Beyaz perdeye uyarlanacak her yeni müzikale ayrı bir seviniyorum, hakkıyla yapıldı mı bu filmler efsane oluyorlar: Chicago, Sweeney Todd ve Rocky Horror Picture Show şahsen dönüp dönüp asla sıkılmadan izlediğim filmler arasında. Bu sefer beyaz perdeye taşınacak müzikal haberi ise neresinden baksanız şaşırtıcı ve merak uyandırıcı bir haber. Steven Spielberg, evet Jurassic Park’ın ve Jaws’ın yönetmeni olan Steven Spielberg, West Side Stroy’yi beyaz perdeye taşıyacak. Üstelik filmin bu yılın sonunda, 10 Aralık 2021 tarihinde vizyona girmesi bekleniyor. Elimizde şimdilik kısacık bir fragman ve birkaç görsel bulunsa da üzerine konuşulacak çok şey var.
Bir kere fragmandaki her kare mükemmel gözüküyor. Zaten bu kadar usta bir yönetmenden görsellik açısından eksik bir şey beklemiyoruz. West Side Story’nin klasikleşmiş üç notalı ıslığı ile açılan fragmanda, Jets ve Sharks ekibinin karşılaştığı ilk sahne gölgelerinin iç içe geçişi muhteşemdi. Dans sahnelerindeki renk cümbüşü özellikle dikkat çekici ve daha da önemlisi umut verici. Verdiği bir röportaja göre West Side Story müzikaline çocukluğundan beri hayran olan ve yıllardır bu müzikali beyaz perdeye taşımayı bekleyen Steven Spielberg bu işi layığı ile kotaracak gibi. Benim aklımdaki tek soru ise filmin ne kadar müzikal, ne kadar “film” olacağı, yani Steven Spielberg’in işi, hangi açıdan ele alacağı.
West Side Story’nin konusunu kısaca Romeo ve Juliet’in 1950’ler New York’una uyarlanmış hali olarak özetleyebiliriz. Jets adlı Polonya’lı bir çeteye ait Tony ve Jets’e düşman Porto Riko’lu Sharks’ın tarafında bulunan Maria, birbirilerine ilk görüşte aşık olurlar. Ne var ki tıpkı Romeo ve Juliet’te olduğu gibi Tony ve Maria’nın da aşkı birbirine düşman iki tarafa ait olmaları sebebiyle imkansızdır. West Side Story’de Romeo ve Juliet’ten farklı olarak Porto Riko’luların yaşadıkları ırkçılık da ele alınır. İşte benim merakım burada işin içine giriyor; acaba Steven Spielberg işin hikaye yanıyla mı ilgileniyor yoksa müzikal yanıyla mı?
Eğer Steven Spielberg çete üyeleri arasındaki düşmanlık ve Porto Riko’luların yaşadığı ırkçılığı göstermek isterken dansı işin içinden çıkarırsa çok üzülürüm. Keza fragmanda hayran kaldığımı belirttiğim açılış sahnesinde birbirine düşman gözüken çete üyeleri, müzikalin kendisinde kavgalarını izlemesi aşırı keyifli olan jazz dansıyla ediyorlardı. 1961 yılında beyaz perdeye uyarlanan müzikal, orijinal esere saygı göstererek dansı seyirciden esirgememiş ve aşağıdaki kadar mükemmel koreografiler ortaya çıkmıştı.
Gerçi filmin yapımcı kadrosuna baktığımda emin ellerde olduğumu hissediyorum keza Broadway’in ustaları filmde toplanmış. Müzikal anların koreografisini Tony ödüllü Justin Peck yaparken müzikte ise Grammy sahibi Gustavo Dudamel ile Akademi adayı besteci ve orkestra şefi David Newman, Tony ödüllü besteci Jeanine Tesori ve kadroyu vokallerde yöneten ve Grammy adayı müzik süpervizörü Matt Sullivan var.
Özetle Jerome Robbins, Leonard Bernstein, Stephen Sondheim’ın elinden çıkan West Side Story, müzikal tarihi için çok ama çok önemli bir eser. Elli sene sonra bu müzikali tekrar beyaz perdeye uyarlayacak Steven Spielberg’ün bu eseri nasıl yorumlayacağını gerçekten merak ediyorum.
Dipnot: Müzikali biraz daha takdir etmek isteyen okurlar için şu ilgi çekici videoyu da bırakmadan edemeyeceğim.