Bu yazıda, duyurulduğu dönemden beri takibe aldığım, istek listeme eklediğim ve çıkışıyla da bir an önce deneyimlemek istediğim ilginç bir oyundan bahsedeceğiz: Genesis Noir. Daha ilk görüşten ilgi çekici bir temaya ve sanat tasarımına sahip olduğunu fark etmek hiç zor değil. Zaten ilk gördüğüm andan beri görselliğiyle beni tavlamayı başaran bir oyundu. Şimdi gelin, Genesis Noir nasıl oyunmuş bir bakalım.
İlk Kayıt Noktası, oyun seçmek için fazla zamanı, oyun satın almak için fazla parası, hem fazla zamanı hem de fazla parası olmayanlar ya da her ikisine de bol bol sahip olup, “oyun almadan önce bir de sizden dinleyelim” diyenler için yaptırılmış bir inceleme hayratıdır. Oyunların incelemeleri kesinlikle objektif değildir. İlk birkaç dakikadan spoilerlar içerebilir.
Özet Geç
Küçük bağımsız bir ekibin elinden çıkan Genesis Noir, özetlemesi ve birkaç cümleyle büyülemesi zor oyunlardan ama bu oyunun ne kadar ilginç olduğu ve şu an bunu size anlatmak istediğim gerçeğini değiştirmez. Point & Click ve macera türünde diyebileceğimiz bu oyunda, siyah ve beyaz renklerin dansına sahip bir dünyada, saatçi bir karakteri oynuyorsunuz. Amacımız ise sevdiğiniz kadını kıskanç bir tanrı olan The Big Bang’in saldırısından kurtarmaya çalışmak. Bu esnada da boyutlar arasında kozmik bir maceraya çıkıyor, bir oraya bir buraya koşuyorsunuz -daha doğrusu tıklıyorsunuz- ve bazı bulmacalar çözüyorsunuz.
Ne Kadar Uzun?
Genesis Noir, aslında bir oyuncuya bu tarz bir oyun için oldukça yeterli düzeyde bir deneyim sunuyor. Dört saat civarında süren bu maceranın sonunda ne daha az ne daha çok sürmesini ister bir hale geliyorsunuz. Yaşadığınız deneyim tam kararında.
Neyi Seven Bunu da Sever?
Point & Click türü her ne kadar eski bir tür olsa da, sunduğu deneyim bugün yine puzzle-platform ve macera türünde oyunlarla benzer. Ancak Genesis Noir öyle bir oyun ki bunun kadar ilginç ve sürükleyicisini oynadığımdan şüpheliyim. Özellikle böylesi büyüleyici sanat tasarımına sahip, görsellikle sesin mükemmel bir şekilde iç içe geçtiği bir oyun kolay çıkmaz.
Neyi Beklemeyin?
Bu oyundan hızlı bir aksiyon veya çok iyi kurgulanmış bir hikaye anlatımı beklemek hata olur. Genesis Noir’ın asıl büyüsü sanatında gizli ve eğer bu oyundan sanatının dışında sürükleyici bir oynanış veya çeşitli aksiyon dinamikleri bekliyorsanız, beklemeyin. Bunun yanında oyuna sadece bir Point & Click oyunu demek de haksızlık olur. Kendi içinde ilginç yöntemler deneyen ve oyuncuya farklı bir deneyim sunmak isteyen bir oyun Genesis Noir.
Oyunda hayvan sevme var mı?*
Ah be, maalesef bu konuda Genesis Noir eksik bir yapım. Oyunda herhangi bir hayvanı sevmek yok, ne yazık ki…
Biraz Daha Detay ve Yorum
Nasıl söylesem, hani çocukluğunuzda gittiğiniz gördüğünüz ve size çok ilginç gelen yerler vardır ya. Bu kimi zaman bir lunapark, kimi zaman bir çeşit gösteridir. Küçük bir çocuk için bu tarz küçük maceralar çok heyecan vericidir. Gördüğünüz her şey sanki bir masaldan veya uzayın derinliklerinden fırlamış gibi gelir. İşte Genesis Noir da sizi adeta küçük bir çocuk gibi hayallerinizin ötesinde bir maceraya çıkarıyor. Tabii bir de adından da anlaşılacağı üzere hoş bir noir dedektiflik havası da var, o da ayrı bir güzel.
