Sir Walter Raleigh. İsmi duymuşsunuzdur. Dünya tarihinin en önemli isimlerinden biridir Raleigh. Yaptıklarıyla, yapmadıklarıyla ve tetikledikleriyle. Ömrünün çoğunu 16. yüzyılda yaşamış bir kaşif, tüccar, aristokrat, şair ve asker, politikacı. El Dorado efsanesini de, Roanoke gizemini de yaratan, istemli ya da istemsizce o. Bugün içtiğimiz sigaranın müsebbibi de o.
16. yüzyılın ortalarında (1552 ya da 1554) Devonshire’da doğup, 1618’de Londra’da öldü Sir Walter Raleigh. O aradaki 65 sene içerisinde ise hemen hemen her şeyi değiştirdi.
Raleigh, annesin ikinci evliliğinden olma en küçük çocuğuydu. Üç yarı kardeşi, bir de öz kardeşi vardı. Babası Protestandı. Raleigh’nin çocukluğunun ilk seneleri, İngiltere’de Protestan olmak için yanlış bir zamandı. Meseleyi artık hepimiz biliyoruz, 1509’da tahta gelen Henry VIII ilk karısı Catherine of Aragon‘u boşayıp, Anne Boleyn ile evlenmek için 1530’larda İngiltere’nin -kaba tabirle- dinini değiştirdi. İşte Raleigh çocukken tahtta olan kadın, o Henry’nin boşanmak için uğruna ülkenin dinini değiştirdiği Catherine’in kızı Mary‘ydi. Küçükken devlet tarafından gayrımeşru ilan edilen Mary. Takdir edersiniz ki Mary Protestan değildi.
Ama Raleigh ve babası öyleydi, Mary de “Bloody Mary” lakabını içmeyi çok sevdiğinden almamıştı. Protestanlara karşı yapılan sert müdahaleler Raleigh’in hayatına direkt etki etti. Küçük yaşta babasının idamdan kaçmak için saklanışını seyredince, Katolikliğe dair korkunç bir nefret hissetmeye başladı. Mary gitti, yerine Anne Boleyn’in kızı Elizabeth geldi ve bu nefret, Raleigh’nin yükselmesini sağladı.
Genç Walter, sarayın gözüne ilk defa Desmond Ayaklanmalarını bastırarak girdi. İrlanda’da gerçekleşen ve Katolik-Protestan alt yapısına sahip olan ayaklanmaların en kanlı anı Smerwick Kuşatmasıydı. Yaklaşık 500 kişilik bir papalık gücü, Smerwick kasabasını ele geçirmiş, fakat İngilizler tarafından Dun an Oir‘e püskürtülmüştü. İngiliz ordusu orayı kuşatmış, papalık gücü vazgeçmişti. Kumandan Grey’e bir teklif götürdüler: “Teslim olalım, gitmemize izin verin, kaleyi size bırakalım”. Grey reddetti. Bir sonraki sabah koşulsuz teslimiyet önerisi geldi. Sonuç katliamdı. İrlanda’nın Lord’u Arthur Grey, tüm düşman askerlerini öldürme emri verdi. Raleigh, o emri taşıyan askerlerden biriydi.
Smerwick katliamı, Raleigh’e toprak getirdi. Youghal ve Lismore kasabalarını da içerek 160 kilometre karelik bir arazi Raleigh’e verildi. Raleigh buranın toprak sahibi olarak pek bir başarı elde edemedi. Bölgesine yerleşecek kişiler aradı, ama bulamadı. Üzerinde pek keyif süremediği bu toprakların hepsini 1602’de de hepsini Richard Boyle’a satacaktı.
Elizabeth ve Walter Raleigh Sarayla Tanışınca
1581’de saray hayatının bir parçası olmaya başladı. Bakire kraliçe Elizabeth ile flörtleştiği, işi ileriye götürdüğü söylenir. Bu noktada kesin bir şey yok. Kesin olan şey, eminiz ki bir Kraliçelye flörtleşmiş dahi olsa onun hayatındaki en önemli yıl, saraya girdiği 1581, şövalye ilan edilği 1585 ya da parlementoda görev yaptığı yıllar değil, 1584’tür.
1584’te Raleigh Philip Amadas ve Arthur Barlowe’u yeni dünyayı keşfe yolladı. Bugünün ABD kıyısına inan kaşifler, orada yerli halkla karşılaştılar. Döndüklerinde iki kelime biliyorlardı: Wingina ve Wingandacoa. Raleigh bundan ilham aldı ve 34 ve 48. paraleller arasındaki tüm bölgenin ismini Virginia koydu. Bakire kraliçeye ithafen. Tabii Bu kelimelerden birinin oranın hükümdarının ismi, diğerinin de İngilizleri gören yerlilerin söylediği “Kıyafetleriniz ne güzel” cümlesi olduğunu sonra öğreneceklerdi.
1587’de Raleigh, Virginia’ya ilk yerleşim denemelerini gerçekleştirdi. Bu, bugünün ABD’sinin içerisindeki ilk koloni denemeleriydi. Fakat daha yanlış gidemezdi. 1587’de Raleigh, adamı John White’ı Roanoke adasına bir yerleşke kurmaya yolladı. White bunu yaptıktan sonra İngiltere’ye tedarik edinmeye gitti. Plan bir yıl içerisinde geri dönmekti, fakat o bir yıl önce iki, sonra üç oldu. White en nihayetinde döndüğünde Roanoke kasabasında tek bir kimse bile yoktu. Kapılar kırılmamış, duvarlar yıkılmamış, camlar aşağı inmemişti. Savaş izi yoktu. Tek ipucu, bir direğe kazınan ve yakınlardaki kızılderili kabilesini işaret eden CROATOAN yazısıydı. White fırtına yüzünden meseleyi araştıramadan 1590 senesinde geri döndü.