Evet evet. Kanye West narsist, egosantrik, dengesiz ve gerçeklikten birkaç derece kopuk, inatçı ve bencil bir adam. Aynı zamanda karısı aklı başında insanlar tarafından uzun süredir küresel toplumda ahlaki erozyon yaratmakla suçlanan bir kadın. Kaynanası falan. Twitleri. Hepsi doğru bunların.
Fakat öte yandan işte şöyle bir şarkı çıkarttı geçtiğimiz haftalarda:
Hatırlamayanlar için, Kanye West geçtiğimiz günlerde Twitter üzerinden inanılmaz bir kırılma yaşadı. Uzun sürenin ardından tekrar sosyal medyaya dönen West, Donald Trump‘a desteğini ilan ederek başladığı twitler dizisinde yeri geldi kumaşlardan, yeri geldi ahlaktan, yeri geldi ayakkabılarından, yeri geldi “batık mekan” ismini verdiği bir yerden, yeri geldi havadan sudan konuştu. Bütün bu konuşmaları alt alta eklendiğinde buradan köye yol olacak bir uzunluğa erişti.
Yetmedi. West gitti TMZ’ye çıktı, TMZ röportajında ayrı bir patladı. TMZ yüzünden yatıştırıcı maddelere bağımlı olduğunu, çünkü TMZ’nin temsil ettiği magazin basınının kendisine şişman demesinden endişe ettiği için liposuction ameliyatı geçirdiğini… Falan. Kanye West neredeyse Hunter S. Thompson-vari, neredeyse beatnik bir dışadönük patlama geçirdi yani geçtiğimiz günlerde. Bu patlamaların arasından da iki şarkı çıktı. Çok bariz bir trolllük deneyimi olan Lift Yourself‘i geçiyorum.
Ye vs. The People çok enteresan.
Şarkıda TI ve Kanye karşılıklı olarak rap yapıyorlar. TI burada Kanye’yi takip eden, seven, hayranı olan halkı oynuyor. Kanye de kendisini. Kağıt üzerinde insanın içinden geçen şey, TI’ın saçma sapan argümanlar kurup Kanye’ye bir nevi danışıklı dövüşle yenilmesi, Kanye’nin kendini iyi hissetmesi, bizim hepimizin kendimizi aptal hissetmemiz. Öyle olmuyor. TI’ın söylediği şeyler o kadar doğru ki, hiçbir şey değilse Kanye’nin dinlediğini gösteriyor. TI bir danışıklı argüman kurmadığı için, Kanye’nin de söylediklerini daha makul okumaya başlıyorsunuz.
Bakın, çevirmeye teşebbüs ediyorum:
Biliyorum, Obama bir nimetti
Ama Trump kazandığından beri, benim de başkan olabileceğim tescillendi
Evet olabilirsin, ama ne pahasına ki?
Tüm bunlar Ye’nin öğretilerinin aksine değil mi?
Tip, senin de dediğini duyuyorum, herkesin de
Ama beklentilerin aksine gitmek benim uğruna kavga ettiğim şey değil mi?
Belki öyle Ye, ama nereye gitmeye niyetlisin?
Sen bununla ne paralelsin, ne de aksindesin
Sen sadece manşetleri okuyorsun, küçük puntolarda işin yok
Sen taraf seçme peşindesin, benim derdim birleştirme
Bu senin bencil amaçlarından daha yüce
Eğer seçilmen polislerin siyahi vurmasını bitirmeyecekse
E sikeyim…
Abi ben halk için kavga etmeyi hiç bırakmadım
Hatta o şapkayı eşit olduğumuzu göstermek için taktım
Halkın bakış açısından olaya bakman gerek
Sana eşit hissettiren şey, onlar için kötülük demek
Gördün mü işte bu ulusun sorunu bu
Tüm Siyahlar için Demokrat olmak zorunlu
Daha köle çiftliklerinden çıkamadık demek bu
Sikeyim hangi politik partiyi seçtiğini
Temsil ettiğin adamlar kaba ve soğuk-kalpli
Seni buraya getiren herkese uzak ve mesafeli
Onlara bir sorumluluk hissetmiyor musun?
