Dün Marvel Now‘ın yeniden damgalanmış All-New Marvel Now serisi yepisyeni bir seri bıraktı bizlere: She-Hulk. Karaktere seneler içerisinde ne kadar aşinasınız bilemiyorum -ben kesinlikle değildim. Ama Charles Soule ve Javier Pulido‘nun başlattığı yeni seri öyle gözüküyor ki baya güzel yerlere yürüyecek. En azından She-Hulk #1 bunu gösteriyor.
Bunu neye dayanarak söylüyorum? İsterseniz önce negatifleri aradan çıkartalım. Pulido‘nun çizim tarzı benim gözüme pek hoş gelen bir çizgi değil. She-Hulk’ın üç şampiyona kazanmış body-builder gibi resmedildiği günlere dönelim demiyorum, ama bu “yeşil süpermodel” kıvamı, Pulido’nun elinde iyice elle tutulur hâle gelmiş.
Yalnız bunun kasten verilmiş bir karar olduğu da aşikar. Pulido’nun çizimi, yönünü Soule’un kelimelerinden belirlemiş. Çok net bir hukuk hikayesi bu. Araya serpiştirilmiş birkaç yapay aksiyon sahnesi de olmasa, baya da kesintisiz bir hukuk hikayesi olacak. Mesele Jennifer Walters‘ın çalıştığı dev hukuk firmasından ayrılmasıyla başlıyor. Sebep ona bir avukat gözüyle değil, “Süper arkadaşlarını getirir, para kazandırtır” gözüyle bakıyor olmaları.
Onun sinirini barda atarken de Stark Industries‘e dava açmaya niyetlenen, ama hem davanın doğası, hem de davanın açılacağı firmanın Stark Industries oluşu yüzünden açacak avukat bulamayan bir kadınla tanışıyor. Mesele böyle start alıp, mahkeme salonlarında, hukuki terimlerde ve avukat idealleri üzerine ufak değindirmelerde ilerliyor.
Soule’un en büyük başarısı, Walters’ın tavrını, karakterini net çizgilerle çekmek olmuş. Bütün bu hukuki vesvesenin içerisinde Walters‘ın nerede durduğunu hem ona karşı duranlardan, hem de kendi pozisyonunu açık eden beyanlardan çok net anlıyorsunuz. Bu netlik de açıkçası genelde hukuk hikayelerinin içine saplandığı terim denizinden eseri açık bir şekilde sıyırıyor.
Tek bir şikayetim var. She-Hulk‘ın sabit bir kadroya ihtiyacı olabilir gibi duruyor. Final, bunun olabileceğinin imalarını taşıyor zaten, ama şimdilik She-Hulk’ın bir destek ekibinin olmayışı fazlaca göze batmakta. Bunun sebebi “oha yalnız başına nasıl halletti” gibi bir inandırıcılık eksikliği değil, Walters’ın ne düşündüğünü, ne planladığını anlatacağı bir kadrosunun olması; bizi de, yazarı da daha rahatlatacaktır.
Ha okunur mu? Okunur. Açıkçası She-Hulk‘ın hikayeleri bundan sonra da güzel olacağa benziyor, en azından #1’in bitişi, gelecek sayılarda da çizginin pek fazla “yeşil kadın dayak atıyor” konseptine dönmeyeceğine delalet. Sağlam bir hukuk çizgi romanı mı? Hayır, ama kanımca sağlam bir kadın karakter izleyebileceğimiz mecraya doğru yürüyor.