Oyunun siyah beyaz renklerinde ve caz müziğiyle dans eden dünyasında kendinizi çok farklı yerlerde buluveriyorsunuz.. Bir bakmışsınız su altında acayip canlıların arasındasınız, bir bakmışsınız Satürn’ün halkasında. Oyun sizi o dört buçuk saat içinde öyle acayip maceralara sürüklüyor ve sizi büyülüyor ki; bir lunaparka ilk kez giden küçük bir çocuk gibi hissediyorsunuz kendinizi. Her an etrafınızda olup bitenlere bakıp büyüleniyorsunuz. İşin bir de bulmaca kısmı var ama merak etmeyin, bulmacaları öyle çok zor türden değil. Hepsi keyifli ve oyunun sürükleyiciliğini bozmayacak şekilde kurgulanmış.
Ayrıca Point & Click oyunlarının bir marifeti olan her şeyi ama her şeyi oyunlaştırma, birer oyun malzemesi haline getirme yeteneği Genesis Noir’da da fazlasıyla var. Hatta oyundaki her şeyin bir oyun malzemesine dönüşmesinin de yanında, oyunun kendisi de zaman zaman tür değiştiriyor veya bambaşka oynanış formlarına bürünüyor. Öyle ki oynadığınız oyun üçüncü şahıs kamerası türünde başlıyor, sonra bir anda izometrik bir macera oyunuyken bir anda side-scroll bir platform oyununa dönüşüyor. Üstelik şimdiye kadar saydığım bütün bu çeşitliliği size tam manasıyla anlatabilmem mümkün değil, bunlar sadece birkaç örnek. Oyunun bu kadar farklı bir deneyimi böyle kısa bir sürede hissettirmesini de ayrıca takdir ediyorum.
Oyunun en vurucu yanıysa sıkça belirttiğim üzere sanat tasarımı. Bu sanat tasarımının içine hem görsel hem işitsel sanatı dahil ediyorum çünkü oyun ikisiyle iç içe. Şimdiye kadar oynadığım ve hem görsel hem işitsel açıdan bu kadar etkileyici, büyüleyici olan çok az oyun var ve Genesis Noir onlardan birisi. Oyundaki siyah, beyaz ve grinin tonlarının dansı; harikulade caz müziğiyle öyle bir uyum sağlıyor ki siz o dünyaya kapılıp gidiyorsunuz. Çizimler zaten başlı başına büyüleyici bir unsur. Oyundaki çizimler, her saniye kendinizi bambaşka bir evrende gibi hissettirmeye yetecek türden.
Parasına Değer Mi?
Genesis Noir’ın fiyatı bugün indirimsiz haliyle 25 lira. Dört saatlik bir point & click macera oyununa 25 lira değer mi diye düşünebilirsiniz. Haklısınız da. Bu değerlendirmeyi yapmak biraz zor çünkü eğer birkaç saatlik akılda kalıcı, ilginç ve farklı oyun deneyimleri hoşunuza gidiyorsa 25 lira makul bir fiyat. Ha eğer diyorsanız ki ben o kadar kısa süreli bir deneyime ne kadar ilginç olursa olsun bu parayı vermem, o zaman da eğer Game Pass kullanıyorsanız sizi oraya davet ederim. Çünkü Genesis Noir şu an Game Pass kütüphanesinde mevcut ve Game Pass kullanıyorsanız kesin bir şans vermelisiniz.
Sonuç ve Puan: 8/10
İnanılmaz sanat tasarımı, içine sürüklendiğiniz tuhaf ve ilgi çekici dünyası, yaşadığınız farklı farklı maceralar… Genesis Noir, benim harika bir dört saat geçirmemi sağlayan ve akılda kalıcı türden kendine has bir oyun olmayı başardı doğrusu. Ancak oyun bitince kendinize “acaba daha uzun olsa oynamaya devam eder miydim?” diye sorduğunuzda; yaşadığınız deneyimin gayet tok ve yeterli olduğunu, daha da uzarsa belki sıkılabileceğinizi hissediyorsunuz. Bu yönüyle ne eksik ne fazla diyor, Genesis Noir’ı tam kararında bir oyun deneyimi sunduğu için sizlere rahatlıkla önerebiliyorum. İlk Kayıt Noktası bu oyuna 8/10 veriyor, yolun açık olsun Genesis Noir!