Daha önceki yazılarım için yazdığım uzun giriş paragraflarını unutun; bugün kısa ve öz bir şekilde sizinle bir heyecanı paylaşmaya geldim. Hazır mıyız?
İnsanlar birçok şey için “şiir gibi” deyimini kullanır ya, Kojima’nın yeni mucizesi için de bu tabiri kullanmak istiyorum ve kullanacağım da. Çünkü gerçekten de öyle. Yaklaşık dokuz dakikalık tanıtım fragmanını izledikten sonra aklımda vuku bulan ilk kelimelerin bunlar olması bence bir rastlantı değil. Çünkü işin arkasında Kojima var. Metal Gear Solid‘lerle tanıdığımız Kojima. E3’te bizim Can Sungur’un görmeden yanından geçip gittiği Kojima. İlk duyurulduğu günden beri Death Stranding ile ne yapacağı konusunda bizi kafa karışıklığına sürükleyip öylece bırakan Kojima.
Evet, sahiden de ilk görüntüler geldiğinden bu yana neyle ilgili olduğunu katiyen anlamadığımız Death Stranding, bu dokuz dakikaya yakın tanıtımıyla birlikte yine açık açık bir şeyleri anlatmaktan kaçınıyor. Post-apokaliptik bir dünya var, o tamam; Mads Mikkelsen aşırı karizmatik bir şekilde yargı dağıtıyor, o da tamam. Bunların yanı sıra, yer altından geldiğine neredeyse emin olduğumuz Hades’e bağlı birtakım Dark Prince‘ten bozma ruhlar var baş edilmesi gereken, en azından öyle gözüküyor. Tabii Norman Reedus’un ortalıkta bebekle koşturan karakteri de cabası.
Büyük bir çoğunluğu film-gazm minvalinde sinematik sahnelerden oluşan fragmanın yarısı da oynanışından görüntüler içeriyor ve her şeyiyle de inanılmaz gözüküyor. Çıkış tarihi olarak 8 Kasım 2019‘u büyük puntolarla gözümüze gözümüze sokan Kojima’nın bu oyunda bizi kendimizden geçireceği de kesin gibi duruyor.
Tabii tanıtım videosundan kafası karışanlar için amme hizmeti tadında bir açıklama da var, onu hemen buraya aktarıyoruz:
“İnsanlar “Duvarlar” yaratmış ve soyutlanarak yaşamaya alışmışlardır.
Death Stranding, oyuncunun asıl amacının parçalanmış toplumdaki soyutlanmış şehirleri tekrar birbirine bağlamaya çalışmak olan yepyeni bir aksiyon oyunu. “Kıyı” temasıyla, birbirine bağlı hikaye ve oynanış elementlerine sahip. Sam Porter Bridges gibi siz oyuncular da bölünmüş toplumlar arasında köprü görevi göreceksiniz ve dünya üzerindeki diğer oyuncularla yeni bağlar ya da “Kıyılar” oluşturabileceksiniz. Oyunu oynarken edineceğiniz deneyimden, birileri ile bağlantı kurmanın gerçek önemini anlayacağınızı düşünüyor ve umuyorum.”
Post-apokaliptik her şeye çok kolay düşen biri olarak bu “şiir gibi” tanıtımdan sonra Apocalyptica ergenliğime de geri döndükten sonra oynamamak için tek sebebim paramın almaya yetmeyecek olması falan olabilir. O kadar netim. 8 Kasım 2019 geldiğinde çıldırmak farz oldu bize.
Bugün itibariyle Ps Store’da ön siparişe açıktır oyun, bilginize.