SyFy’ın gençlere hitaben onların sevdiği her şeyden biraz katarak ortaya çıkardığı dizi The Magicians acaba güzel bir karışım mı olmuş yoksa Frankeinstein Canavarı’na taş mı çıkartmış? İlk Bölüm Canavarı’nız sizin için inceledi!
İlk Bölüm Canavarı Ozan Cem Yılmaztürk’ün kalemiyle incelemelerine devam ediyor. İlk Bölüm Canavarı, üstümüze yağan yüzlerce dizi arasından hangisi kime gider, değer mi değmez mi, bakmaya varar vermiş bir canavardır. İlk bölüme bakar, azıcık wiki kurcalar, tavsiyelerini verir kaçar! Dizilerle ilgili yorumlar kesinlikle objektif değildir, geek izleyicinin keyfine göre ayarlanmıştır! Bu yazılarda sadece ilk bölüm ile ilgili olmak üzere spoilerlar olabilir.
Özet Geç!
Quentin Coldwater kafayı fantastik bir kitap serisine takmış, asosyal bir üniversite mezunudur. Bir dönem aynı takıntıya sahip ama şimdilerde Instagram’da takipçi sayısı on binlere çıkan çocukluk arkadaşı Julia, Quentin’i kendisini toparlaması gerektiğine ikna etmeye çalışır. İkilinin gerilimi son bulmadan Quentin’in kafaya taktığı fantastik dünyanın gerçek olduğu anlaşılır.
Ne Kadar Uzun?
Bölümler ortalama 1 saat. İlk sezonu bitmiş ve ikinci sezon onayını almış.
Neyi Seven Bunu Da Sever?
Teen Wolf, Supernatural, The Secret Circle…
Ne Beklemeyin?
X-Men’in okulda geçen sayıları (Ben o umutla izlemiştim), Harry Potter…
Biraz Daha Detay ve Yorum?
Dizide sıradan insanların kolay kolay ulaşamadığı bir sihirbazlık okulu var. Tanıdık geldi mi? Evet, Harry Potter. Dizide aynı zamanda büyülü bir dünyaya açılan antika bir dolap var. Anımsıyor musunuz? Aynen, Narnia Günlükleri. Bir de dizide diğer bölgeleri sömüren bir başkent var. Şaka, şaka; bir Hunger Games aparılmamış. Uzun sarkazmın kısası SyFy hazır genç-yetişkin meydanı boşken meydanı eskiden doldurmuş olan şeylerden bir canavar yaratmış. Canavar diyorum, neden mi? Şöyle:
Her şeyden önce dizi çok kopuk. Biraz da bundan koyalım, aman şuradan da prim yapalım kaygısıyla buhranlardan seks sahnelerine, sihirlerden entrikalara bir bölümde kendini vuruyor. Karakter geliştirmekten öyle çekinilmiş ki karakterler olaylara öylece kafadan giriyor. Olayın nasıl geliştiği de aynı karakterin nasıl geliştiği gibi bilinmiyor aynı zamanda. Yani biraz spoiler olacak ama ipucu gib konuşmamak için somut bir örnek vereyim: Julia’nın, Quentin’e büyümesi için nutuk çekmesinden dakikalar sonra iki karakterde bir şekilde kendilerini büyü okulunda buluyorlar. Bir sınava tabii tutulup büyünün gerçekliği konusunda bir büyü memurunun sözlü teyidiyle ikna ediliyorlar ve bu andan sonra iki karakterin de ortada bir büyü okulu olduğuna dair gram şüphesi olmuyor. Biri okulda okumaya başlıyor diğeri ise sınavı kazanamadığı için mezun kalmanın depresyonunu yaşıyor.
Diziye kolon olması gereken bu iki karakterin hatta karakter olamamış tiplerin oyunculukları da fiyasko durumunda. Başrollerin castı fiziksel olarak bile iyi yapılamadıktan sonra geri kalan tiplerden bahsetme ihtiyacı bile duymuyorum. Her birinin klişe görünüm ve kişiliğe sahip olduğunu bilmeniz yeterli.
İçinde sihir olan bir işin gizemli olmaya çalışması da kaçınılmaz. Bu çabayla bir sorunum yok yanlış anlaşılmasının. Ancak bu çabanın bu kadar kolay yüze göze bulaştırılabilmesini şaşkınlıkla karşıladım. Bir büyü okulunun varlığı zaten başlı başına bir gizem unsuru olabilecekken bunu sıradanlaştıran dizi, bizleri biz henüz dizinin acelesine yetişemeden kötü sihirbazların ve karşı örgütlerin gizemine bulaştırmak istiyor. Bunlar doğası gereği elbette gizemli unsurlar ancak bu kadar acele ettirilmeleri ve o ana kadar hiçbir şeyin doğru yapılamamış olmasıyla potansiyelden yoksun gözüküyorlar.
Devamı Nasıl Olur?
Kızlarının ekseriyetle Instagram familyasından seçilen ve nasıl olduysa erkekleri Biscolata yoğurmayan gençlik dizisi The Magicians sonraki bölümlerinde yaratmaya çalıştığı gizemleri 500 metre öteden görülebilecek yöntemlerle çözeceklerdir.
Ve Sonuç! İzler Miyim?
Katiyen izlemem. Asla izlemem. İlk bölümü son dakikasına kadar izlemek Geekyapar için yaptığım en büyük fedakarlık olabilir.
