Jackie Chan sevmeyen var mı? Yani bakın, altını çizerek soruyorum: sevmeyen diyorum. “Ya ne bileyim, çok da bir fikrim yok esasen” diyenleri demiyorum. Baya sevmemek, mümkün mü acaba fiziksel olarak Jackie Chan’i? Bana öyle geliyor ki Jackie Chan şöyle bir gülümseyince insanın içinde biyolojik bir tepki oluşuyor, “vay babam” diyor, bir samimiyet hissediyorsunuz.
Hepimizin şehirlerarası otobüs yolculukları ve yayınlayacak film bulamayan TV kanallarında gönlünü kaptırdığı Çinli aktörün şu sıralar pek kaşesi yok Hollywood’da. Rush Hour serisine yeni bir film çekmişti bir ara ama, çok tutmamıştı, anımsadınız mı? Karate Kid’i yeniden çekmişlerdi bir de Jaden Smith ile beraber; ancak o da merhem olmamıştı. Chan şimdi “eskilerden bir şeyi tekrar deneyelim” modelini, üçüncü bir kez denemeye hazırlanıyor. Shanghai Dawn yolda.
2000 yılında vizyona giren Tom Dey yönetimindeki Shanghai Noon, fena bir film değildi Jackie Chan’in filmografisi için. 55 milyon dolarlık bütçeye, 100 milyon gibi saygın bir hasılat elde etmişti. Bu da bir devam filmi için yeterli olmuştu zaten. İkinci film, Shanghai Knights ikilimizi 19. Yüzyıl Londra’sına götürmüş, yine 88 milyon dolar civarı bir hasılat elde etmişti. Sonra bir üçüncü film vaat edilmiş, ancak gelmemişti. On üç sene sonrasına kısmetmiş, resmen açıklandı, iki başrol –Chan ve Owen Wilson– da geri gelecek üstelik.
Filmin hikayesini ilk iki filmin de senaristliğini üstlenen Alfred Gough – Miles Millar ikilisi üstlenecek. Ancak bizzat kaleme alanlar onlar olmayacak, işin metin yazma kısmını Theodore Riley ve Aaron Buchsbaum ikilisine teslim etmişler. Hikayenin Afrika’ya uğrayacağı söyleniyor, ama net bir şey bilmiyoruz. Biz şahsen bu filmi “Ya bir çıksın, gider bakarız ama şimdi çok da yani şey edemedik” kategorisine alıyoruz. Kötü çıkarsa haşa şaşırmayacağız, ama eğlencelik çıkarsa da, ne ala?