Bugün hayatımda ilk defa “İyi ki on iki yaşımda değilim” dedim. Zira eğer tam şu anda on iki yaşımda olsaydım Tom Hiddleston’ın posterlerini satın alır, odamın her yerine asardım. Şu andaki yaşımın da buna pek engel olmadığını belirterek Tom Hiddleston’a olan hayranlığımın altını bir kez daha çiziyor ve bugün, buraya toplanmamızın asıl nedenine geliyorum. Hepimiz Loki dizisinin The Variant isimli ikinci bölümünü izledik ve buraya toplandık. O halde ne duruyoruz? Hemen spoilerlı olarak incelemeye başlayalım!
Loki dizisi ilk başladığında aslında hepimizin kafası biraz karışıktı. Loki’nin kaçışından sonra TVA ile karşılaşacağını bildiğimiz dizinin neyi anlatacağı konusunda hepimizin kendi fikri vardı. Dizi başladığında ise garip bir şekilde hem ayrı ayrı hepimizin beklediği şeyi verdi hem de hiçbirimizin beklediği gibi çıkmadı. Bu yüzden iki bölümdür diziyi hem eleştirirken hem de överken buluyorum kendimi. Kafamın birazcık karışık olduğunu itiraf ediyorum fakat şunu da kabul etmem gerekiyor ki ben Loki dizisini şimdiye kadar oldukça beğeniyorum.
Şimdi her şeyi bir kenara bırakalım; Tom Hiddleston’ın muhteşem performansını, Marvel evrenini baştan yaratacak olaylar silsilesini, daha iki bölüm olmasına rağmen plot twistlerle dolu hikâyeyi, hepsini bir kenara bırakalım ve dizinin en temeline bakalım. Loki dizisi, kendisine benzeyen bir suçluyu yakalamak için ondan yardım isteyen adalet görevlilerine yardım eden bir suçluyu konu alıyor. Bu temayı daha önce birçok film ve dizide görsek de iyi işlendiğinde inanılmaz keyifli sonuçlar veren bir konsept olduğunu kabul etmelisiniz. Ve Loki dizisi bunu gayet iyi işliyor. Dizinin adı Loki olmasa hatta Marvel evreninde geçmese bile Tom Hiddleston’ın başrolünde olduğu böyle bir diziyi oturur yine izlerdim.
The Variant bölümü, geçtiğimiz hafta Loki’nin ani karakter gelişimini birazcık mantık çerçevesine oturtarak başladı. Hayatı boyunca yalnızca kendisinden ve elde etmek istediği güçten başka bir şey düşünmeyen kötülükler tanrısının, ne kadar karakter gelişimi yaşarsa yaşasın TVA’ya karşılıksız yardım etmesi bizi oldukça şaşırtmıştı. TVA’nın gücü karşısında hem dehşete düşen hem de bu güce âşık olan Loki’nin, bu gücü ele geçirmek için TVA’ya yardım etmesi bizim açımızdan çok daha mantıklı bir motivasyondu. Nitekim Loki de tam olarak bizim düşündüğümüz gibi düşünüp daha ikinci bölümden niyetini açıkça ifade etti ve nihai amacının Zaman Koruyucular’ı ile görüşmek olduğunu söyledi. Daha doğrusu Mobius söyletti ama olsun, sonuç olarak Loki’nin neden TVA’ya yardım ettiğini çok daha net bir şekilde anlamış olduk.
Bunun yanında aslında Mobius da bize, Loki’nin TVA’ya neden yardım ettiğine dair kendi teorisini öne sürdü. Mobieus’a göre Loki’nin, birden fazla gerçeklikte farklı Loki’ler olduğunu öğrenmesi ve bu versiyonunun, kendisinin kolaylıkla yakalandığı TVA’yı parmağında oynatan bir Loki olması, Loki’yi çılgına çeviriyor. Sırf kendisinin, karşılaştığı diğer Loki varyantından daha üstün olduğunu kanıtlamak için bu kedi-fare oyununa dâhil olan Loki, bizim aklımıza yatıyor ve olayları çok daha ilginç bir hale getiriyor. Moebius’un bu teorisini oldukça akıllıca bulmamız bir yana dursun, Loki’nin kendi varyantıyla olan bu “Kim daha iyi bir Loki?” yarışması oldukça eğlenceli bir potansiyel vaat ediyor.
Peki, kim bu “kötü” Loki? Bir önceki bölümde tam olarak açıklanmasa da kimliği açık edilen Loki’nin, Lady Loki olduğu bilgileri bir süredir internette dolaşıyordu. Dizimiz artık neredeyse alışmaya başlayacağımız eli çabukluğuyla bunu da ikinci bölümden resmiyete kavuşturdu ve tüm Loki varyantları arasında bizim Loki’mizin, Lady Loki’ye karşı mücadele vereceğini anlamış olduk. Fakat bu mücadelenin nasıl bir mücadele olduğunu kestiremiyoruz ve bu bizim heyecanımızı daha da büyümesine yol açıyor.
