1425493080204Şimdi tamamen kişisel bir fikrimi söyleyeceğim, kızmayın ama, son yıllarda Sherlock Holmes isminin ucuzlaştığını, karakterin temsil ettiği şeylerin biraz çarpıtıldığını düşünüyorum. Hem Benedict Cumberbatch’li Sherlock, hem Downey’li Sherlock Holmes hem de Jonny Lee Miller’lı Elementary sağ olsun, genel olarak insanlar Sherlock Holmes’u, Dr. House gibi sağa sola laf sokan, bencillik ve hödüklükten ölen ama çok zeki olduğu için bu durumları hoşgörülen bir karakter zannediyorlar.

Ben bu durumdan epey rahatsızdım, ta ki Ian McKellen’ın yepyeni bir Sherlock Holmes projesi üzerinde çalıştığını öğrenene kadar. Miramax ve Roadside Attractions’tan gelen film, Bill Condon tarafından yönetiliyor ve hikayesi oldukça enteresan. Mr.Holmes, 1947 yılında Japonya’dan dönen yaşlı bir Sherlock’u anlatıyor. Nükleer savaşın yıkımını görmüş ve memleketine geri gelmiş. Artık deniz kıyısında bir çiftlik evinde genç bir kadın ve onun ufak oğluyla birlikte yaşamının son günlerini geçirme hazırlığında.

Holmes, zamanla genç kadının oğlunun zekasının dedektifliğe çok uygun olduğunu fark ediyor ve ufaklığı yanına alarak çözülmemiş son bir davasına nokta koymak için yollara düşüyor. Bence filmin konusu gerçekten çok güçlü. Özellikle Ian McKellen gibi bir usta varken zaten bu filmin kötü olma olasılığı çok düşük. Mr.Holmes bence Sherlock Holmes ismini eski ağırlığına taşıyacak ve insanlardaki algıyı değiştirecek yegane film olabilir, bu sebeple ben epey heyecanlıyım doğrusu.

Şu ana kadar film ile ilgili sadece bir kaç poster, bir kaç görsel ve bazı sitelerde ufak videolar çıkmıştı, fakat şimdi elimizde kocaman bir fragman var, fragman da benim düşüncelerimi doğrular nitelikte, bizi gerçekten çok yoğun bir film bekliyor. Lafı daha fazla uzatmadan Mr.Holmes ile baş başa bırakayım sizleri, emin olun izledikten sonra biraz Sherlock seviyorsanız “Tamam ya işte bu” diyeceksiniz. Buyurun!

 

 

 

Author

14 Yaşından beri oyunlarla ilgili yazıyor, Trgamer, Oyungezer, Merlin'in Kazanı ve daha pek çok platformda yazdı. Arada dizi yazar, şu anda bir kitap yazıyor, insanlık onurunun depresif müziği yeneceği günü bekliyor.

20 Comments

  1. Begüm Akalın Reply

    Valla Ian McKellen’a laf edemem, etmem, eden diller kopsun. Ama diğer Şerlok’lara laf etmişsin, olmamış… Sherlock karakteri high functioning sociopath, sober drug addict vb sıfatlara sahip değil mi?.. Değil mi, sorarım!.. O hödük olmayacağ da kim olacağ?

  2. Haluk Savaş Reply

    RDJ ın Sherlock Holmes ü aksiyon filmleri gibiydi Sherlock dizisi hafif hafif mizaha yönelmişdi özellikle 3 sezon ama Mark Gatiss 4 sezonun daha dram üzerinden gideceğini açıkladı.Mr Holmes fragmanda görüldüğü gibi karanlık ve gizemli bir havası olacak gibi yani sherlock kitablarındaki eski havasına kavuşacak

  3. Selçuk Avcı Reply

    Sherlock aslında, kitaplardan benim çıkardığım kadarıyla tabi, uyarlamalarda gördüğümüzden daha soğuk bir karakter. Kendi içerisinde sürekli bazı sıkıntıları olan bir tip zaten. Sinema ve tv uyarlamalarında daha cool bir karakter çiziliyor ki bu da seyirciyi daha çok çeker. Bir nevi seks satar durumudur. Sherlockian tarzı oluşumlara yol açar ki açmıştır da. Umarım bu film biraz daha o mesafeli, soğuk, kendi içinde ve kendiyle çelişkileri olan bir Sherlock görürüz. Ian amcamız da bunu bence çok iyi yansıtır bize.

    yıldızı parlasın.

