Bir proje piyasaya çıkıp, üreticisine ve dağıtımcısına belirli bir para getirince elbette onunla ilgili yayın yapan mecralar buldukları mikrofonu uzatıp “Ee, devamı ne zaman hayırlısıyla?” diye sormaya başlarlar. Bazen devamının geleceği bellidir, iş sadece resmi açıklamaya bakar. Bazen ise muallakta kalınır. Devamının gelip gelmeyeceği konusunda tek ortada konuşulan şey, temennidir.
Biz bir internet okuryazarlığı anlatısı yapalım yeri gelmişken: Eğer bir dizi ya da filmin devamıyla ilgili, birinin temenni bildirdiğini görüyorsanız, kim olduğuna bakın. Oyuncuysa, atın çöpe gitsin. Oyuncuların çok az etkisi vardır bu tip şeylerde. Yazarsa, biraz heyecanlanabilirsiniz. Yönetmen ise az buçuk daha somut görmeye başlamanın hiçbir zararı yoktur. Yapımcıysa, ihtimal çok yüksektir.
Ancak, mevzubahis eser bir diziyse, ve açıklamayı yapan da kanalsa, o zaman o temenni değil, bir karardır. Çok nadiren kanalın istediği şeyin önünde yapımcı, oyuncu gibi faktörlerin kararları ciddi bir engel teşkil eder. Bunu akılda tutarak, rahatça söyleyebiliriz o hâlde: Gilmore Girls geri gelmeye epey yakın. Zira Netflix’in baş içerik müdürü Ted Sarandos, açık konuştu.
“Umuyoruz ki daha fazla bölüm gelecek. Dizinin başarısını belli ki çok sevdik. Hayranlar ne kadar iyi yapıldığını sevdiler. Umut edilen her şeyi verdi. Yıllarca bekletip sonradan hayal kırıklığı yaşatsa çok berbat olurdu, ama ekip sözlerini yerine getirdi. İnsanlar da daha fazlasını istiyorlar, biz de ekiple bunun için konuşuyoruz.”
Kamooooon! Netflix baya baya kur yapıyor Gilmore Girls ekibine. Belli ki gelsin, senede bir üç dört mini-film çeksin istiyorlar. Olmayacak iş mi? Hiç değil! Neticede A Year in the Life’ın nasıl bittiği cümleten malumumuz. Oradan hikayeyi götürecek çok yer var. E Netflix de bu yolculuğa ev sahipliği etmeye niyetli… Neden olmasın?
