İnsanların havuz başı dediğimiz şeyden anladığı çok farklıymış, biz bu playlist’i hazırlarken bunu gördük. Genel olarak “millet ne dinliyor acaba havuz başında?” diye araştırınca, karşımıza baya David Guetta diyarı çıkıverdi. Biz pek hoşlanmadık o diyardan. Eğer siz de havuz kenarında dinlenecek bir playlist arıyorsanız ve bu hissiyattaysanız, şimdiden anlaşalım, biz çok girmedik o toplara.
Bizim için havuz kenarında oturmak, biraz ambiyant bir aktivite. Bizim hayalimizde, daha düşük notalar geliyor arkadan. Tercihen bir kadın vokal. Görece düşük tempo. İnce ince işlenen bir beat. Küçük sesler. Hızlanacaksa hızlanır, ama bunu bile bir hulyalı yapar. Kafası biraz bulutlardadır. Çok bağırmaz, çok düşürmez. Sizi olduğunuz yerde havada asılı bir şekilde tutar.
Çünkü düşünün bir. Havuz kenarındasınız. Girmişsiniz, iki kulaç atıp geri çıkmışsınız. Mayonuz üzerinize yapışıyor. Üzerinizde yarım bir klor kokusu var. Uzanıyorsunuz şezlonga. Kafanız şemsiyenin altında, ama vücudunuz güneşte. Güneşin üzerinizi kuruttuğunu hissediyorsunuz. O hafif kavrulma hissi var ya hani? Sinsice içten rahatlatıyor sizi, bir huzur geliyor, her şey biraz daha yavaşlıyor.
İşte biz o anlar için bir playlist hazırladık. Gerçekten bildiğimiz bütün şarkıları kafamızda havuzun kenarında güneşlenirkenki bir versiyonumuzun kulağına koyduk. Hangisi bizim o an yaşadığımız nirvana’ya katkı yapıyorsa, onu ekledik listeye. Böylece çok pırlanta bir playlist oldu sizler için. Spotify’da takibe alın, yarın öbür gün bir tatil durumu olursa da açın telefondan, rahatlığınıza rahatlık katalım!