Oyuncu olmanın anlamı, aslında neresinden baktığınıza bağlı. Evet, onlarca avantaj beraberinde geliyor bu sektörde işe başladığınızda. Hayranlar, şan, şöhret, para, harika imkanlar, çok sevdiğiniz ünlülerle arkadaş olabilmek… Ortalama bir Hollywood aktörü ya da aktrisi olduğunuzda en azından bunlardan çoğuna sahip olabiliyorsunuz, şu ana kadarki gözlemlerimizden bunu söyleyebiliriz sanırım, değil mi? Peki oyuncu oldunuz ama her şey güllük gülistanlık mı? Elbette hayır! Her mesleğin olduğu gibi bunun da birkaç can sıkıcı yanı olması kadar doğal bir şey yok şu dünyada. Bir bakalım… Hayatınıza yönelik tehditler, inanılmaz yorucu set günleri, neredeyse özel hayatınızın olmaması, aldığınız rollerle halk tarafından yaftalanmanız, bir rolü kaptınız diye diğeri kaçırmanız… O güzel şaşalı yüzünün ardında bir de kanalizasyon boruları kasvetliğinde ayrıyetten bir suretinin olması ne kadar da tuhaf değil mi?
Düşünsenize bir! Harika bir rol kapmışsınız, dizinizin setine her gün yorula bayıla ama ortaya güzel şeyler çıkartarak gidiyorsunuz, emek harcıyorsunuz, herkes sizi çok seviyor, mükemmel bir şan ve şöhret içindesiniz; ama gel gelelim bir popüler rolde olduğunuz için diğer bir popüler rolü alamıyorsunuz. Ne yazık… İnanın, hayatınıza dair ölüm tehditleri alsanız “korumayla hallederiz, n’olcak yaa” moduna girer, en azından üzüntü duymazsınız. Ama bakın, bu ciddi (?) bir şey; rol kaçırıyorsunuz. Bu da ne demek? Oradan gelecek her türlü artıyı daha siz girişimde bulunamadan reddetmek zorunda kalmanız demek. Bir dünyaya aitken, diğerine giriş yapamıyor oluşunuz sizce de üzücü değil mi? Marvel evrenindeyken Star Wars evrenine geçememek gibi: Yani bir bakıma Matt Murdock iken, Han Solo olamıyorsunuz, kapiş?
Evet evet, tam olarak haberini vermeye çalıştığımız şey de bu aslında. Şu sıralar Charlie Cox’un bir açıklaması interneti ayaklandırmışa benziyor, zira söylediklerine bakılırsa sırf Daredevil rolünü üstlendiği için, Star Wars külliyatının gelecek filmlerinden biri olan Han Solo’nun filminde yer alma şansını yitirdiğini öğrendik. Kendisi bu olayı tam da şu sözlerle açıklığa kavuşturdu:
“Bir aralar bir seçmeye katılmıştım -hani şu inanılmaz gizli olup da ve size hakkında hiçbir şey söylemedikleri türden olan bir seçmeden bahsediyorum, ama bu seçmenin Han Solo rebootu için olduğuna neredeyse eminim- ve yolun yarısında oyuncu yönetmeni beni durdurdu ve dedi ki “Neden bana bakmıyorsun?”. O an fark ettim ki göz teması kurmama üzerine bir alışkanlık geliştirmiştim, zira iki senedir yaptığım tek şey kör birini oynamaktı. Ondan sonra bir daha asla davet almadım, bunun en muhtemel sebebi de onların, neden tam bir salak gibi oynadığımı anlayamamış olmaları olabilir.”
Alden Ehrenreich‘in geçtiğimiz aylarda genç Han Solo olarak kadroya alındığı Star Wars rebootu için, Cox rolü ne kadar istese de artık boş demek kalıyor bizlere de. Zamanında böyle bir şeyler çıtlatılsa, internet alemi muhtemelen önce bir yıkılır, sonra da Cox hayranları seçilsin diye kampanyalar başlatırdı muhtemelen. Ama pek sayın Matt Murdock’ımızın da dediği üzere, çok gizli bir şeymiş bu; üstelik kendisi bile çok emin değilmiş Han Solo rolü için miydi o seçmeler diye… Eh ne diyelim, sağlık olsun be Cox, sen bizim Murdock’ımız olarak gayet iyisin şu an, Han Solo olamadın diye dünyanın sonu değil ya? Fakat insan düşünmeden edemiyor, acaba Charlie Cox harbiden genç Han Solo için kadroya alınmış olsaydı, ne olurdu? Haa, sözümüz Ehrenreich’in aleyhine olarak algılanmasın, zira filmi izlemeden ön yargı ile aktörü kötülemeyelim hemen; belki güzel oynayıp bizleri mest edecek rolde, bilemeyiz. Ama yine de bir düşünmekten zarar gelmez bizce: Sizce Charlie Cox nasıl bir Han Solo olurdu?
