Oyun dünyasının en inanılması zor, acayip, kıymetli hikayelerinden biridir Sony ve Nintendo’nun münasebeti. Yaptıkları ve yapamadıklarıyla video oyunlarının son yirmi yılına aktif bir biçimde yön veren iki Japon devi, bundan yıllar yıllar önce ümit vaat eden bir ortaklık için masaya oturmuştur. Amaç Nintendo’nun inanılmaz popüler sistemi SNES için CD bazlı bir eklenti yaratmaktır. Sony projeye ciddi bir AR-GE bütçesi yatırır ve ortaya 200 tane prototip çıkartır. Fakat Nintendo, karar değiştirmiş, bu eklenti için Philips ile çalışma kararı almıştır. Sony bu kararı, kendi prototipini tanıtmak için götürdüğü CES fuarında öğrenir.
Japon onuru diye bir şey var bu dünyada, ama Japon Japon’a bu kazığı yine de atar işte. O kazıktan sonra Sony, “ulan bu kadar para yatırdık?” diye düşünür, zaten hafiften bilendiği Nintendo’ya da ayar olduğu için eklenti sistemini kendine has bir konsol olarak geliştirmeye başlar. SNES’in CD eklentisi Japonya’da çıkar, hiç tutmaz, Batı’ya getirilmez ve Nintendo bir sonraki konsolunu da CD bazlı yapmaktan vazgeçer. Bir süre sonra Philips de kendi eklentisini konsola çevirir.
Nintendo bu anlaşma sırasında Zelda ve Mario’nun haklarını geçici olarak Philips’le paylaşmayı kabul ettiği için, bu ilginç dönemeçten üç şey çıkar ortaya. Video oyunlarını onulmaz bir biçimde değiştiren Sony PlayStation, içinde inanılmaz derecede berbat üç Zelda, bir Mario oyunuyla gelen ve burnunun üstüne çakılıp düşen Philips CD-i, kartuş kullanmaktan vazgeçmediği için PlayStation’ın yanında utanarak ezilen Nintendo 64.
Anlayacağınız şu an bildiğimiz hâliyle video oyunu sektörünü belirleyen en önemli virajlardan biridir bu. İnsan da düşünmeden edemez, Nintendo son dakikada Sony’yi satmasaydı ve o eklenti çıksaydı, ne olurdu? Sony N64 için CD kullanmaya ikna edebilir miydi Nintendo’yu? Belki Metal Gear Solid ve Final Fantasy gibi efsaneler Sony ile değil, Nintendo ile anılırdı, şimdi de evde PlayStation 4 değil, PlayStation U oynuyor olurduk.
Bu soruların cevaplarını asla alamayacağınız, ama Reddit kullanıcısı Analogueboy sağ olsun, artık “Nintendo PlayStation neye benziyordu?” sorusunun bir cevabı var elimizde. Babası vakti zamanında “Olaf” adında ve Sony Interactive Entertainment’ın kurucusu Olafur Johann Olafsson olduğu tahmin edilen biriyle çalışan Analogueboy, peder beyin eskilerini karıştırırken o üretilen 200 prototipten bir tanesinin tavanarasında toz tutmakta olduğunu görmüş. Siz “feyk!” demeden söyleyelim, alet gayet de gerçek. Bize gelmeden önce binlerce Redditor’dan ve yüzlerce nadir oyun koleksiyoncusunun taramasından geçti alet. Bu gerçekten de Sony’nin ürettiği 200 prototipten biri ve şu ana kadar varlığını bildiğimiz yeganesi.
Görebildiğimiz kadarıyla prototip Japonya için üretilmiş, zira içindeki kartuşun üzerinde açık bir şekilde “Super Famicom” yazıyor. Kolun ve konsolun üzerinde Sony ve PlayStation yazıları var, ve kol direkt olarak Super Famicom ile aynı. PlayStation’ın ayrı bir marka olarak görülmediği ise kolun üzerindeki logodan belli. PlayStation yazısının yanında, Super Nintendo’nun dört renkli imza logosu duruyor. Gerçekten, insan baktıkça etkilenmeden de edemiyor. Çok acayip bir tarih parçası var burada, ümit ederiz türünün tek örneği değildir; eğer öyleyse de umarız ivedilikle bir müzeye kaldırılır.
