ŞOK! The Interview Terörist Tehditleri Yüzünden İptal Edildi!

Bayanlar baylar, birkaç gündür Sony yöneticilerinin birbirleriyle olan mailleşmeleri ve şirket içi geri bildirimlerinin sızdırılmasına gülüyoruz; biliyorum. Amy Pascal ve Scott Rudin’in ırkçılığını ayıplıyor, Spider-Man için olan Marvel – Sony münakaşasını masaya yatırıyoruz. Yapacak da başka bir şeyimiz yoktu zaten, hacklenerek elde edilen konuşmalar gerçekten de komikti ve bir yandan da bu süper-zengin, süper-güçlü insanlarla empati yapmak zordu. Sen Sony’yi yönetiyorsan, ben de zor durumuna gülebilmeliydim. Bu kadar basitti.

Bugün itibariyle olayın komik olmayı bıraktığı ve gerçek bir skandala, ayıplanması gereken bir duruma dönüştüğü yerdeyiz.

Bildiğiniz gibi bu e-postaların sızdırılmasını Guardians of Peace adlı, arkasında Kuzey Kore hükümeti olduğu öne sürülen bir hacker grubu üstlenmişti. Bu grup Sony’ye yönelik olan bu saldırısını Seth Rogen ve James Franco’nun sonu Kim Jong-Un’un ölümüyle biten The Interview filmi yüzünden yaptığını açıklamıştı. Birkaç gün boyunca bu gruptan ses seda çıkmadı, fakat filmin vizyon tarihi yaklaşınca, yeni bir resmi duyuru yaptılar. Gayet açık ve net bir şekilde, “The Interview’un sahnelendiği sinemalara saldırı düzenleyeceklerini” söylemişlerdi.

Her ne kadar FBI tehdidin doğruluğunu onaylayamadığını açıklasa da, bu beyanın arkasından Amerika’nın büyük sinema dağıtımcıları bir bir filmi salonlarında oynatmayacaklarını açıkladılar. Cinemark, AMC ve Regal (buranın Cinemaximum’u, Cinema Pink’i gibi düşünün; birden fazla salona sahip ulusal ağlar) filmi göstermeyeceklerini resmen duyurdu. En sonunda Sony de bugün son bayrağını indirdi ve filmin herhangi bir şekilde (yani Netflix, Hulu veya DVD / Blu-Ray gibi yöntemlerle dahi) gösterime girmeyeceğini açıkladı.

Yani resmi olarak, terörist bir tehdit yüzünden bir filmin çıkışı engellendi.

Kuşkusuz bu konuda çok hassas olan bir ülke Amerika. Gelmiş geçmiş en büyük ölçekli terörist saldırısı onların ülkesinde yaşandı ve bir meczubun eline silah alıp bir sinema salonunu kan gölüne çevirdiği günün anıları da hâlâ taze. Bu yüzden filmini salonlarından çekmiş olan şirketlere bir şey diyemiyorum. Fakat Netflix, Hulu gibi dijital dağıtım alanlarının çağında bu filmi komple gösterimden çıkartmak, terörizme boyun eğmenin de ötesinde bir korkaklık.

Sony bu sürecin hiçbir aşamasını iyi yönetemedi. Halihazırda son beş yılın en büyük hacklenme fiyaskosu kendi şirketlerinin oyun kanadında yaşanmışken sinema şirketleri için bundan ders alıp güvenlik önlemlerini yeterince arttırmadıkları görüldü. Sızan e-mail’lere vaktinde ve yeterli bir cevap veremediler. Büyük PR güçlerini kullanıp, Gawker’dan Guardian’a kadar her sitenin kendi e-maillerini basmamasını sağlayamadılar. Şimdi de tehdide boyun eğip, filmin çıkışını iptal ediyorlar.

Sizi bilmiyorum ama, benim şahsi kırmızı çizgim geçildi gibi hissediyorum. Sızan postalardan zaten Sony Japonya’nın filmin sonundan rahatsız olduğu ve Kim Jong-Un’un ölüm sahnesini yumuşatmalarını istediğini öğrenmiştik. Yani bütün bunlar olmadan önce de Sony Japonya Kuzey Kore için filmden ödün verme niyetindeydi. Filmi salonlarda vizyona sokmamak değil ama, VOD / DVD olarak bile gösterime girmeyeceğini söylemek bana yine Sony Japonya’nın bir kararı gibi geliyor.

Şu kadar yıldır bu işleri takip ederim, şunca yıldır da sinema ve ilgili konularda yayıncılık yapıyorum, hiç böyle bir şey görmemiştim. Gerçekten çok ilginç. Gün devam ettikçe illa ki devlet kademelerinden de cevaplar gelecektir. Şüphesiz Seth Rogen, Evan Goldberg ve James Franco’nun da mevzuyla ilgili söyleyecekleri olacaktır. Onları bize ulaştıkça sizlerle paylaşmaya çalışacağız. O sırada soralım, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Sony bu krizi yanlış mı yönetti? Film yasaklanmalı mıydı? Yapılan davranış doğru mu? Görüşünüz nedir? Yorumlarda belirtiniz.