“Eğer Amerikan Devrimi’nin hikâyesini anlatıyor olsaydım, bunu yapmaya en ünlü muharebeden başlamazdım. Ben dört kişinin bir odada oturuşundan başlamak isterim, o dramatik ve cool olan ilk kıvılcımdan”.
Star Wars Rebels‘ın uygulayıcı yapımcısı Simon Kinberg’in sözlerini dinlediniz. Kendisinin Star Wars Rebels öncesi gayet geek bir geçmişi var; Days of Future Past de dahil son üç X-Men filminin yazar ve yapımcısı olan Kinberg, geçen sene Elysium‘da çalıştı, seneye de onun imzasını taşıyan Fantastic Four filmini izleyeceğiz. Bir de ilginç bir “casusluk/aksiyon” türü geçmişi var Kinberg’in. XXX: State of the Union, Mr & Mrs Smith, Sherlock Holmes, This Means War gibi filmlerde yazarlık ve/veya yapımcılık yapmış. Çocukluğundan beri de Star Wars hayranı, şimdi de Star Wars evreninin Clone Wars sonrası ilk çizgi filminin başını çekiyor.
Öncelikle mevzuyu özetleyelim. Dizi Kinberg’in “Hiç anlatılmadı” dediği, ama aslında Genişletilmiş Evren’de Force Unleashed, Dark Forces, Droids ve Crispin ile Daley’nin Han Solo üçlemeleri sayesinde bol bol gün yüzü görmüş İmparatorluk Dönemi’ni konu alıyor. Kendini Episode III ve Episode IV arasına atacak ve Rebellion’ın o ilk kıvılcımını anlatacak. Ana karakter olarak da kendine akıllı her Star Wars eserinin yapması gerektiği gibi önce bir gemi belirlemiş. Ghost, Star Wars Rebels’ın Millenium Falcon’ı, Ebon Hawk’ı. İçindeki mürettebat da bizim kahramanlarımız.
McQuarrie’ye rispekt…
Kinberg dizinin çizim tarzı olarak Clone Wars’tan uzak, serinin ana çizeri Ralph McQuarrie’nin tarzına daha yakın olacağını söylüyor. Biraz daha yumuşak ve biraz daha organik. Her şeyin bir “elle çizilmiş” havası olması amaçlanıyor. McQuarrie’nin orijinal Star Wars filmleri için yaptığı ama kullanılmayan pek çok çizimi de kullanacak Star Wars Rebels. Hikâye anlatımı olarak da kendine orijinal üçlemeyi örnek alıyor. Spesifik olarak A New Hope’u. Yani evet, İmparatorluk’un kötü yanlarını göreceğiz ama mesele yine ana çocuğun ana kızı beline sarıp fırlatılan lazerler arasında uçurumun bir tarafından ötekisine iple sallanmasına dayanacak.
İlginç olan şu, Star Wars Rebels iyi bir Star Wars hikâyesinin sahip olması gereken en kritik şey olarak bir kötü adamı belirlemiş. Bu uğurda da resimlerini gördüğünüz Inquisitor’u yaratmışlar. Hasbro action figure’lerini yaratmaya başladığına göre bir iki bölüm gidip sonra harcanacak bir karakter değil Inquisitor. Belli ki dizinin “Beni yendiniz ama geri geleceğim!” tipi kötü adamı olacak.
Sonbahar aylarında Disney’de bir film olarak gala yapacak Star Wars Rebels. Sonrasında da Disney XD kanallarında bir dizi olacak. Clone Wars’ın da çok ettiği o beylik laflar yine burada: “Yeni bir neslin Star Wars’a girişi olmak istiyoruz”.
İşte benim film de burada kopuyor sevgili geekyaparlar.
Yahu nedir bu yeni neslin Star Wars girişi olma sevdası şu saatte? Bre Star Wars Rebels, zaten iki seneye nurtopu gibi bir filmimiz olacak, sen o arada hangi nesle hitap etmeyi düşünüyorsun? Şu lafı edene kadar ilişkimiz çok düzeyliydi, güzeldi. Belki Kinberg’in casusluk geçmişi bize Kyle Katarn’lar verir, hafiften o “ölen Bothan’lı casuslar” havası yakalanır diye umutluydum. Bu neyin tribi allasen? Bırak sen güzel bir çizgi film ol. Ne diye kendine misyon yüklüyorsun ki? Sen Star Wars evrenine giriş bileti olmak zorunda olursan, o zaman Star Wars evreninin o genel havasını emüle etmeye çalışacaksın demektir. O zaman da zaten öyle bir film bir daha çekilemeyeceğinden, en iyi ihtimalle orijinal üçlemeye bir aşk mektubu, en kötü ihtimalle de karbon bir kopya olursun. Başkası olma kendin ol Star Wars Rebels. Risk al.
Ama nerede? Şimdilik biz yine de şüpheciliğimizi bir kenara bırakalım, sonbaharı bekleyelim. Star Wars Rebels’ı bir bölüm oturur seyrederiz elbet. Sonra da yine burada buluşuruz. Saatlerimizi ayarlayalım.
