Baştan söyleyelim, “clickbait” falan değil bu. Gerçekten de böyle bir film var. Gerçekten de Büyük Britanya’da totalde üç bilet kesti. Komikli, şakalı, absürtlü film de değil. Bildiğimiz film. Yönetmeni, yapımcısı falan var. Baya da normal bir niyetle yapılmış üstelik. Venedik Film Festivali‘nde galasını yapmış bir film. Afganistan savaşından PTSD ile dönmüş bir askeri konu alıyor. Beğenilmiş mi? Beğenilmemiş. Rotten Tomatoes’daki not ortalaması bu yazıyı yazdığımız esnada %15 civarındaydı. Ama üç bilet? Üç bilet?!
Yani durum bu. Geçtiğimiz hafta sonu Birleşik Krallık’ta vizyona girip, üç bilet sattı Man Down isimli bu film. Yönetmenliğini Dito Montiel‘in yaptığı, kadrosunda Kate Mara, Gary Oldman ve Jai Courtney‘nin oyuncu olarak boy gösterdiği bu insan yapımı film, Birleşik Krallık’ta, bütün Birleşik Krallık’ta sadece üç bilet sattı. İlk girdiği gün tek bir bilet sattı. Sonra %200’lük bir artış yakalayıp iki bilet daha sattı. Böylelike toplam BK hasılatını da 26 dolara çekti.
Peki filmin hikayesi ne? Nasıl böyle bir absürt duruma geldik? Detayları bilmiyoruz. Ben bildiğimiz kısmı anlatayım, bilmediğimiz kısımdan da çıkarım yapmaya çalışayım. Şöyle: Bu film esasen 2015 tarihinde Venedik Film Festivali’nde gala yaptı. Sonra Toronto IFF’e gitti, orada filmi Lionsgate satın aldı. Zaten bu tip filmler, böyle festivallere dağıtım anlaşması yapabilecekleri ortak bulmaya giderler. Lionsgate filmi aldı, 2016 ödül sezonuna yetişecek şekilde bir çıkış planladı. Aralık 2016‘da vizyona sürdü. Film ne ödül aldı, ne de Amerika’da doğru düzgün bir gişe yaptı.
Film sonrasında, dört ay sonra, Birleşik Krallık’a geldi. Bütün Britanya’da sadece bir sinema salonu filmi gösterdi. Orada da film için üç bilet kesildi. Bundan sonrası çıkarım ama, muhtemelen Lionsgate’in filmi satın alırken yaptığı ilk anlaşma Birleşik Krallık çıkışını da kapsıyordu. Ancak filmin 450 bin dolarlık Amerika gişesinden ve aldığı kötü eleştirilerden sonra, projeyi kafalarında komple bitirdiler. Mukavelesel olarak bir sıkıntı çıkmasın diye de hürmeten bir salona yerleştirdiler filmi. Duyurmadılar, etmediler. Sıralarını savdılar yani. Olan da bu güzide kadroya oldu. Koskoca Gary Oldman kendi memleketinde üç biletlik adam oluverdi. Yazıklar olsun…