Özlediğimiz 6 Animeden 6 Efsanevi Jenerik

Anime çizgi film midir, diye bir soru sormayacağım bugün elbette. Kimseyi birbirine düşürmek gibi bir amacım yok. Ama korktunuz değil mi, itiraf edin! Hadi ben de bir itiraf yapayım: çok anime izlemedim, bu da benim ayıbımdır. Uğraşıyorum arkadaşlar, yavaş yavaş artacak. Elimde olsa anında tüm animeleri tüketirim ama işte öyle ha deyince olmuyor. Keşke olsa zira uzun yapımlar izlemek bir süre sonra sıkıyor. Animelerin sürükleyiciliğini özlüyorum ara sıra. Anime serilerinin özlediğim bir diğer detayları da açılış jenerikleri oluyor. Serinin mükemmelliği, en az serinin kendisi kadar mükemmel bir jenerikle taçlandırılınca bölüm üzerine bölüm izlemek o kadar zevkli oluyor ki! Arada bir özlediğim anime serilerinin jenerik müziklerini dinliyorum ben hâlâ. İnanın bana, aynı benimsediğimiz ve arkadaşımız gibi sevdiğimiz karakterleri zaman zaman özlediğimiz gibi jenerikleri de özlüyoruz, farkında değiliz.

Ben de tam şu an arkada bangır bangır bir anime jeneriği oynatma listesi çalarken minik bir yazı yazarak hepimizin özlemini giderebilirim diye düşündüm. Kendi fikrimce efsane jeneriklere sahip bazı anime serilerini topladım da geldim. Listenin sırasız olduğunu belirteyim şimdiden. Unuttuklarım varsa affedin, yorumlarda da öneri yapmaktan çekinmeyin diyorum ve sizi bu altı maddelik listeyle baş başa bırakıyorum!

6. Elfen Lied – Lilium

Yumuşak bir başlangıç yapalım dedim, yavaş yavaş yükseliriz. Elfen Lied‘in açılış jeneriği için müziğin şöhreti serininkini geçti dersek yalan olmaz. Kumiko Noma-Ogura tarafından seslendirilen Latince bir şaheser olan Lilium’un sözleri bolca Hristiyanlık göndermeleri içeriyor. Dinlemesi çok keyifli, insanı bambaşka diyarlara götürüyor resmen. Zaten animenin kendisi de büyüleyici olduğu için bu müzik Elfen Lied’in içeriğine çok güzel bir şekilde uyuyor. Defalarca dinlenir, asla bıkılmaz.

5. Tokyo Ghoul – Unravel

TK (Toru Kitajima) tarafından bestelenen Unravel, asla eskimeyen bir şaheser. Bir dönem telefonumun zil sesi olduğunu utanmadan söyleyebileceğim bu jeneriği hala kafamdan çıkartamıyorum. Yıl olmuş 2020. Unravel çıkalı olmuş altı yıl. Yıllar süren bir bağımlılık yapıyor fakat bu bağımlılık o kadar güzel ki mağduriyeti yok. Unravel, daha ilk kelimelerinden bitinceye kadar eşlik ettirerek dinletiyor kendini. Tokyo Ghoul kadar efsane bir animeye de bu kadar efsane bir şarkı yakışırdı diyorum, Unravel kuyusuna sizin de düşmenizi bekliyorum.

4. Shingeki no Kyojin – Guren no yumiya

Attack on Titan olarak da bilinen bu anime için o kadar çok şey söylendi ki bana bir şey kalmadı. Fakat müzikleri için söyleyebileceğim çok şey var. Tabii ki seriyi izlemesi gerçekten keyifli ama müzikleri… Sadece açılış jeneriğiyle değil, genel soundtrack’i ile kalbimde önemli bir yeri var.

Bauklötze’den So Ist Es Immer’a varıncaya kadar bir sürü inanılmaz parçayı barındıran bir müzik listesine sahip; bunlardan en unutamadığım ise sadece jenerik olması sebebiyle değil ayrıca akılda kalıcı olması ile Guren No Yumiya’dır. “Seid ihr das Essen, wir sind der Jäger!” şeklinde bomba gibi bir giriş yapan bu jeneriği, şu zamanlarda Shingeki No Kyojin’e yeniden başlayacak kadar özlediğimi, açıp açıp dinlediğimi itiraf etmeliyim.

