7. High Fidelity

High Fidelity

Muazzam insan Nick Hornby’nin romanından uyarlanan High Fidelity, aynı mevzubahis roman gibi bambaşka bir romantik işti. Hornby’nin pek çok eseri gibi kendi kafasının içinde takılı kalmaktan ilişkiyi yaşayamayan ve kendi kendini sabote etme meyli olan bir adamı anlatan High Fidelity, şüphesiz John Cusack’in muazzam performansıyla da yükselen bir filmdi.

 

8. Knocked Up

Knocked Up

Judd Apatow’u Judd Apatow yapan film The 40 Year Old Virgin’dir, ama o tam anlamıyla bir romantik komedi değildi. Her ne kadar bir “oğlan kızla tanışır” altyapısı olsa da, ana mevzusu Steve Carell’in karakteriydi. Apatow’un gerçek romantik komedi başarısı, türün tüm klişelerine uymasına rağmen bir şekilde özgün tutmayı başardığı Knocked Up’tı.

 

9. Nick & Norah’s Infinite Playlist

Nick & Norah

Michael Cera’yı hiç sevmem. Bunun için artık aforoz edilir miyim, benim hakkındaki görüşleriniz değişir mi bilmiyorum. Hiç sevmiyorum adamı, samimi söylüyorum. Kendisinin başımızda olmasının müsebbibi de bu film. Ne güzel Arrested Development’taki garip çocuk olarak kalacaktı Cera, ne gerek vardı kendisini böyle güzel ve içten bir romantik komediye koyup piyasa yapmaya? Ha?

 

10. Silver Linings Playbook

Silver Linings Playbook

Silver Linings Playbook, özünde psikolojik rahatsızlıklar üzerine olan bir filmdi aslında. Başrollerinin performansıyla (ki dördü birden aday oldular Oscar’a) yükselen bu film, temelinde başka şeyler anlatıyor olmasıyla türün örneklerinden sıyrılıyor olabilir, ama strüktür olarak incelediğinizde göreceksiniz ki, yine de romantik komedinin babasıdır aslında her yönüyle. Oğlan kızla tanışır, ilk başta anlaşamazlar, sonrasında kavuşurlar…

 

11. The Five Year Engagement

The Five Year Engagement

Yine Jason Segel, yine tersten bir romantik komedi. Bu sefer kızla ayrıldıktan sonra değil, kıza kavuştuktan sonrasını anlatan bir film Five Year Engagement. Mesele de zaten o ilişkinin kendisi. Yine Forgetting Sarah Marshall gibi idealize bir romantizmi tasvir etmek yerine, herkesin yaşadığı bazı şeyleri göstermeyi tercih etmiş Segel. Çok da iyi yapmış…

 

12. Warm Bodies

Warm Bodies

Bu filmi ilk gördüğümde derin bir yuh çekmiştim. Yok artık, zombili Twilight mı yapıyorlardı gerçekten? Herhalde tarihin en kötü tanıtılan filmi budur, o kadar fazla kişi ciddi zannetti ki bu filmi, kimse gidip de izleme zahmetine bulunmadı. Oysa ki Nicholas Hoult’un başrolünde oynadığı film çok ama çok komikti. Bir zombi aşk hikayesi, ancak böyle muazzam bir şekilde kotarılabilir. O yüzden de listede başka bir yeri var Warm Bodies’in. En strüktür dışı da sanırım kendisi, baksanıza, oğlan zombi!

 

1 2
Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

1 Comment

  1. Yunus Emre Reply

    Bulursak gönlümüze göre birini senin için hepsini izleriz kardeşim.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.