Rings of Power ve House of the Dragon dizilerinin kalitelerini, senaryolarını, oyuncu seçimlerini saatlerce tartışabiliriz. Fakat bu iki dizinin de geek âlemine can suyu olduğu konusunda hepimiz hemfikirizdir sanırım. Hafta sonları Rings of Power, hafta içleri de House of the Dragon konuşarak zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Baksanıza, Rings of Power’ın sezon finali geldi çattı resmen. Yine de sezon finaline gelmeden önce yorumlayacağımız son bir bölüm kaldı. Gelin, Rings of Power’ın The Eye isimli yedinci bölümünü spoilerlı olarak incelemeye başlayalım.

Açılış Sonrası Yaşananlar

Geçtiğimiz bölümde Rings of Power’ın neredeyse başlangıcından itibaren gözümüze sokulan “kabzanın” gerçek amacını nihayet anlamış ve bundan hiç memnun kalmamıştım. Mordor’un merkezinde yer alan Hüküm Dağı’nın patlamasına ve nihayetinde Güney Toprakları’nın Mordor’a dönüşmesine şahit olduğumuz dizimiz, tam olarak önceki bölümde kaldığımız yerden devam etti ve bizi, kaos içerisindeki kahramanlarımızın yanına götürdü. Patlama yüzünden kıpkırmızı olan gökyüzünün altında birbirlerini arayan Numenorlular ve Galadriel, bize ne kadar kaotik bir durumda olduklarını gösterdiler. Ayrıca dizinin tanıtımlarında kullanılan Galadriel’in kırmızılar içerisindeki sahnesinin bu bölüme ait olduğunu da anlamış olduk. Ne teoriler kurmuştuk be. Yok Akraba Kıyımı yok Sayısız Gözyaşı Savaşı diye birbirimizi yiyip durmuştuk. Şimdi bunların hiçbirinin bir önemi yok tabii.

Açıkçası Güney Toprakları’ndaki kahramanlarımız hakkında konuşulacak çok az şey var gibi hissediyorum. Theo ve Galadriel’in acayip yolculukları bir kenara dursun, Naip Kraliçe’nin kör olma hikâyesi ve onun ardından yaşanan tüm olaylara anlam vermekte güçlük çektim. Özellikle Tar-Míriel’in, “Numenor geri dönecek!” sözlerinin ardından Elendil’in arkasını dönerek kameraya doğru ağlama sahnesinin benzerlerini çekmeyi Türk dizileri bile birkaç yıl önce bıraktı. Gerçekten helal olsun, ancak bu kadar kötü çekilebilirdi bir sahne.

Yanlış anlamayın, Elendil’in duygusal olmasını anlıyorum. Zira bu bölüm en büyük acıyı o çekti ve evladı Isildur’un göçük altında kaldığını öğrendi. Şahsen bu noktada “Acaba bunlar, Isildur’u öldürmüş olabilirler mi?” diye düşünmedim değil. Ama daha sonra Isildur’un atının huysuzlanması üzerine Elendil’in onu serbest bırakmasıyla her şey açıklığa kavuştu bende. Sevgili Rings of Power yapımcılarımız, Lord of the Rings üçlemesinden bir sahne daha apararak, tıpkı Brego’nun Aragorn’u kurtarması gibi Isildur’un atının da Isildur’u kurtarmasını izletecekler bize.

Cüceler Hiç de Tamâhkarlıktan Kazmamış Derinleri

Lord of the Rings üçlemesini sevenlerin favori sahnelerinden biri, hiç şüphesiz Yüzük Kardeşliği’nin Moria’ya girişidir. “You shall not pass!” repliğiyle aklımıza kazınan bu sahneler ayrıca ilk defa kanlı canlı bir Balrog görmemiz açısından da çok büyük bir önem taşıyordu. Öte yandan bu sahnelerin başında Saruman, Gandalf’ın Moria’ya girmek istememesini açıklıyor ve “Cüceler büyük bir tamahkârlıkla kazdılar derinleri. Khazad-dûm’da neyi uyandırdıklarını biliyorsun; gölge ile alevi.” diyordu. Fakat bugün gördük ki hiç de tamahkârlıktan kazmamışlar derinleri!

Dizinin yapımcıları geçtiğimiz hafta inanılmaz bir lore uydurarak, Mithril’in Valar’ın ışığını taşıdığını iddia etmişlerdi. Yüce Kral Gil-Galad da bu ışığın Elfler’e iyi geldiğini ve onlara kaybettikleri Valar’ın ışığını geri kazandırdığını söylemişti. Durin de Elfler’in ihtiyacı olan Mithril’i çıkarmak için babasına yalvarmaya, Khazad-dum’a dönmüştü. Fakat babası, Cüce inatçılığının gerçek anlamını göstererek Durin’in ve Elrond’un bütün yalvarışlarını görmezden geldi ve Mithril madenciliğini yasakladı. Öte yandan en az babası kadar inatçı olan IV. Durin de arkadaşını ve tüm Elfler’i kurtarmak için tek başına madeni kazmaya başladı.

