Kurguların gerçeği aştığı noktada, ulaşılan hazzın tarifi olmaz derler. Kim dermiş bu lafı peki? Bilmiyoruz, şimdi giriş için havalı bir cümle uydurmak istedik ve böyle bir şeyle çıkageldik. Artık söylendi bir kere.
Dediğimiz gibi, kurgular bazen gerçekleri de aşar ve bu durum bünyede yerçekimsiz ortamda çilek yerken muz tadı almaya benzer. Daha önceden hiç kadın başkanı olmayan Amerika Birleşik Devletleri için birtakım hikayeler hazırlayarak “Acaba kadın başkan olsa nasıl olurdu?” gibi soruları cevaplamak için yapılan dizi ve filmler var mesela. Veep’i az da olsa denk geldikçe takip eden biri olarak, oldukça keyif aldığım bir proje olduğunu söylemeden geçemeyeceğim bu noktada. Çünkü ABD’nin bir kadın başkanı olsa ve gerçekten de bir kadın başkanın ne gibi sorunlarla karşılaşacağını sormuş olsak, ancak bu kadar komik ve yerinde tespitler içeren bir yapım ortaya çıkabilirdi doğrusu.
Veep’teki başarısı ile Julia Louis-Dreyfus gönüllerdeki kurgusal kadın başkan tahtını, şimdilerde bir Netflix yapımı ile tekrar sultanımız olmaya hazırlanan Jennifer Aniston’a bırakmaya hazırlanıyor. Sıkı durun, çünkü bu sefer de Kraliçe Aniston politik komedinin tozunu attırmaya geliyor!
The Hollywood Reporter’ın haberine göre ABD’nin ilk lezbiyen başkanını canlandıracak olan Jennifer Aniston’a, “first-lady” rolünde Tig Notaro eşlik edecek. Beklenmedik ve sıradışı her şeyi komedi unsuruyla birleştirmeye hazırlanan Netflix, yapıma aynı zamanda Adam McKay, Will Ferrell, Jessica Elbaum and Betsy Koch gibi isimleri de dahil etmiş.
“Beverly ve Kasey Nicholson Beyaz Saray’a taşındıklarında, her başarılı bir kadının ardında bir başka kadının olduğunu kanıtlayacaklar.”
Dizinin genel konusundan bu yönde olduğunu belirten basın kuruluşları için yayımlanan metin aynı yukarıdaki gibi. Bunlar dışında süre, bölüm ve sezon hakkında çok net bir bilgi yok henüz.
Komedide yükseğini yapmış Aniston’ın, politik bir temadaki diziyle olan geleceği Netflix’in ellerinde. Ne dersiniz, bu proje tutar mı? İlk kadın başkan temasından sonra “ilk lezbiyen başkan” teması, bir dizi olmaya yetecek kadar dolu mu?
