5. Rogue Squadron
Michael A. Stackpole’un I, Jedi’ından söz ederken bahsettiğimiz X-Wing serisine girişiniz bu. İçinde Jedi olmadığı için Türkçe’ye çevrilmedi, ama aslında içinde Jedi olmadığı için güzeldi. Dokuz kitaplık, 1996’da başlayan seri, X-Wing pilotlarını konu alıyordu. Tanıdık evrene, başka bir bakış açısı. Gayet de keyiflidir.
4. Yıkım Yolu
George Lucas’ın arka plan hikayesi olarak yarattığı Bane’in öyküsü buradan başlar. Bane üçlemesini komple okumanız tavsiyedir. KotOR’un senaristi Drew Karpyshyn’in elinden çıkmış olması da ayrı tat katar. Star Wars evreninin en enteresan Sith Lord’u Revan’ı yaratan adam, Bane’i yazıyor yani. Neresi okunmayacak bu kitabın allasen?
3. Death Troopers
SWG’ye göbekten bağlanan, hafiften Alien, hafiften Shining olsun diye yazılmış, A New Hope’un hemen öncesinde geçen bir Star Wars korku romanı. Dahasını anlatmamıza gerek var mı? Her Star Wars kitabı gibi bunun da İngilizce’si çok kompleks değil, o yüzden Türkçe’ye çevrilmemiş olması size mani olmasın. Star Wars evreninde geçen bir korku romanı var diyorum, alın!
2. Han Solo Yıldızın Ucu’nda
Brian Daley’nin Han Solo üçlemesi tonlama olarak basittir, yer yer “pulp” diye tabir edilen edebiyat türünden de ilham alır. Ama özünde Star Wars’ın temsil ettiği o serüven duygusunu taşıdığı için kıyamadığınız bir naifliği vardır serinin. Bir de tabii önemi EU içerisinde çok fazladır, ne de olsa filmler dışı bir hikaye anlatan ilk roman olma özelliğini taşır. Özlenen Star Wars tadını alabilirsiniz bu üçlemeden.
1. İmpatarorluğun Varisi
Star Wars romanı dendi mi olayın ağa babası budur. Aslında sadece İmparatorluğun Varisi değil, Karanlık Gücün Yükselişi, Son Emir ve bu üçlemeye ön kitap olan, Clone Wars döneminde geçen ama Türkçe’ye çevrilmemiş Outbound Flight da bu maddeye dahildir. Pek çok kişiye göre Timothy Zahn’dır EU’nun EU olmasını sağlayan adam. Hatta, pek çok kişiye göre insanlardaki Star Wars aşkını tekrar başlatan şey de Thrawn romanlarıdır.
Etkileri o kadar büyüktür ki Thrawn üçlemesinin… Jacen, Jaina, Talon Karrde, Mara Jade gibi karakterleri yaratmakla kalmamış, Coruscant’ın ismini koyup George Lucas’ın bile kullanmasına sebebiyet vermiştir. En önemli kurşunu ise Thrawn’dır kuşkusuz. Belki de Star Wars külliyatının Jedi olmayan gelmiş geçmiş en baba kötü karakteri. Uzun lafı kısaltayım, haplık hâle getireyim. Okumadıysanız Thrawn üçlemesini pas geçmeyin!