Çizgi romanlarla ilgili çok garip bir durum var, farkında mısınız? İlk defa mevzubahis ettikleri karakterler olağanüstü bir popülariteye eriştiler ve bu aynı zamanda çizgi romanlara da ciddi bir ilgi getiriyor beraberinde. İnsanlar sinemadan görüp, coşup, ardından “bunun esası nerede la” diye çizgi romanlardan medet umuyorlar. Bu da resmen ilgiden manyak etti tüm çizgi roman sektörünü.
Eskiden gerçekten sekiz, dokuz yıla bir olan; paradigma değiştirici büyük olaylar artık baya altı ayda falan bir olmaya başladı. Bunun içerisine reboot’lar da var, relaunch’lar da var, restart’lar da var, rebirth’ler de var… Aynı şekilde hayranların normalde birkaç yılı hayalini kurarak geçirmelerine alışık olduğumuz mega-event başlıkları da baya “böyle de bir şey yapıyoruz ha” samimiyetsizliğinde aralara sıkıştırılıyor.
Buyurun bir örneğini koyduk getirdik karşınıza. Inhumans vs. X-Men diye bir şey var elimizde. Comic-Con’da duyurulan yeni Marvel olaylarından biri. Zaten bir süredir Marvel evrenini, özellikle de Secret Wars sonrası takip ediyorduysanız bu size şaşırıtıcı gelmeyecek. Inhuman’ları Inhuman yapan şey bir süredir mutantlara ölümcüldü. Kalmış ki, zaten bunun arka planda bir sebebi daha var. Burada daha önce dile getirdik, Marvel Inhumans’ı X-Men’in ikamesi olarak zorluyor çizgi roman dünyasında bir süredir.
Bana soracak olursanız, Avengers vs. X-Men’i gerçekten sevmeyen bir insan olarak Inhumans vs. X-Men’den de büyük bir beklentim yok. Ancak işin arka planında gerçekten çok kaliteli bir ekip var. IvX’in yazarı, Inhumans’a eli değmiş en keyifli yazarlardan olan Charles Soule’un yanı sıra Jeff Lemire ve Leinil Francis Yu’nun yönetiminde yayınlanacak. Bu biraz ümit veriyor. Ancak, bu da yine başlığı önce düşünülmüş, içeriği sonradan uydurulmuş event’lerden biri. Çizgi roman dünyasında buna çok rastlamaya başladık artık. Civil War II de öyleydi mesela. Yazarın arzusuyla, yazarın bağlamasıyla, evrenin gidişatıyla değil de, “millet geliyor, vitrinde bunlar dursun” mantığıyla… Biraz yanlış geliyor bu şekil event yaratımı. Siz ne diyorsunuz?