Alternatif sinemaya ulaşımda ve bağımsız filmlerin desteklenmesinde önemli bir yeri olan Mubi, bir yandan kurucusunun (Efe Çakarel) Türkiyeli olmasının da verdiği gururla Türkiye’de bağımsız sinemanın yayılması ve herkes tarafdından erişilebilir olması için çabalayan bir platform hiç şüphesiz. Birçok Avrupa ülkesinin Mubi kataloglarından çok daha iyilerini (misal Almanya ile kıyaslayacak olursak) Türkiye’de gösterime sokup çeşitli etkinliklerle Türkiye’yi anlatan filmlerin restorasyonuna da ciddi destek sağlayan (Fatih Akın’ın “Crossing the Bridge” belgeselinin restorasyonunda da görüleceği gibi) platformun bu senenin başında çalışmalarına başladığı yeni bir “festival” fikrinin İstanbul ayağı da duyurulmuştu. Manchester’dan Mexico City’ye dünyanın farklı lokasyonlarında gerçekleştirilmesi planlanan İstanbul ayağında tüm biletler tükenmişti. Özellikle “The Substance” gibi filmlere oluşan ilgiyle popülerliği artan festivale maalesef bir sansür darbesi vurulmaya çalışıldı.
Mubi Türkiye’nin resmi X hesabından yapılan paylaşımda festivalin açılışını yapacak “Queer” filminin İstanbul Kadıköy Kaymakamlığı’nca “toplumun barışını tehlikeye atacak provokatif içerik” taşıdığı gerekçesiyle sansürlenen ve gösterimi yasaklanan “Queer” filmine getirilen engelin ardından Mubi, festivalin İstanbul ayağını tamamen iptal etti. Festivallerdeki sansürün yıllar geçtikçe arttığı ve artık normalleştirilmeye çalışıldığı Türkiye’de, kuir bir çifti anlatan Luca Guadagnino’nun “Queer” filmine getirilen yasağa karşın cesaret göstererek sansüre sessiz kalmayan Mubi’yi bir kez daha kutlamak lazım. Çok değil geçtiğimiz sene Antalya Film Festivali’ne getirilen sansürün ardından festival iptal edilmişti.
Hazırlıkları aylar süren ve İstanbul’un sinema mirasına yeni bir soluk getirmesi beklenen Mubi Fest’in kararlı iptal kararının ardından uluslararası basın da gündeminde Türkiye’de uygulanmaya çalışılan bu sansüre tepki göstererek haberleştirdi. Variety’den The Hollywood Reporter’a kadar dünya basınında yer alan haberin ardından Mubi, festivali devam ettirmeme kararı aldığı için ve sansüre karşı ayakta durabildiği için birçok Türkiyeli film emekçisi tarafından da takdir topladı.
Sansürün bir güç öğesi hâline geldiği ve özgür düşünceyi durdurmak için artık her alanda kullanılmaya çalışıldığı bir yerde, verilen onca emeğe rağmen festivali devam ettirmeye çalışmayarak sansürü sindirmeyeceğini gösteren Mubi’yi bir kez daha kutlamak isterim. Festivallerin, gösterdiği filmler yüzünden yasaklanmadığı günleri düşlemek dileğiyle…