3. Fullmetal Alchemist Brotherhood – Again

Fullmetal Alchemist Brotherhood’un bir hayran kitlesi vardır ki ne deseler haklılar- yere göğe sığdırılamayacak bir anime. Başıma bir şey gelmeyecekse henüz bitirmediğimi ama bu yöndeki çalışmaların devam ettiğini de itiraf edeyim. Bitireceğim gerçekten, söz. Açılış jeneriği de kendisi kadar efsaneleşmiş, klasikleşmiştir ayrıca.

YUI tarafından seslendirilen Again , animenin kendisinden bağımsız düşününce bile bir şaheser. 2009 yılında çıktığı vakit 110,000 kopya sattığını ve böylece Japonya’da o yıl bir kadın tarafından seslendirilip en fazla satan tekli olduğunu da belirtmeden geçmeyeceğim. YUI’nin bu başarısını göz ardı etmek olmaz, efsanevi bir işe imza atmış. Daha fazla konuşmadan sizi jenerikle baş başa bırakıyorum. Hadi sarılın, biraz özlem giderin.

2. Death Note – The World

Death Note neydi öyle arkadaşlar? Bu anime sizi de kalp ağrısı ile bırakmadı mı? Normal dünyaya dönerken zorluk çekmediniz mi siz de? İzlediğim en efsane animelerden birisi olan Death Note’un sadece kendisi değil, açılışı da efsaneydi. Sözlerini arkadaşlarımla yarım yamalak ezberleyip lise koridorlarında gezerken söylerdik.

Üzerine birçok cover yapıldı, bir ton versiyonu çıkartıldı fakat hiçbirisi benim fikrimce orijinal jenerik versiyonunu geçemez. The World şarkısının, Nightmare grubunun en iyi işlerinden biri olduğunu düşünüyorum. İçimden daha fazla övmek geliyor ama yapmayacağım. Siz benim için bir şeyler eklemek isterseniz yorumlara buyrun!

1. Pokémon – Gotta Catch ‘Em All

Gerek hikâyesiyle gerekse müziğiyle bizi kendisine hayran bırakan, yıllardır peşini bırakmadığımız animelerden birisini söylemenizi istesem birçoğunuz eminim ki Pokémon cevabını verirsiniz. Zamanla değiştiği, evrimleştiği, garipleştiği doğru fakat bir şey değişmediyse o da ne kadar efsanevi olduğudur. Pikachu’yu, Ash’i bir kenara bırakalım şimdi de Gotta Catch Em All üzerine birkaç söz söyleyelim.

Eğer siz de eski hayranlardansanız, yediden yetmişe hitap eden bu jeneriği duyduğunuz anda kulaklarınızı dikip gözlerinizi fal taşı gibi açıyorsunuzdur. Belki de bu saatte Pokémon görmeyi beklemiyordunuz, belki de jeneriğin adını gördüğünüzde bile saygı duruşuna geçtiniz. Önemi yok, bir defa daha açıp dinlemekten zarar gelmez. Sonra bir defa daha. Belki bir kez daha. Komşular da seviyordur eminim, bağıra bağıra eşlik etmekten ne zarar gelebilir ki peki? Neyse, işler daha da korkunçlaşmadan çekiliyorum ben aradan. Sadece böyle bir jeneriğin de var olduğunu bir hatırlatmak istedim.

Listeye eklemek istediğiniz jenerikler varsa lütfen çekinmeyin. Yorum kısmı sizin için geldi arkadaşlar. O kadar güzel anime jenerikleri var ki… Hepsini dinleyebilsem keşke. Umarım bu efsane animelere karşı duyduğunuz özlemi bir nebze giderebilmişimdir ya da en azından sizi güzel müziklerle tanıştırabilmişimdir. Ben gidiyorum şimdi, birkaç defa daha Unravel dinleyeceğim. Görüşmek üzere!