  4. Atakan Uçar Reply

    Sherlock Holmes zaten tam da bahsettiğin gibi sarkastik bir karakter. Ama sadece Viktorya döneminin elverdiği ölçüde, çok çok sınırlı. Bunun izleri hikayelerinde rahatlıkla görülebilir. Fakat Holmes içinde yaşadığı yüzyıl ve özellikle Viktorya dönemi insanı olarak centilmen birisi gibi davranmak zorundadır. Ama Holmes’ü alıp günümüze uyarlarsan, o zeka ve günümüzün rahatlığında tıpkı House gibi, Sherlock gibi bir karakter ortaya çıkar. Guy Ritchie’nin hatası, varolması ancak günümüzde mümkün olabilecek Sherlock Holmes formunu alıp Viktorya dönemi İngilteresine götürerek tüm konsepti karikatürleştirmek olmuştu. Bu film ciddi bir uyarlama biçimiyle bunu giderecek gibi görünüyor. Onun dışında günümüzde geçen Holmes uyarlamalarında böyle bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Ama umarım “efsanenin arkasındaki Holmes” filan diye işi ciddileştirelim derken adamı karakteriyle hiç uyuşmayacak ve konseptle çelişen bir aşk hikayesinin içine sokarak işi iyice batırıp sıvamazlar.

  5. alp demirkabız Reply

    en çok görmek istediğim şeylerden biri şöyle sherlock, hercule poirot, arsene lupenli geniş bir film evreni. marvel bizi çok şımarttı, bunu istemek yüzsüzlük de olaiblir bilmiyorum ama retro polisiye karakterler hala rağbet görüyor. değerlendirilse çizgiroman filmleri kadar tutacak bir furyaya dönüşebilir.

  6. Yusuf Akkaya Reply

    hödük nedir ya genel bir kitle tarafından beğenilen (sherlock karakterleri ile beğenilen) oyunculara hödük diyorsun.. bu yazı sitenin kalitesini düşürmüş şahsen..

    • Begüm Akalın Reply

      şahsen nasıl düşmüş yazı sitesinin kalitesi anlamadım…

    • Ozan Akyıldız Reply

      “genel bir kitle tarafından beğenilen oyunculara hödük diyorsun”, yani N kşinin onayını almak dokunulmazlık veriyor? Bu tür yorumları yeni yeni görmeye başladım. “Halkında bu kadar kişi seviyor , sen nasıl öyle dersin” felan…

    • Yusuf Akkaya Reply

      arkadaşlar ne dediğimi anlamamış galiba diğer oyuncuların performansını beğenmemiş olabilirsin ama hödük lafını kullanamazsın bir yazı yazacaksan kullandığın dil önemli diyorum öyle her lafı diyemezsin..

  7. TC Emre Esk Reply

    Beğenmiyorsan izleme ne diye hakaret edip karalıyorsun..
    robert downey jr’ın oynadığı sherlock holm karakteri daha modern zekasını silah olarak kullanabilen bir karakter.
    Benedict Cumberbatch’ın oynadığı Sherlock karakteri ise günümüz dünyasına taşınıp karakter günümüz dünyasına göre karakterize edilerek diziye katılmıştır. Günümüzde yaşayan bu sherlock zekasını kullanarak yakalıyor günümüzdeki zekası ve günümüzdeki karakterin geçmişte yaşadıkları sherlock’u oluşturuyor.
    Ayrıca sherlock karakterini sadece bunlar oynamıyor 20den fazla kişi bu karakteri canlandırmıştır ve içlerinde Christopher Lee Leonard Nimoy gibi oyuncularda bulunmakta.
    İzlerken senin zekan algılamıyor olması diziye ve filmlerine hakaret edebileceğin anlamına gelmez.

  8. Aydın Can Bekoğlu Reply

    Sherlock Holmes hayranı ve okul yıllarında bir ara durumu abartarak her sayfasını neredeyse ezberleyip akıldan söyleyecek kadar sevip, Türkçe’ye çevirip ve hatta kendine pipo seti almış (gençlik hevesi), sonra kalkmış İngiltere’de olayların geçtiği yerlere gitmiş biri olarak böyle tecrübeli ve üstad bir oyuncunun karakteri canlandıracak olmasından son derece mutlu ve heyecanlıyım. Bununla birlikte Elementary dizisinde ustaca yorumlanan Sherlock da ruhuma hitap etti. En azından sizler gibi “Victorian Era” sakinleri olan şahsımın görüşü diğer çabaların hödük olmadığı yönündedir. Sinema versiyonu zaten fantastik bir yapım olmuş, matrix tarzı çekimler en azından benim için havasını değiştirmiştir.

    http://www.imdb.com/title/tt0685628/?ref_=nm_knf_t4

    Benim gördüğüm en güzel yorumlarından. Bulunabilirse tavsiye ederim.

