Loki Dördüncü Bölüm SPOILERLI İnceleme: Loki’lerden Bir Bahçe!

Normal şartlar altında yaz ayları demek biz geekler için sinemaya gitmek, sıcak yaz gecelerinde uzun uzun yürümek, sahillerde ya da bulduğumuz yeşil alanlarda bulduğumuz yere çöküp kitap okumak ve tabii ki bol bol arkadaşlarımızla görüşmek demekti. Fakat son iki yıldır yaz aylarımız ne yazık ki hiç de böyle geçmiyor. Daha kötüsü evlerimize tıkılıp, kaldığımız bu günlerde evde yapacak ya da izleyecek bir şeyler bulamıyoruz. Ya da en azından bulamıyorduk. Bu yaz hem Rick and Morty hem de Loki sayesinde günlerimiz bir şeye benzedi sonunda! Biz de bu hafta her hafta olduğu gibi ekranlarımızın başına geçtik ve Loki’nin dördüncü bölümü olan The Nexus Event‘i izledik ardında da hemen spoilerlı olarak incelemek için klavyemizin başına oturduk.

Loki dizisi başından beri; anlattığı her hikâye, gösterdiği her görsel ile Marvel evrenine yeni bir şey katıyor bizi her bölüm biraz daha şaşırtıyordu. Fakat tüm bunlar arasında sanırım benim en çok şaşırdığım Loki macerası, The Nexus Event oldu. Bunu sadece iyi anlamda da söylemiyorum ha. Kötü anlamda da en çok eleştirdiğim, aldığı saçma kararlara şaşırdığım ama yine de günün sonunda inanılmaz mutlu ayrıldığım bir bölüm oldu. Ben ise sanırım bölümü, önce itirazım olan noktalardan incelemeye başlayacağım.

Dostlarım bu bölüm artık TVA hakkında bazı gerçeklere vakıf olduk bazılarına ise henüz tam olamadık. Her iki şekilde de TVA’nın olağanüstü güçlere sahip, büyük bir organizasyon olduğunun farkına vardık. Zamanda ve mekânda istedikleri gibi yolculuk eden, yarı-tanrıları hiçbir şey yokmuş gibi tutsak eden ve binlerce insanı kaçıran ve sonsuzluk taşlarını kağıt tutacağı olarak kullanan bir örgütün, öyle sıradan bir güce sahip olduğunu düşünemeyiz. Biz de hiç öyle düşünmedik zaten. Fakat artık dördüncü bölüm oluyor ve benim sormam gerekiyor: TVA’nın gerçekten sopadan başka silahı yok mu yahu!

Yani şöyle düşünün, diyelim ki zamanı bozan varyant Loki değil de Captain Marvel, Iron Man, Vision ne bileyim uçabilen herhangi bir Marvel karakteri olsaydı ve TVA ofisinin içerisinde uçarak kaçmaya çalışsaydı, TVA ajanları gerçekten ellerindeki sopalarla ne yapacaktı? Bakın biliyorum çok saçma bir noktaya takıyorum ama bölümün içerisinde özellikle Time Keepers’ın önünde yaptıkları sokak kavgası canımı sıktı. Evrenin en tehlikeli iki varyantını, aynı odada infaz etmeye götürüyorsunuz ve gerçekten elinizde bir ucu sivri, diğer ucu varoluştan silen bir sopadan başka bir şey kullanmıyorsunuz. Ne diyeyim ben size…

Tamam tamam, TVA ajanlarına biraz fazla yüklendiğimin farkındayım. Özellikle geçtiğimiz bölüm Loki’nin, hepsinin birer varyant olduğunu öğrendikten sonra bunu onlara söylemesi ve Hunter B-15 ile Mobius’un bunu öğrendiklerindeki tepkileri gerçekten yüreğimi parçaladı. Daha Hunter B-15’in “I looked happy” cümlesini atlamamışken Mobius’un silinmeden önce “Gerçek hayatımda olmayı isterdim” sözleri beni gerçekten çok üzdü. Daha iyi bir hayatı hak ediyorlardı be!

