Bu Cuma Netflix’e gelmiş olan Iron Fist’i şimdiden bitireniniz var mı? Varsa güzel, o halde gelen eleştirileri ölçebilecek derecede bir fikriniz oluşmuş vaziyette demektir. Henüz on üç bölümü birden mağaranıza kapanıp izlemediyseniz de sıkıntı değil, en azından yeni Marvel dizimiz hakkında gelen ağır yergileri de illa bir yerde görmüşsünüzdür diye umuyoruz. Evet, Iron Fist Netflix’in şimdiye kadar ki en zayıf Marvel kahramanı olarak görülüyor. Neden mi? Nedeni muhtemelen spoiler olacak ve biz de bu yazıda sizlere spoiler yüklemesi yapmaya gelmedik. O başka yazılara kısmet artık.
Hemen kısa bir özet geçelim: Yaklaşık bir hafta öncesinden gelmeye başlayan eleştirmen yorumları üzerine Iron Fist’in o kadar da harika bir yapım olmadığı yönünde söylentiler çıktı. İnsanlar şaşırdı, beklentiler ve umutlar Karadeniz’de batan gemiler misali yere gömüldü. Daredevil’le başlayan bu Netflix hezeyanı biz geekleri uzun süredir feci sarmıştı. Jessica Jones haberleriyle coşup Luke Cage gelecek diye heyecanlanan insanlardık. Punisher dizisi haberlerine bile halay çeker olmuştuk. Netflix bu işi iyi kotarıyordu çünkü. Daredevil ile çıtayı çok yükseklere çekmeyi fazlasıyla başarmıştı. Ama bir bakıma bu tepe noktaya çıkmanın da bir bedeli olacaktı elbet: Artık ne gelse beklentiyi karşılamayacaktı. E öyle de oldu, yanlışsam düzeltin. Jessica Jones ve Luke Cage de, kendi çaplarında belli bir başarıyı elde etseler de (JJ hatta Netflix’in en çok izlenen dizilerinde en üstteydi yanılmıyorsam) bir Daredevil kadar ihya etmedi bizi. (Yiğitcan <3) Şahsen beni etmedi diyeyim hatta, genellemeyle sizin üzerinize düşen sorumluluğu da alayım. Çünkü öyle, yalan yok: Daredevil fazla iyiydi. Sonrasında gelen hiçbir şey tatmin etmedi. E hal böyle olunca da her bir dizide beklenti hep yükseklerdeyken yere ağır çakıldı.
Adım adım düşen beğeniler en son Iron Fist’te iyice gümlemiş olacak ki, Rotten Tomatoes da dahil çoğu bilindik yorumlama ve eleştirme platformunda dizi pek övülmedi, yazık. Bunun sebebine konuyu doğru işlemeleri mi, dövüş sahneleri mi, karakterler mi yoksa akıcılığı mı dersiniz hiçbir fikrim yok ama bizzat baş rol oyuncumuz Finn Jones’un bu konuda çok net bir görüşü var: Her şeyin suçlusu Trump.
Hayır bu bir şaka değil, gerçekten de dizinin bu kadar kötü eleştiriler almasının yegane sebebi Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Donald Trump’mış, Jones’un RadioTimes’a verdiği röportaja göre:
“Dünya, biz bu şovu çekmeye başladığımızdan bu yana çok değişti. Milyarder, beyaz bir Amerikan süper kahramanı oynuyorum, tam da bu tip insanların özellikle Amerika’da bir numaralı halk düşmanı olarak görüldüğü zamanlarda. […] Diziyi, Trump’ın seçilmesinden çok önceki vakitlerde çektik. Özellikle bu tipte bir insanın halk arasında hoş karşılanmadığı şu dönemde, Trump’ın başta olması ve beyaz ırkın imtiyazlarına sahip olan birini desteklemenin fazlasıyla zor olması gibi unsurları görebilmek çok ilginç.”
Eleştirmenlerin keskin oklarını savurmaya çalışan Jones’un bir de hayranlara yönelik yorumu var ki, onu da okumadan bir düşünce oluşturmayın deriz:
“Bence bu çok açık ve basit bir mesele: Bu diziler bizzat hayranlar için yapılıyor, eleştirmenler için değil. Bana kalırsa bu malzemenin kaynağı olan ve Netflix ile Marvel’a gönül vermiş hayranlar yaptığımız işi beğenecek. İşte bu kadar basit.”
Vay canına, neresinden tutsak bu sözleri bilemedik valla. Kötü yorumların sebebi Trump demesine mi yönelsek, dizilerin sadece ve sadece hayranlar için yapıldığına dair sözlerine mi, karar veremedik. Aslında bir bakıma haklı; bu yapımlar hayranları tatmin edebilmek için varlar. Onların izlemeleri ya da beğenileri var olmasa, muhtemelen bu tür diziler baştan var olmayacak türden şeyler. Ama bir yandan da eleştirmenlerin meslek olarak üstlendiği bu “eleştirme” görevini de çok yerden yere vurmamak lazım, ha Jones? Yani tamam, diziyi sadece hayranlar için yapıyorsunuz, eyvallah da… Eleştirmenin işi de o be abi? Ki ben hala Trump’la olan alakasını da çok büyük manada bağdaştıramadım ya neyse. Ha tamam, Trump’a nefret kusacak yer arıyorsak sonuna kadar arkandayım, gel beraber süründürelim portakalı. Ama ne bileyim, giriş tezin doğru değil be sanki, destekli atalım. Ben de sevmem turuncu adamı ama… E hadi ama!