Sadece filmleri –ve modern dönem çizgi filmlerini– takip edenler belki de çok bilmezler; ancak Captain America titrini seneler içerisinde onlarca farklı karakter taşımıştır. Bunlar genelde üç klasmana ayrılırlar. Bir tanesi, kimsenin hatırlamak istemediği Altın Çağ Kaptan’larıdır. Bunlar Marvel’ın ne yaptığını bilmediği Stan Lee öncesi karanlık çağlarında, önüne gelene kalkanı verdiği yılların ürünüdürler. Zaten unutulurlar, sevilmezler. İkinci kategori, ana evrende kalkanı taşıyanlardır. Bucky ve Sam Wilson bunun en popüler örneğidir elbette.
Bugün burada toplanmamızın sebebi ise üçüncü kategori: alternatif evren kaptanları. Yenilerden bir tanesini geçtiğimiz gün haber yapmıştık, gelecekten gelen Danielle Cage, Luke Cage ve Jessica Jones’un kızı. Kendisi geçmişe gelip, U.S.Avengers kadrosuna katılacaktı. Onun dışında aklınıza gelen her türlü spastik alternatif döşendi Cap’e; zombi Cap, robot Cap, Deadpool Cap… Yalnız bir tanesi var ki, resmen ilk olarak Puzzle Quest oyununa kısmet olmasını aklım almıyor: Peggy Carter Cap.
Captain America’nın 75. yılı şerefine Marvel’ın çuvalla piyasaya sürdüğü ücretsiz mobil oyunlarına eklenen alternatif Captain America’lardan biri olan Peggy Carter Cap, şimdilik bir çizgi roman serisine sahip değil, ancak bizce olmalı. Çünkü çok akla yatkın –ve çizgi romanların şanına, geleneklerine de yaraşan– bir What-If, yani, Ya-Olsaydı senaryosu var. Hazır mısınız? Super Soldier deneyleri yaklaşırken, cılız Steve Rogers suikaste uğruyor. E yerini birinin alması gerek, kim var en yakın aday? Güvenilir, emektar ajan Peggy Carter elbette.
Ya tabii ki! Yani, tabii ki! Çizgi romanlar bu tip senaryolarla dolu zaten. “Spider-Man o gün okula gitmeseydi, örümcek kimi ısıracaktı?” ya da ne bilelim, “Tony Afganistan’a gitmeseydi, ne olurdu?” gibi. Bu da makul bir soru, bu da makul bir cevap. Bu niye sadece Puzzle Quest’e özgü bir durum şu an? Marvel’ın acilen, ivedilikle bir çizgi roman serisi falan başlatması, kalemleri de Kelly Sue DeConnick’e falan teslim etmesi lazım. Hatta işi yoksa Sara Pichelli’yi de çağırın, o çizsin. Renklendirmeyi de Matt Hollingsworth’e falan verin. Ne bileyim Marvel, yapın işte bir şeyler, süper bir fikir bu!