Şimdilik sadece Lady Loki diye hitap ettiğimiz bu Loki varyantının gerçek ismi ise tam bir teori konusu. Reddit kullanıcılarının, TVA belgelerinden birine zoom yapması üzerine Lady Loki’nin isminin Sylvie Laufeydottir olduğu ortaya çıkıyor. Öte yandan dizinin İspanyolca dublajını yapan kadronun isimlerini gösterildiği jenerikte, orijinal jenerikteki The Variant ismi yerine Sylvie isminin geçmesi bu teoriyi oldukça güçlendiriyor. Çizgi romanlarda Sylvie isminde olup Loki karakterine en yakın isim ise Enchantress karakteri. Fakat Enchantress, çizgi romanlarda güçleri Loki tarafından verilen ve Loki’ye hizmet eden bir karakter olsa da dizide özellikle Laufeydottir soyadı sayesinde bir Loki varyantı olarak karşımıza çıkacak gibi gözüküyor. Yani zaten öyle söylediler biliyorum ama artık onlara güvenebiliriz diyorum sadece.
Bildiğiniz gibi bir önceki inceleme yazımda Loki ile kötü Loki’nin bir noktada birleşeceğini ve Kutsal Zaman Çizgisi’ni ve dolayısıyla Zaman Koruyucuları’nı alt etme planının olabileceğini yazmıştım. Benim bu teorim, Loki’nin dizinin merkezinde olacağı düşüncesiyle yazıldığı için, bu bölüm Lady Loki’nin, bizim Loki’mize söylediği “Bu olay senin hakkında değil.” sözleriyle birlikte büyük bir değer kaybetti. Yine de dizinin; bizim beklemediğimiz şeyleri bekleyeceğimizi bildiğimizden, çok bariz bir şekilde bekleyeceğimiz şeyleri beklemediğimizi varsaydığını düşünüyor ve bu yüzden ters psikolojinin tersini alarak yine düz mantığıma geri dönüyorum. Ha bir de Lady Loki’nin “Zaman Varyansı Birliği’ni yönetmekle ilgilenmiyorum” lafından ben, “Zaman Varyansı Birliği’ni komple yok etmeyi hedefliyorum” sonucunu çıkarıyorum. Nitekim bunu da başarıyor gibi.
Kötü Loki’nin ya da Lady Loki’nin ilk bölümden özellikle TVA üyelerini tuzağa düşürüm zaman sıfırlama bombalarını ele geçirmelerini, TVA’ya yapılacak büyük bir saldırı için kullanacağını düşünmüştük. Bu konuda da bir anlamda haklı çıktık ama birincisi Lady Loki bu teorimizi çok çabuk gerçekleştirdi ikincisi ise TVA’yı doğrudan değil de dolaylı yollardan yok etti. Açtığı zaman portallarıyla farklı zaman ve mekânlara zaman sıfırlama bombası gönderen Lady Loki, kutsal zaman çizgisini adeta bir ağaç gibi dallanıp budaklandırdı ve tüm TVA’yı çok kısa bir sürede kaosa sürükledi. Zaman Varyansı Birliği’ni yok etmek istemediğini açıkça belirten Lady Loki’nin, bu bombaları neden TVA üssüne değil de birden farklı yere ve zaman dilimine gönderdiğini henüz bilmiyoruz. Belki de tüm bunları bir hedef şaşırtma taktiği olarak uyguluyordur, kim bilir?
Son olarak bölümle ilgili sevdiğim birkaç şeyden bahsetmeden önce sevmediklerimi anlatmak istiyorum. Yahu sevgili Disney, ne olur bize aptal muamelesi yapma. Yani ilk bölümün daha birkaç dakikasında, zamanı sıfırlama bombalarının ne işe yaradığını gördük ve ortalama bir zekâya sahip olduğumuz için de hemen anladık. Bu bölüm Loki’ye soru soran bir TVA ajanı aracılığıyla Loki’nin, izleyenlere zaman sıfırlama bombasının ne işe yaradığını ve nasıl çalıştığını anlatmasına ne gerek var? Valla güzelim dizinin kalitesine yazık ediyorsunuz. Öte yandan kurbanınız olayım sırf süper kahraman dizisi diye Loki’yi kavga ettirmeyin. Ne güzel alışveriş merkezi sahnesinde Loki ve Lady Loki’nin minyonları harika bir sohbet geçiriyorlardı. Ne gerek vardı o elektrik süpürgeli dövüş sahnelerine? Ne olursunuz yapmayın böyle şeyler.
Bunları da aradan çıkardığıma göre ağız tadıyla Loki dizisini övebilirim. Dostlarım dizi çok güzel ilerliyor ya. Yani The Falcon and The Winter Soldier gibi tüm plot twistlerin apaçık ortada olmamasını bir kenara bıraktım, WandaVision dizisinden çok daha iyi diyaloglara sahip olması daha ikinci bölümden en iyi Disney+ Marvel dizisi haline getiriyor Loki’yi. Mobius ve Loki’nin sohbetleri, Loki’nin kendi motivasyonunu dahi her dakika sorgulaması, zekice işlenmiş bir olay örgüsü… Yani Loki gerçekten şimdiye kadar birkaç detay dışında çok güzel gidiyor. Umarım böyle devam eder yahu!
Loki’nin ikinci bölüm incelemesini de böylece geride bıraktık. Dizi sayesinde artık Marvel evrenindeki Multiverse’ün iyice çılgına döndüğünü söyleyebiliriz, öyle değil mi? Siz nasıl buldunuz bölümü sevgili Geekler? Loki dizisinin gidişatından memnun musunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz.