Netflix ne yaparsa yapsın kaliteyi belli bir düzeyin üstünde tutmayı başarıyor. Hem bütçe, hem senaryo, hem de oyunculuklarla dizi alanına farklı bir standart getirdikleri tartışılmaz. O sebeple yeni bir Netflix dizisi açıklandığı zaman heyecanlanmak artık şart oldu.
Yeni dizimizin adı “Sense8”. Dizi dünyanın farklı yerlerinde bulunan sekiz yabancının trajik bir ölüm sonrası zihinlerini ve vücutlarını paylaşmaya başlamalarını anlatacak. Her biri farklı özelliklere sahip, farklı mesleklerden ve kültürden gelen karakterlerimiz bunun nasıl olduğunu anlamaya çalışırken, bir yandan Jonas adındaki gizemli bir adam bu sekizliyi bir araya getirmeye uğraşacak, bir yandan da Mr Whispers ve onun organizasyonu karakterlerimizi yakalamaya veya öldürmeyi deneyecek.
İlginç bir konu değil mi? Bilimkurgu ve aksiyon öğelerini birleştirecek olan dizimizin prodüktörlüğünü Matrix ile bu işin kitabını yazan Wachowski kardeşler üstleniyor. Kendilerine Babylon 5’in yaratıcısı J. Michael Straczynski de eşlik ediyor. Dizinin büyük bölümün yönetmenliğini de üstlenen Wachowski’lerin özellikle aksiyon konusundaki zevklerinden hiç bir şey kaybetmedikleri yayınlanan ilk fragmanda dikkatlerimizden kaçmadı.
Dizide Sensates adıyla geçen sekiz yabancıyı seçerken çoğunlukla farklı ülkelerden ve kültürlerden olmasına dikkat etmişler. Stargate Universe dizisinde görev almış Brian J. Smith dışında dizinin benim çok tanımadığım diğer oyuncuları Tuppence Middleton, Aml Ameen, Bae Doona, Miguel Ángel Silvestre, Tena Desae, Max Riemelt, Jamie Clayton. Sekizli dışında Jonas rolünde Lost’taki Sayit’imiz Naveen Andrews, Angel rolündeki Kill Bill’den hatırlayabieceğiniz Daryl Hannah ve Mr Whispers rolünde Terrence Mann da dizinin kadrosundaki diğer isimler.
Sadece ilginç konusuyla bile dikkatimizi çekebilecek olan dizi arkasında Netflix olması ve deneyimli yönetmenleriyle de beklentimizi bir basamak daha yükseltiyor. Görece genç ve daha az bilinen isimlerden oluşan kadrosu da ekranda hep benzer isimleri görmekten sıkılanlara ilaç gibi gelecektir. Dizinin ilk sezonunun toplu bir şekilde 5 Haziran’da yayınlanacağını hatırlatarak sizleri dizinin fragmanıyla baş başa bırakayım.
6 Comments
Watchowski ler matrix ten sonra pek bir şey yapamadılar gerçi, ama bir yandan da netflix çılgın atıyor.. bakalım
Brişeyler yapamadılar yanlış olur bence, yine kendilerine özgün yapımları var. Örneğin Cloud Atlas’ı iyi kotardılar. Kitabını daha önceden okumuş biri olarak beğenmiştim. Speed Racer’ın görsel anlamda nasıl doyurucu olduğunu animesinden bir kaç sahne izleyince görebiliyorsun. Jupiter Asc. henüz izlemedim ama onunda konu olarak pek değil ama görsel olarak inanılmaz güzel olduğunu okudum. Ama kabul ediyorum, hiçbiri Matrix değildi. Ama belki bunda olur, Netflix son bir kaç yılda inanılmaz güzel yapımlar getirdi. Ümitliyim ben hala.
Jupiter’i izle 🙂 şu ana kadar yaptıkları en kötü şey resmen
doğru diyorsun diğerlerine de, ama işte karşılaştırmamız için matrix gibi birşey yapmışlar naapalım.. yine de ümitliyiz
vaçovski biladerler türk sinemasını yakından takip ediyo galiba. konu bildiğin onur ünlünün güneşin oğlu filmi
hay yaşa be bende onu yazacaktım 😀 ama fragman etkileyici olmuş
güzel fragman, tam bir fragmanın olması gerektiği gibi gaza getirici (3 defa izledim).
şimdiye kadar netflix kökenli bir dizi izleyip begenmediğim olmadı. devam sezonları sıkıntılı olabiliyor olsa da ilk sezonlar hep basarılıydı.