Yeni sezona giriş yaptığımız şu günlerde yeni işler de teker teker dökülmeye başlıyor. Hepimizin bildiği gibi pek çok kanal bu dönemlerde yeni sezon bombası olarak düşündükleri dizilerini sahaya salarlar ve bunların büyük bölümü daha sezon ortasını görmeden iptal edilirler. Bir kısmı ortalamanın üstüne çıkar ve bir kaç sezon devam edecek düzeyde olurlar. Çok çok azı ise daha baştan farkını belli eder ve klasik olacağını gösterir.
Bu sürece dahil olan yeni yarışçılarımızdan biri de CBS’in yeni dizisi Limitless. Konusunu aynı adlı süper filmden alan filmimiz galasını geçtiğimiz gün yaptı. Dizimiz bu bölümle kötü çuvallayıp iptal zilleri çaldırdı mı? Kesinlikle hayır. Peki bu bölümde klasik mertebesine yükselme potansiyeli gösterdi mi? Maalesef orada da cevabımız hayır. Ama kendine has bir kitle oluşturup en az birkaç sezon bizlere keyifli dakikalar sunacak düzeyde miydi? Evet, dizinin mevcut düzlemde bulunduğu nokta tam olarak burası.
Filmi izlememişler için konumuzu kısaca özetleyeyim. Günümüz insanın en büyük sorunu beynini %100 verimle kullanamamasıdır. Kafamız o kadar dağınık ki, beyninizde milyonlarca proje olmasına rağmen bir türlü odaklanıp bir tanesini bile hayata geçiremeyiz. İşte filmimizin temelini oluşturan NZT ilacı bu soruna çözüm sunuyor ve bu sayede kullananları bir anda dahi mertebesine yükseltiyor. Film sıradan bir hayat sürmekte olan Eddie Morra’nın bu ilaç sayesinde hayatının nasıl değiştiği ve sonrasında da elbetteki bu durumun yarattığı sıkıntılar üzerine kuruluydu. Dizimizin pilot bölümü de neredeyse aynı hikayeyi farklı bir birey olan Brian Finch üzerinden anlatıyor.
Bu durum izleyen kitleyi bir anda ikiye bölmekte. Filmi izlememişseniz büyük ihtimalle “vay, ne kadar yaratıcı bir fikir” diye düşüneceksiniz ama eğer filmi izlediyseniz bu pilot bölüm adeta filmin 40 dakikaya sığdırılmış bir özeti gibi gelecek. Elbetteki kitlesini daha geniş tutabilmek adına böyle bir başlangıç yapmaları çok doğal, ki bir uzun metraj film kalitesinde olmasa da filmi en azından hava ve tempo olarak başarıyla temsil ettiğini söyleyebiliriz. Bu “aynı şeyleri izliyorum” hissinden kurtulabilirseniz, bölümden gayet keyif alabilirsiniz. Yine de giriş hikayesinin biraz zayıf kaldığını, her şeyi anlatabilmek adına olayların fazla hızlı geçildiğini de söylemek lazım.
Dizinin ana kadrosu oldukça başarılı. Başroldeki Jake Dorman’ın haplı ve hapsız haller geçişlerini bir iki istisna yer dışında başarıyla verdi, ki bu karakter için en önemli dinamik de bu zaten. Eddie’yle kıyaslamak ne kadar doğru bilmiyorum, onun kadar başarılı olmasa da, konsepte uygun olduğunu söyleyebiliriz. Brian’a yardımcı olacak FBI ajanı rolündeki Jennifer Carpenter da Dexter’daki küfürbaz hali hala aklımızda ayrı bir yerde olsa da burada da fena iş çıkarmamış. Zaten dramatik karakter deneyimi olduğu için burada da aynı özelliği -küfürsüz olarak- göstereceğini söyleyebiliriz. CSI NY’dan tanıyabileceğiniz Hill Harper ve Scarface’den Mary Elizabeth Mastrantonio’nun da katılımıyla da kadromuz tamamlanmış oluyor. Tabii bir de filmden diziye konuk olan bir oyuncu var ki, o da bölüme renk katan unsurlardan biri tartışmasız.
İlk bölüm için konu zayıf olsa da tempo ve havasıyla bu açığını kapatıyor dedik. Ama gerçekten çok bölümlü sezonları taşıyabilecek potansiyel sunuyor mu konusunda ise kafamda soru işaretleri var. Bölüm sonuyla birlikte dizimiz haftalık olay formatına döndü, evet arka plan hikayesi olarak “Bu NZT’yi yaratanı bulmalıyız” gibi bir altyapı da oluşturuldu ama bunlar bizi bölümden bölüme sürüklemeye yeterli olacak mı, ondan tam emin değilim. Aynı şekilde filmde başarılı bulduğum konsept daha ilk bölümden tekrar gibi geldiyse, diğer bölümlerde ne kadar farklı şekillerde kullanabileceklerini de görmemiz gerekiyor. Bir yandan da ilgimizi bölüm üzerinde tutmak için temponun da hiç düşmemesi gerekiyor.
Yine de dizimiz ilk bölümüyle en azından bir kaç bölüm şans verilmeyi hak etti bence. Eğer yukarıda anlattığım konulara dikkat eder ve elindeki konsepti yaratıcılıkla desteklerse en azından bir kaç yıl keyifle izlenebilir bir dizi olarak yayın hayatına devam edebilir.
Siz nasıl buldunuz ilk bölümü geekler?