90’larda büyüdüyseniz, muhtemelen Eddie Murphy adının sizin için büyük bir önemi vardır. Amerikalı aktör Saturday Night Live’da yerel şanını garantiledikten sonra 80’leri 48 Hrs ve Beverly Hills Cop gibi klasiklerle geçirmişti. 90’larda ise tam anlamıyla bir canavardı Eddie Murphy. Gerçekten, 90’larda çocuk olup da onun en azından bir filmine karın çatlatana kadar gülmemiş olmak herhalde çok muntazam bir mağarada yaşıyor olmayı gerektiriyordu.
Sonra acayip bir şey oldu yalnız, Hollywood Eddie Murphy’yi geride bıraktı. Onun Nutty Professor ve Dr. Dolittle gibi filmlerde sergilediği nevi şahsına münhasır mizah anlayışı artık moda değildi. 90’larda baya mizahın kralı olan adam, 2000’lerde makara unsuru olmaya başladı. Kostüm mizahı tükenmişti artık. O da son bir final atmak istedi kariyerine. Dreamgirls’de oynadı. Amacının Oscar almak olduğu sıklıkla söyleniyordu. Çok da yaklaşmıştı, yalnız büyük ödülü Little Miss Sunshine’dan Alan Arkin’e kaptırdı. Buna atarlanıp salon terk ettiği bile dile getirilir.
Sonrası pek iyi gitmedi Murphy için. Dreamgirls’ten sonra çektiği beş Shrek olmayan filmin dördünde (Norbit, Imagine That, A Thousand Words, Meet Dave) Golden Raspberry’ye aday gösterildi. En son 2012’de A Thousand Words’ü çıkardıktan sonra da bir daha uğramadı pek film dünyasına. Bugüne kadar. Şimdi kendisinin yolda yepisyeni bir filmi var, fragmanını paylaşmak da bizim boynumuzun borcu. Zira Eddie Murphy geri dönüyor ve bunu da ciddi bir biçimde yapıyora benziyor.
Filmin fragmanı yukarıda gördüğünüz şekilde. Yalnız söylememiz lazım, vaziyet pek iç açıcı değil. Bu film Murphy’nin kariyerinin zirve yaptığı yıllarda, yani 80’ler ya da 90’larda çıkmış olsaydı herhalde Oscar adaylığını konuşuyor olurduk. Gelin görün ki yirmi milyar kez çekildi bu filmden ve daha da fenası, ele aldığı temalar başka telden çalınmaya başlandı. O yüzden her ne kadar Britt Robertson ve Natascha McElhone gibi heyecan verici yan aktörler de olsa, biz şimdilik bu filmi “meh” kategorisinde değerlendiriyoruz. Ama olsun, Eddie Murphy geri döndü, bu da heyecan verici bir şey; değil mi?