Biz bu noktada Saruman’ın söylediklerinin iki noktada hatalı olduğunu fark ettik. Birincisi, Cüceler büyük bir yüce gönüllükle kazmışlar derinleri. Onları küçük gören Elfler’in hayatını kurtarmak için kendilerini böyle büyük bir tehlikeye atmak, Orta Dünya’da şimdiye kadar benzeri görülmemiş bir fedakârlık örneği! Gerçi bu fedakârlık kararını sadece Durin veriyor ama olsun. Saruman’ın söylediklerindeki ikinci hata ise Cüceler’in derinleri kazdığını iddia etmesi. Ama yine biz bu bölüm gördük ki daha Mithril’in ucunu görecek kadar kazdıklarında dağlar yerinden oynadı ve bir arpa boyu yol gidemediler. Anlayacağınız, Saruman’ın söyledikleri sadece Cüceler’i karalamak için yapılan bir propagandadan başka bir şey değil. Koskoca Rings of Power yapımcılarından daha iyi bilecek hâli yok Saruman’ın, öyle değil mi?

Dizinin ilk üç bölümü yayınlandığında size mekân tasarımlarının mükemmel olduğundan bahsetmiş ve dizinin bu yanının çok güçlü olduğunu söylemiştim, hatırlıyor musunuz? İzninizle bu sözlerimi geri almak istiyorum. Zira dizimiz sadece üç bölümde bize mekân tasarımı gösterdi, geri kalan bölümlerde de bu mekânların ekmeğini yedi. Örneğin ilk bölümlerde Elrond sayesinde görme fırsatı bulduğumuz Khazad-dum, nefesimizi kesmişti. Tarihteki en zengin Cüce şehirlerinden biri olan Khazad-dum’un tasarımı hepimizi büyülemişti. Fakat böyle bir sahneyi bir daha izleyemedik. Khazad-dum’daki sahneler sadece küçük bir maden ve Durin ile Disa’nın yemek salonunda geçmeye başladı. Bu da benim canımı fazlasıyla sıktı ne yalan söyleyeyim.

Son olarak bölümde yine en fazla sevdiğim sahnelerin Durin’e ait olduğunu söylemeliyim. Hem Disa’yla hem Elrond’la hem de babasıyla gerçekleştirdiği diyaloglar beni etkilemeyi başardı. Hâlâ daha Rings of Power dizisinin en güzel yanının Cüceler olduğunu düşünüyorum ve bu konuda da fikrimin değişeceğini sanmıyorum. Keşke birisi sadece Cüceler’e özel bir dizi çekse. Ama nerede onlarda o vizyon…

Bu Hobbitler’in de Başına Gelmeyen Kalmadı!

Sevgili Hobbitlerimiz nihayet varmak istedikleri yere vardılar fakat yine makus talihleri bir türlü yüzlerine gülmedi. Hüküm Dağı’nın püskürttüğü taşlardan birkaçının, tam da meyvelerini toplayacakları ağaçları yok etmesinin üzerine Hobbitler, yine Meteor Adam’dan medet umdular. Ve Meteor Adam bir kez daha onlara yardım etti ama istediğimiz bir biçimde değil.

Bu noktada artık Meteor Adam’ın Sauron değil, Valar tarafından Orta Dünya’ya yardım olarak gönderilen Istariler’den biri olduğuna garanti gözüyle bakıyorum. Ve bu da bana şu soruyu sorduruyor: Bu adam Sauron’u nasıl durduracaktı? Diyelim ki bu adam meteorla Hobbitler’in yanına değil de tam Sauron’un ayağının dibine düştü, ona karşı ne gibi bir şansı olabilirdi? Ya da onu da geçtim şu an gittiği yerde karşısına Sauron çıksa, iki kelime konuşamayan bu adam kötülüklerin efendisine ne yapabilir?

Mordor Burada, Sauron Nerede!

Evet, şimdi gelelim tam yedi bölümdür dizinin bize, bizim de diziye sorduğumuz o soruya: Sauron kim? Bu zamana kadar bize gösterilen karakterler arasında Meteor Adam, Adar, Pharazon ve Halbrand’ın Sauron olduğundan şüphelendik. Fakat ilk sezonun sonuna gelmemize rağmen hâlâ daha Sauron kendini göstermiş değil. Numenorlular geldi, yenildi, gittiler hatta Güney Toprakları Mordor oldu ama Sauron hâlâ ortaya çıkmadı. Ya da biz öyle sanıyoruz.

Dostlarım, bu gerçekle yüzleşmek istemiyorum fakat sanırım Sauron, gerçekten de üstte saydığım isimlerden biri. Ve daha da kötüsü en başından beri hakkında “Sauron gibi gösteriyorlar ama bu bir şaşırtmaca” söylemlerinde bulunduğum Halbrand, Sauron’un ta kendisi çıkacak gibi. Dizinin en başından beri irfanıyla Valar’ın takdirini bile kazanarak Galadriel’in yanında gezen Halbrand, ne yazık ki Sauron olacak gibi gözüküyor ve bu da beni çok üzüyor.

Bütün bunlar bir kenara dursun, ben hâlâ dizinin en kötü sürprizlerini finale sakladığını düşünüyorum. Umut ediyorum ki haksız çıkarım ama eğer Wheel of Time’dan bir ders aldıysam, o da Amazon’un hikâye bağlamakta berbat olduğudur. Gelecek bölüm hem Durin’in Felâketi hem Sauron’un kimliği hem de Meteor Adam’ın gerçek amacını izleyeceğiz. Bakalım Rings of Power tüm bu hikâyelerin altından kalkabilecek mi, hep beraber göreceğiz.

Siz nasıl buldunuz Rings of Power’ın yedinci bölümünü sevgili okurlarımız? Sezon finalinde bizi neler bekliyor sizce? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

1 Comment

  1. Merhaba,

    Meteor adamın Gandalf olduğunu düşünüyorum. Hobitlerin yanına düşmesi,büyü yeteneği bana bunu çağrıştırdı.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.