Bond filmlerinin belli bir oranda seksizm içerdiğini kabul etmememek için herhalde ciddi kör olmak, ya da sevdiğin şeylerin seksist alt vurgulara sahip olmasıyla “kötü” olması arasındaki farkı ayırt edememek gerekiyor. Bond filmleri çoğunluğa vurduğun zaman gayet pırlanta gibi işler. Ancak bir noktada kabul etmek gerekiyor, kadınların çoğuna beyaz eşya muamelesi yapılmakta. Çoğu zaman. Her zaman değil.
Benim aklımda, geriye dönüp baktığım zaman Bond filmlerinden miras kalan en kıymetli şeylerden birisi, önüme sunduğu güçlü kadınlar silsilesi. Bunu bir Brosnan & Craig dönemleri hareketi sanıyor olabilirsiniz, ama esasında Sean Connery döneminde bile rastlamak mümkün böyle şeylere. Ki zaten, bunun dayanağı da bizzatihi Ian Fleming’in yazdığı romanlar.
Fleming, 007’nin kadınlarla olan ilişkisini ekseriyetle şu şekilde konumlandırıyor: Bond birkaç kadına misojen ve mesafeli davranır, onları kullanır. Bu kullanma bazen kötü adama ulaşmak için bilgi almak adına olur, bazen vakit geçirmek adına olur, bazen de dikkat dağıtır. Akabinde bir noktada, Bond kendisine denk bir kadınla tanışır, bu kadın Bond’un aklını alır, Bond dağılır. Az çok istikamet bu şekilde ilerler ve bunun izini Connery filmlerinde de, Moore’larda da, modern seride de görmek mümkündür.
Biz bu aklımızda kalan kadınları bir listeleyelim dedik. Kriterlerimiz hiçbir zaman “en güzel” olmadı. Totalde bizi etkileyen, filmden çıktıktan sonra değil; filmi izlememizin üzerinden asırlar geçtikten sonra da aklımızda yer eden, bir şekilde gönlümüzü fetheden kadınları listeledik. Saklamakta bir anlam görmüyoruz: biz bu kadınlara baya hayranız. Listemiz şu şekilde, buyurun, sizin de yorumlarınızı merakla bekliyoruz!
10. Xenia Onatopp
Film: GoldenEye
Famke Janssen’i meşhur eden rol. Sonradan kendisine X-Men’de ayrı, Nip/Tuck’taki rolünde ayrı hayran olduk; ama ilk olarak bizim gözümüzü Bond hanedanını tekrar dirilten GoldenEye’da almıştı. Karakteriyle ilgili “hoyrat bir kadındı” sıfatını kullansak, herhalde haksızlık etmiş olmayız; değil mi?
9. Jinx
Film: Die Another Day
Halle Berry şu sıralar kelimenin tam anlamıyla incognito olabilir, ama 2000’lerin başlarında bir megastardı. Die Another Day de o megastarlığın perçiniydi işte. Keyifli bir karakterdi. Bir de film güzel olsaydı, ayrı tabi…
8. Kissy Suzuki
Film: You Only Live Twice
Liste ilerledikçe fark edeceksiniz, Bond filmlerinin gerçekten kadınlarına isim verme konusunda çok coşkulu bir geçmişi var. Bunu gözardı edebilrisek, Kissy Suzuki’nin akılda kalıcı bir karakter olduğunu söylemek gerek. Güzel paslaşıyorlardı Sean Connery ile…
7. Tiffany Case
Film: Diamonds Are Forever
Gelmiş geçmiş en iyi Bond şarkılarından birine ev sahipliği yapmakla beraber, bu güzide filmimiz aynı zamanda Jill St. John’ın akılda kalıcı Tiffany’sini de sunmuştu bize. Maşallah Diamonds Are Forever oyunculuklar destanıydı zaten, St. John da altta kalmıyordu.
6. Holly Goodhead
Film: Moonraker
Bond filmlerinin karanlık bir dönemi var. Sırf o esnada (1979, Star Wars iki sene önce çıkmış ve gişeyi mahvetmiş) bilim kurgu filmleri popi diye çekilmiş bir Moonraker, bu karanlık dönemin pik noktası. Holly Goodhead de, bize soracak olursanız, bu karanlığın ortasında doğan bir güneş resmen.