Bölümün Lokiler ile ilgili kısmına geçmeden önce konuşmamız gereken bir şey var ki o da Time Keepers’ın sahte çıkması. Loki ile Sylvie’nin infaz sahnesinde, Time Keepers önünde yaptıkları savaş aklıma direkt olarak Star Wars: The Last Jedi filmindeki Snoke’un ölüm sahnesi geldi. Ben bu keteliğe düşmezler herhalde derken, Kimdir videomuzda ne kadar güçlü olduklarını anlattığımız koskoca zamanın bekçilerinin önünde taşla, sopayla kavga ettiler bir de üstüne üstlük tanrı gibi bir varlığın kafasını kopardılar. Ya da bir anlığına öyle düşündük. Meğer başından beri robotlarla muhatap oluyormuşuz!

Açıkçası bu ne demek inanın tam olarak emin değilim. Yani, eğer gerçekten Time Keepers varsa, neden kendi robotlarını yapmak gibi oldukça aptalca bir şey yaptılar, hiçbir fikrim yok. Fakat bana öyle geliyor ki Time Keepers, aslında dizide hiçbir zaman gerçekten var olmadı. Bana göre, evrenin bir köşesinde var Time Keepers’ın var olduğunu bilen üstün güçlü biri, onların adlarını kullanarak evreni kontrol altına almaya çalıştı. Belki de bambaşka bir Haylazlık Tanrı’sının oyunudur bu. Tabii böyle olmayabilir ve gerçekten Time Keepers, kendi robot klonlarını yapmış olabilir ama bu noktada aşırı tadımız kaçar. Çünkü neden böyle bir şey yapsınlar?

Artık biraz da Loki ile Sylvie’nin ya da diğer bir deyişle Loki ile Loki’nin aşkından bahsedebiliriz sanırım. Yani ilk bakışta bu kulağa aşırı saçma gelse de sonra biraz düşününce, bundan daha mantıklı bir ilişki düşünemiyorsunuz. Arkadaşlar, tabii ki Loki kendisine aşık olacaktı! Bütün evrende ayak basmadık yer, muhteşem cazibesiyle kendisine aşık etmediği insan bırakmayan Loki gibi narsist bir kişiliğin, kendisinden başka birine aşık olması düşünülebilir miydi? Ben bu kararı çok beğeniyor ve destekliyorum. Umarım iki Loki’miz, küçük yavru Loki’ler yapmaya karar verirler.

Kahramanlarımızın el ele tutuşmaları daha doğrusu birbirlerine bir şeyler hissetmeye başlamasıyla kırılan muazzam zaman çizgisinden mi, TVA ajanlarının ellerinde tuttukları sopaların zannettikleri gibi çalışmamasından mı yoksa Loki’nin, Loki olmasından kaynaklanan bir olaydan mı meydana geldi bilmiyoruz ama Loki, kurtulmayı başardı. Görünüşe göre kıyamet sonrasındaki bir dünyaya ışınlanan Yaramazlık Tanrı’sını, farklı evrenlerden gelen Loki’ler karşılıyor. Aralarında Timsah Loki‘nin bile olduğu bu sıra dışı ekip öyle sanıyoruz ki gelecek bölüm bize hem tüm gerçekleri açıklayacak hem de Lokiest Loki’ye yardım edecekler. Ne yalan söyleyeyim sadece varyant kötülük tanrılarını bile görmek için gelecek haftaki bölümü izlemeye can atıyorum. Bir an önce gelsin de izleyelim.

Siz nasıl buldunuz sevgili geekler The Nexus Event bölümünü? Loki dizisi beklentilerinizi karşılıyor mu? Yorumlara yazın da biraz Tom Hiddleston övelim!