Geçenlerde söylemiştik, Amerikan çizgi roman dünyasının iki ağa babası, birbirinden “esinlenmeyi” çok seviyorlar. Eğri oturup doğru konuşalım, bunu Marvel on kere yapıyorsa, DC de on kere yapıyor. İki firma da, kurulduklarından beri, diğerinin başarılı olmuş karakterlerini, hikayelerini ve projelerin birbirlerinden aparıyorlar. Belki de bu kadar uzun süredir rekabet içerisinde olmaları ve bu kadar uzun süredir ayakta kalabilmiş olmalarının sebebi budur. Ama bugün dahi görüyoruz ki, DC New 52 yapınca, Marvel Marvel NOW yapıyor; Marvel sinematik evren yaratıp Avengers’ı çekince, DC yeni filminin ismini Dawn of Justice koyuyor.
Marvel hayranları hararetlenmesin, yarın bir de DC’nin fütürsuzca Marvel’dan kopyaladığı karakterleri yazacağız emin olun. Ama önce, bir veya öteki şekilde, kopyalamaları daha bir pervasız olan Marvel’ı ele almak istiyoruz. Buyurun efendim, Marvel’ın füturusuzca DC’den kopyaladığı 8 karakter. Yoksa esinlendiği mi deseydik?
1. Doom Patrol (Haziran 63) – X-Men (Eylül 63)
Listeye en ilginç kopyalamayla başlıyoruz. Şimdilerde Doom Patrol’un esamesi okunmuyor, fakat ondan birkaç ay sonra hayatına başlamış X-Men, dünyanın en popüler çizgi roman başlıklarından biri. Fakat insanın benzerlikleri görünce gerçekten de dudağı uçukluyor. İkisinde de doğuştan sahip olduğu güçleri yüzünden dünya tarafından dışlanan ve yargılanan bir süperinsan ekibi, tekerlekli sandalyeye mahkum bir dahi tarafından yönetiliyor ve suçla savaşıyor. Ve ikisinin de ana düşmanları arasında “Brotherhood of Evil” adında bir organizasyon var. Evet.
2. Darkseid (70) – Thanos (73)
Tamam, bazı karakterlerin güçlerinden etkilenip, “vay arkadaş, biz de yapalım bir tane!” diyebilirsiniz. Ya da belki hikayelerini, orijin öykülerini alıp kendi evreninize yerleştirmek istersiniz. En olmadı tipini de beğenip kendinize aparabilirsiniz. Yahu ey dost Marvel, üçünü birden böylesine kopyalamak nedir? İki inanılmaz güçlü, inanılmaz zeki uzaylılar kişilik olarak da o kadar benziyorlar ki Thanos’u yaratan Jim Starlin’e editorü, aslen Thanos’un tip olarak Darkseid’a benzemiyor olmasına rağmen, “Madem çaktın, tam çak, tipini de benzetelim!” diyerek meseleye mührü koymaya karar vermiş zaten.
3. Justice League (60) – Avengers (63)
Süper kahramanlarımızı toplayıp, tek birinin yenemediği düşmanlarla kapıştırıyoruz fikri, şimdilerde size çakılamayacak kadar bariz bir fikir gibi gelebilir. Fakat 1960’da Justice League bunu yaptığında, daha öncesinde böyle bir şey hiç duyulmamıştı. Zaten sonraları doğrulanmış da bir gerçektir bu, Marvel ofisinde Justice League’in başarısından sonra ekibin toplanıp, “Beyler bize de bir tane yapın bundan” dendiği. Hayatın ironisi de şimdi aynı diyalogun, DC’nin sinema ofisinde yaşanıyor olması tabii.
4. The Flash (40) – Quicksilver (64)
Süper kahramanların güçleri birbirleriyle ortak olabilir elbette. Süpermen de gözünden ışın fırlatır, Cyclops da. Batman de parasıyla kahramanlık yapar, Iron Man de. Evet ama, bir güç o evrende tekil olarak sadece bir karakterde varsa, o karakterin de tüm olayı o güçse; artık ona alametifarika denir. Hele ki üzerinden 24 yıl geçtikten sonra, “Bu arada bizde de süper hızlı bir karakter var, bunun da tek olayı bu, ama bizimki kırmızı değil buz mavisi” derseniz, birileri size “Abi Flash’ın buz mavisini yapmışsınız işte” diyebilir. Der.