Spider-Man: No Way Home çıkalı bir hafta oldu ve artık öyle sanıyorum ki filmi izlemeyen, izlemese bile filmde neler olup bitmediğini bilmeyen kalmamıştır. Bu yüzden filmle ilgili spoilerlı konuları, yavaş yavaş tüm yazılarımızda konuşmaya başlayabiliriz gibi hissediyorum. Marvel de benim gibi hissetmiş olacak ki dün, Spider-Man: No Way Home filminde after credits olarak gösterilen Doctor Strange: Multiverse of Madness filminin, ilk fragmanını bizlerle paylaştı. Biz de artık bu muhteşem fragmanı konuşmaya başlayabiliriz diye düşündük.
Spider-Man: No Way Home öylesine dolu dolu bir filmdi ki filmi ne kadar konuşursak konuşalım hep bir şeyleri atlıyoruz gibi hissediyorum. Göndermeler, duygusal sahneler, fan serviceler falan derken filmi en az iki üç kez izleyip, bir o kadar da konuşası geliyor insanın. Bu konuşmalar sırasında ise, normalde gündeme bomba gibi düşecek Doctor Strange: Multiverse of Madness fragmanı deyim yerindeyse göz ardı ediliyor. Fakat artık yavaş yavaş Spider-Man heyecanımızı üzerimizden atarken, Marvel’ın üzerimize gönderdiği yeni bir heyecan dalgasıyla yüzleşmemiz gerekiyor.
İlk Doctor Strange filmi, özellikle final sahnesindeki “Dormammu, i’ve come to bargain” sahnesiyle birlikte tüm Marvel Sinematik Evreni içerisinde en sevdiğim filmlerden biri oldu. MCU’da bambaşka bir boyut açan bu film; gerek görselliğiyle, gerek müzikleriyle, gerekse hikâye ve hikâye anlatım tekniğiyle beni kelimenin tam anlamıyla büyülemişti. Fakat filmin sonundaki after credit sahnesinde Mordo’yu gördüğümde birazcık tadım kaçmıştı. Çizgi romanlarda Doctor Strange’in en bilinen düşmanlarından biri olan Mordo’yu MCU içerisinde bir kez daha görmek istemiyor, onun sadece Doctor Strange filmlerini kısıtlayacağını düşünüyordum. Sanırım hayatımda daha fazla yanılamazdım.
Doctor Strange’in; Kaelcius’un saldırısı sırasında tüm şehri kurtarmak için zamanı geriye alması, Tony Stark’a evreni kurtarmak için tek bir yol olduğunu söylemesi ve son olarak Spider-Man: No Way Home filminde yaptığı büyünün sonuçları ile yüzleşmesini izleyeceğimiz Multiverse of Madness filmi, biz kez daha Mordo’yu karşımıza çıkartıyor. Dünyanın en tehlikeli varlığının Doctor Strange olduğunu iddia eden Mordo, bunu kanıtlamak için yanında biz What IF? izleyenleri çılgına çevirecek birini getiriyor: Evil Strange’i!
Yani artık bu noktada MCU’nun, biz geekler için bir haz kaynağına dönüştüğünü söylememiz gerekiyor sanırım. Birbirinden ayrı bölümlerden oluşan ve sadece eğlenceli bir animasyon olarak görülen What IF? serisinde tanıtılan bir karakterin, evrenin en büyük filmlerinden bir tanesine konuk olması artık bu organizasyonun, bambaşka bir boyutta olduğunun kanıtı. Kevin Feige resmen ilmek ilmek dokuyor ve biz, örgülerin arasında zevk alarak kayboluyoruz.
Peki, Multiverse of Madness sadece What IF?’i mi bağlıyor bünyesine? Tabii ki hayır! Filmde olacağı uzun zaman önce kesinleşen Wanda Maximoff, WandaVision dizisinde yaşadığı olaylardan sonra inzivaya çekildiği kulübesinde Doctor Strange’in ziyaretine nail oluyor. Başlangıçta bu ziyaretin, dizideki Westview’de yaşanan olaylar yüzünden olduğunu düşünen Wanda, Doctor Strange’in kendisinden yardım istemek için geldiğini öğreniyor. Doctor Strange’in Wanda’ya yönelttiği “Multiverse hakkında ne biliyorsun?” sorusuna ise hem Wanda hem de biz gülüyoruz zira Doctor Strange’in aksine biz biliyoruz ki Agatha Harkness ile olan savaşından sonra Wanda, tüm zamanını Darkhold kitabını okuyarak geçirdi ve muhtemelen hem güç hem de bilgi konusunda Doctor Strange’i uzun zaman önce geride bıraktı.
Valla gördüğünüz gibi dostlarım artık MCU’da gözünüzü kırpsanız bir şeyler kaçırıyorsunuz. Eğer Doctor Strange: Multiverse of Madness filmini izlemek ve keyif almak istiyorsanız hemen koşun önce WandaVision’ı sonra da What IF?’i izleyin. Ondan sonra da yanımıza oturun ve 6 Mayıs’ta çıkması planlanan Doctor Strange: Multiverse of Madness filmini beklemeye başlayın.