  9. Cahit Canberk Andaç Reply

    Evlilik bu adamın tabiatına ne kadar uygun peki? evli bi Holmes o duygusuz karakteri veremez bence

  10. aman yazıyı yazan çocuk sherlock isminin ucuzlamasından çok rahatsızmış, ay canım benim. 14 yaşından beri oyunlarla ilgili yazarken ingiliz edebiyatı doktorası da yaptı herhalde, fıyfıyfıyfıy… bu site bazen çok iyi oluyor diyorum, sonra bakıyorum yine 14 yaşında çocuklara yazı yazdırılmış. kalırsınız böyle.

    • Mert Günhan Reply

      Ben 26 yaşındayım, 14 yaşından beri yazıyorum, okuduğumuzu anlayamamak ile ilgili bir takım sıkıntılarımız var sanırım. Ayrıca Sherlock Holmes eleştirmek için İngiliz Edebiyatı doktorası yapmanın gerekliliğini anlayabilmiş değilim, siz başka bir insanın yazdığı şeyi eleştirmek için Türk Dili ve Edebiyatı doktorası yaptınız mı mesela?

      Tavsiyem, bol bol kitap okumanız.

      • hödük nedir allah aşkına yani 😀 hödük sherlocklar uuu kaka onlar bunlar iyi diyorsun bide milletin tepkilerine laf ediyon bir şeyi överken illa diğerini yermek mi gerekiyor

  11. Yekta Fırtına Reply

    Arkadaşlar savunma modunda değilim ancak bu tarz sitelerin kurulma amacı zaten yazarların ”KENDİ” fikirlerini okuyucuya aktarmaktır. Demek ki yazan Mert Günhan adındaki arkadaşın fikri buymuş bu gibi bir konuda bile fikirlere neden tahammülümüz yok, neden bu itin g*tüne sokma çabası? Yapmayın yahu bu kadar sert çıkmaya ne gerek var.

    Mert Günhan arkadaşım senin de bu kadar kitle tarafından sevilen filmlerde oluşturulmuş bir figüre hödük demen hoş olmamış bunu da belirtiyim.

  12. Svartalfheim Reply

    Valla aklım almıyor ha. Mert Günhan’ın genel yazı portföyüne bakınca bu adam nasıl hala bu sitede merak ediyorum. Eleştirdiğin hiçbir şeyde gram mantıklı argüman getiremiyorsun artı sevenlere de direk aptalsınız siz muamelesi yapıyorsun. Tamam, hoşuuna gitmez yeni Sherlock Holmes’lar ama hem Robert Downey’nin hem de Cumberbatch’in Sherlock’ları mükemmel yazılmış ve işlenmiş karakterler. Elementary izlemedim yorum yapmıyorum onun hakkında ama onun da öyle hödük diye geçebileceğin bir karakter olduğunu sanmıyorum. Hani tamam sevmezsin ama sen belli bir kitleye hitap eden birisin ona göre eleştirirsin eleştireceğin eseri. DC’ye de yaptığın saçma sapan bir eleştiri yazısı vardı o da aynen bunun gibiydi. DC’de Batman var daha nolsun diye eleştiri yazısı yazmıştın çok iyi hatırlıyorum. Aransa bunun gibi bir sürü de yazın bulunur heralde. Mesela ben de Guardians of the Galaxy’i çok çocuksu ve basit bir film buldum ama gidip millete “zaaa siz gerizekalısınız olum bu nası film lan iki gün sonra unutulacak gidin az batman izleyin” demedim. Neyse uzatmanın manası yok. Bu film de ya çok güzel olur ya da acayip patlar. Zaman gösterecek.

  13. Hakikaten artık Mert Günhan’ın araştırmadan ve ergen savunucu tavırla yazdığı yazılardan hakikaten keyif alamıyorum. Sadece kendi fikri çoğunlukla çeliştiği için değil, kendi fikrini ortaya koyma tarzı ve bilgisizliği yüzünden.
    Burada Sherlock’un google’a yazsan çıkacak özelliklerini ve tüm karakterlerin nasıl özüne uygun/andırıcı şekilde davranabildiğini yazamacağım.
    Yazının amacından sapmış konusuna gelirsek: SIR Ian McKellen bir hamamböceğini canlandırsa hepimiz ekrana kitleniriz, Sherlock da bayıldığımız bir karakter olduğundan ne kadar ısıtılıp önümüze de konulsa izleriz. Öyleyse izlenir, evet.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.