Her yıldan beklediğimiz bazı şeyler vardır. Sağlık ve mutluluk getirmesi, on iki ay sürmesi ve en az iki Marvel filmi içermesi. Şimdiye kadar bu saydığım üç örnekten ikisini yerine getirmekte oldukça başarısız olan 2020 yılı, bizi üç konuda da yüzüstü bıraktı. Normal şartlar altında geçtiğimiz yılın Nisan ayında izlememiz gereken Black Widow filmi neredeyse bir buçuk yıl ertelendi. Fakat sonunda eski normallerimize döndük ve sinemalar ile birlikte Black Widow filmine kavuştuk. Biz de bu kavuşmanın şerefine filmin kötüsü Taskmaster’ı bu haftaki Kimdir?’imize konu alıyor ve soruyoruz; Taskmaster kimdir?
Asıl adı Tony Masters olan Taskmaster ilk olarak 1980 ayının Mayıs ayında, The Avengers çizgi romanının #195. Sayısında karşımıza çıkıyor. David Michelinie ve George Pérez’in ortaklaşa çalışmalarından ortaya çıkan Taskmaster karakteri, her ne kadar kariyerinin büyük bir kısmını süper kötü olarak geçirse de Marvel evreninin sürekli olarak değişiminden kendine düşen payı aldı ve önce anti-hero daha sonra da gizli ajan olarak hayatına devam etti. Secret Avengers olayları sırasında bizzat Nick Fury Jr. Tarafından kurtarılan Tony, bir ara SHIELD ajanı olarak da çizgi romanlarda boy gösterdi.
Tam olarak güçlerini nasıl kazandığı hiçbir zaman bilinmeyen Taskmaster, doğuştan başkalarının hareketlerini taklit etme yeteneğine sahiptir. Küçük yaşlarından itibaren başka insanları sadece izleyerek bir yüzme havuzunda profesyonel dalış yapmayı, NBA oyuncuları gibi basketbol oynamayı, televizyondaki kovboylar gibi kement atmayı öğrenir.
Gençliğini televizyon programlarında ve haberlerde gördüğü süper kahraman ve süper kötülerin yeteneklerini kopyalayarak geçiren Tony, kaçınılmaz olarak kendisini Shield’ın odağında bulur ve ajan olur. Çıktığı operasyonlardan bir tanesinde göğsünden vurulan ve yavaşça ölmekte olan bir bilim adamının ellerinde Captain America’nın süper asker serumunun Nazi versiyonu olan bir serum bulur. Doğuştan gelen yeteneklerini daha da arttırmak için bu serumu kendine enjekte eden Tony, her ne kadar bu dileğini gerçekleştirmiş olsa da bu eyleminin kötü sonuçları da olur. Serum sayesinde fotoğrafik refleksleri daha da gelişen Tony, başkalarının anılarını kendi anılarının üzerine yazmaya başlar. Ama bu kendi hafızasının sürekli olarak silinmesine neden olur. Bu hafıza kayıplarının sonucu olarak silah arkadaşı ve eşi Mercedes Masters ile birlikte bir SHIELD ajanı olduğunu unutur. Mercedes her ne kadar ona geçmişi hatırlatmayı tekrar tekrar denese de sonunda Tony’nin hafızasının başka birinin hafızasını kopyalamasıyla beraber yeniden silinmesi ile sonuçlandığını görür.
Mercedes bu noktadan sonra biricik sevgilisi Tony’i yalnız bırakmaz ama bir yandan da onun bu geçici hafızasından yararlanarak bilgi toplama ve bu bilgileri SHIELD’a iletme gibi görevleri Tony’nin sırtına yükler. Mercedes sayesinde çift taraflı ajan ve bir süper kötü olarak hayatındaki ilk adımları atan Tony yavaş yavaş kendi benliğini tamamen unutur ve Taskmaster’a dönüşür.
Taskmaster hiçbir zaman Avengers’a büyük bir tehdit oluşturmaz. Fotoğrafik refleksleri ona yakın dövüşte büyük bir avantaj sağlasa bile kendisinde olmayan özellikleri ortaya çıkarmaz. Örneğin Scarlet Witch’in el hareketlerini taklit ederek büyü yapamaz, Quicksilver’ı izleyerek insanüstü bir hıza ulaşamaz. Ama rakibinin dövüş yeteneklerini kopyalaması ve Captain America’nınkine benzer bir süper asker serumu kullanması; Captain America, Black Widow, Black Panther, Daredevil gibi yakın dövüş yetenekleri ile ön plana çıkan süper kahramanlar için büyük bir baş belası olmasına yol açar. Bunun yanında bir SHIELD ajanı olarak yetiştirildiğinden silah uzmanı, usta bir nişancı ve bir taktik uzmanı olarak karşımıza çıkar.
Bunları bir de sevgili Ömercan Güldal’ın sesinden dinlemek isterseniz, şöyle de bir kıyağımız var: