşı karşıtlığı yüzünden Shuri’yi kaybetmek ile karşı karşıya. Disney her şeye rağmen ünlü oyuncuyu filmde tutar mı, Wright aşı zorunluluğu getiren bir şirkette çalışmaya devam eder mi, bunların hiçbirinden emin değiliz. Emin olduğumuz tek bir şey varsa Black Panther filmi için kötü günleri geride bıraktık, şimdi önümüzde daha kötü günler var.