Onlara yeni fikirler gösterme sorumluluğu hissediyorum
Duyasınız varsa da alın size ikisi
Make America Great Again’e negatif algı gelişti
Ben aldım, giydim, sarstım ve yeni bir yöne evrildi
Eklediğim şeyler: Sevgi, aşk, ilgi ve empati
Sizin tartıştığınız bunu yapma biçimi
Meramını ispat için neleri kaybetmeye niyetlisin?
Bu yaptığın senin standartların için bile inatçı, mankafalı, benmerkezci
Kirli tozlu bir şapka giydin, temsil ettiği görüşler vardı
Beyaz üstünlüğü isteyenlerle aynı, bu sana yakışmadı
Deli gibi konuştuğun tüm günler, biz seni savunduk hacı
Şimdi sana bel bağlarken bizi yüzüstü bırak diye yapmadık bunu hacı
O yüzden nereye gideceğini bilmemiz şimdi önemli
Çünkü inşa ettiğin her şey yok olup bulabilir yerleri
Ben geçmişi nasıl etkileyeceğimle ilgilenmiyor muyum sanıyorsun?
Yani o şapka dolabımda bir buçuk yıldır duruyor
Bir gün dedim ki ‘Sikeyim, bu benim hayatım’
Batık mekandaydım ve yeni benle tanıştım
Sürdürmem gereken bir imaj varsa da umursamıyorum
Birçok kişi benle aynı fikirde, konuşmaktan korkuyor
Halkın bekası her şeyden önde
Hiç düşündün mü yarattığın hasar ve acı üzerine?
Aklına kötü bir fikir geldi, daha kötü ettin
Katolik vaizlerin tecavüzünden farksız değil yaptığın
Hepiniz nefretle söze başlıyorsunuz, benim yaklaşımım farklı
İlk Crip eli sıkan Blood gibi, bu bir çete barışı
Herkes duygusal, biliyorum
Ama kokain hakkında rap yapsam kültürel diye daha mı iyi?
Ya da seni vuracağım desem, orospunu sikeceğim desem
Ya da çok zengin olduğum için Gucci’lerden söz etsem
Saygısızlığın için Tanrı’yla yüzleşeceksin
Donnie’den paralar yatmış gibi şeyler söylemektesin
Sıcak lavlar içindesin, dikkat etmelisin
Duruş sergilemiyorsan, dünyaya sahip olsan ne?
Ve söylemem lazım Ye
Belli ki kafan güzel
Soykırım ve köleliği unutalım geçelim, he
Ve tüm bu serbest düşünce şeyi; daha iyi bir savunma bulmalısın
Ama Ye eğer inat edecekse, bıraksın orada kalsın
Peki Tip, bununla ilgili sen ve ben tüm gün rap yapabiliriz
Biz en iyisi beat’i keselim, bırakalım halk konuşsun, ne dersiniz?
Merhaba. Şarkının burasında devreye biz giriyoruz.
Bakın, tüm o egoistliği ve tevazudan çok uzakta hissettiklerini bir kenara bırakın. Ortada bir müzisyen var. Bu müzisyen iyi kötü, bir fikir belirtiyor. Pek çok fikir belirtiyor. Bütün belirttiği fikirlerin içerisinde estetik bir kaygı var, güzelliğe dair bir arayış var. Fikirleri biz tüketici olarak harap ve bitap buluyoruz. Bu harap ve bitap bulmayı müzisyen duyuyor. Alıyor. Şarkısında kendisine karşı olarak vücuda getiriyor. Bu vücuda getirişi organik olduğu için, yani gerçek insanların gerçek hislerinden alınıp üretildiği için, biz gerçek insanlar olarak da onun arayışının bir parçası oluyoruz.
Yaşarken üretilen bir sanat var. Bu sanatın içerisinde politik diyalektik yer alıyor. Diyalektik üzerinden biz de konuya dahil oluyoruz. Sen ve ben, hepimiz. Bu inanılmaz.
Kanye West bana My Beautiful Dark Twisted Fantasy‘den beri her geçen gün daha nefes kesici bir sanatçı gibi gelmeye başlıyordu zaten. Ve söylemem gerçekten çok önemli. Bütün bu kaybedişleri, yıkılışları, dağılışları ve çıkışları onun sanatçı mitosunun içerisinde yaşanıyorlar. Yani bir magazin dağılması değil bu. Bir şöhret çöküşü değil.
Bir görkemli kaybediş.
Ve takip etmesi çok heyecan verici.