Henüz sinema sektörü çizgi roman uyarlamalarına yeni yeni coşmaya başlamışken X-Menler, Spider-Manler arasında kızıl bir iblis kendini sahneye atmıştı: Mike Mignola’nın yaratıcısı olduğu Dark Horse Comics karakteri Hellboy; 2004 yılında, Meksikalı yönetmen Guillermo del Toro‘nun olağanca grotesk dokunuşuyla beyaz ekrana taşınmıştı. Del Toro’nun eşsiz tarzı, Ron Perlman’nın cuk oturan performansı ve 2008 yılında çıkan ikinci film Hellboy: The Golden Army’nin de başarısıyla Hellboy kendisine geniş ve sadık bir kitle edinmişti. Fakat üçüncü filmin masaya yatırıldığı vakitlerde Marvel, Iron Man ile ilk atağını yaptığından, DC The Dark Knight ile çıtayı fersahlarca öteye taşıdığından Hellboy gölgede kalmış; del Toro’nun arzu ettiği bütçe sağlanamayınca da pabucu zamanla dama atılmıştı.

Ancak yeniden yapımların altın çağında mantığını dinleyen herkes Hellboy’un da bir gün dirileceğini tahmin edebilirdi. Öyle de oldu: Summit Entertainment himayesindeki ve Neil Marshall yönetmenliğindeki Hellboy, 2019 yılında Dark Horse’un ilk reboot filmi olarak sinemaya geri dönüyor. Dönüşün başında del Toro’nu olmaması ve Perlman’ın rol için tercih edilmemesi sadık hayranlarca huysuzlanarak karşılansa da huysuzluk Hellboy’un mayasında olduğundan ciddi yorumlar yapmak için en azından fragmana ihtiyacımız vardı. Ve işte o fragman geldi:

https://www.youtube.com/watch?v=z_tkfKeWEro
Neil Marshall karanlık tonlara sahip bir yönetmen. Henüz bunu dünyaya ilan edecek mühür niteliğinde bir uzun metrajı olmasa da Game of Thrones’un çokça brutal, çokça kasvetli Blackwater ve The Watchers on the Wall bölümlerine bakarsanız Marshall’ın ne cins bir yönetmen olduğunu anlarsınız. Yönetmen böyleyken, del Toro geçtiğimiz yıllarda herkesi sert bir Hellboy filmi için gazlamışken, yapımcılığı kitle kaygısı olmayan Summit Entertainment üstlenmişken herkes yeni Hellboy filminin sert ve karanlık bir çizgide seyretmesini bekliyordu. Lakin fragman hiç öyle söylemiyor.

Esprilere ve mimiklere yoğunlaşan fragmandan anlaşılıyor ki bir kez daha tezatlardan beslenen bir “Bu kırmızı korkunç şey aslında çok eğlenceli bir iyi adam ha, yeminle bak.” filmi beklemeliyiz. Bu da beraberinde bolca süperkahraman esprisi ve olay komedisi getirecektir. İlk Hellboy filmine ve birçok Hellboy çizgi romanına baktığınızda bunlar karaktere öyle çok da ters şeyler değil ama kabul edilebilir olmaları için tek bir şart var; o da Hellboy’un kendine has grotesk atmosferini yaratabilmek. Çünkü o atmosfer içinde ne kadar bayağı şeyler yapsanız da bir şekilde ilginç ve orijinal gözükmeyi başarıyor. Gelgelelim fragman o atmosferden de yoksun. O yüzden manzara şimdilik pek iç açıcı değil. Masada duran şey daha çok bir Deadpool hatta Suicide Squad gibi gözüküyor.

Diğer detaylara baktığımızda; müzik oldukça sıkıcı, Sasha Lane merak uyandırıcı, Ian McShane her zamanki Ian McShane, David Harbour Hellboy rolüne bütün aksi düşüncelere rağmen gayet yakışıyor, görüntüler çaresizce del Toro’yu özletiyor.

Bakalım bu ilk intibalar, film sonrası kendilerini doğrulayacaklar mı? Yoksa Hellboy 3’nin pabucunun dama atılmasını en azından affedebileceğimiz kadar tatmin edici bir Hellboy rebootu mu izlemiş olacağız?

 

Author

Lord olmak için yola çıkan gariban geek kendini bir anda yazar olarak buldu. Geek kültürüyle küçük şakalaşmalarını, sinemayla flörtlerini yazıya dökmek için burada. Muhitte Geek_Lord olarak bulabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.