Kendisini başlıkta biraz günah keçisi yaptık ama gerçekten kişisel bir düşmanlık beslediğimizden değil, çok yanlış zamanda ve yanlış şekillerde ortaya çıktığı için yükleniyoruz J. J. Abrams’a. Şöyle özetleyelim: Geçtiğimiz hafta Lucasfilm, Star Wars Episode 9’ın yönetmenliğini üstlenen Colin Treworrow ile yollarını ayırdıklarını duyurdu. Bu duyuruya göre Lucasfilm ile Treworrow arasındaki filme dair ciddi “görüş farklılıkları” ayrılığa neden olan faktördü. Bu süslü laf Hollywood dilinde genellikle, stüdyonun yönetmeni popülist kaygırlarla kısıtladığı, yönetmenin de bir noktada illallah ettiği anlamına geldiğinden Star Wars sevenler olarak birtakım fenalıklar geçirdik. Daha öncesinde, komedi kökenli iki yönetmen Phil Lord ve Chris Miller’ın, Han Solo filminin yönetmen koltuklarından filmi “fazla komik” yaptıkları gerekçesiyle kovulmasıyla zaten, Disney ve Lucasfilm’in ne yaptıklarını bildiklerine olan güvenimiz sarsılmıştı. Treworrow’un Episode 9’dan ayrılışı güven problemlerimize tuz ekti, yarayı dağladı.
Biberi beraberinde getiren ise Treworrow’un yerini alacak yönetmen seçimi oldu. Çünkü J.J. Abrams‘ın yönettiği Star Wars: Force Awakens en optimist gözlerde bile ‘vasat’ olarak değerlendirilirken Lucasfilm, Episode 9’un yönetmenliğini üstlenecek yeni ismin Abrams olduğunu duyurdu. Tilki dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına geldi anlayacağınız. Bu seçimle Lucasfilm’in, dolayısıyla Disney’in neyi hedeflediğini anlamak güç. Hala güçlü isimlerle çalıştıkları intibasını vermek istiyorlarsa; Abrams, Force Awakens öncesi uygun bir isim olabilirdi ama artık adını Star Wars çevresinde kötü dileklerle andırdığı ortada. Eğer karar daha bencilce verilmişse ve stüdyo kendisine 2 milyar dolar kazandıran filmi yöneten isme dönüş yapmayı tercih etmişse de; stüdyoya milyarları kazandıranın Abrams’ın film yönetimi değil, Star Wars gibi bir ismin geri dönüşü ve çok inatçı bir reklam kampanyası olduğunu biz oturduğumuz yerden bile anlayabiliyoruz. Stüdyo bileklerime pranga vurduğundan böyle oldu, tarzında tatsız bir açıklama yapmadığından Force Awakens’ın bütün yıkıntılarını sırtına yüklenen Abrams, 2 milyar doları kazandıracak kitleyi sinema salonuna sokabilecek dikkati çekemeyecektiri. Aksi gibi şimdiden ciddi çekincelere yol açıyor.
J.J. Abrams seçimine karşı duyulan çekinceler haksız çekinceler de değil. Her ne kadar Force Awakens’ın yapım sürecinde de dile getirilmeyen stüdyo baskıları olduğunu tahmin etsek de filmin bu kadar kötü olmasının tek mesulu stüdyo değil. Abrams üçüncü üçlemenin ilk filmindeki tarzıyla Star Wars’ın yenilikçi büyüsünü yakalayamadığını bizlere göstermişti. Karakterler umulanın aksine tek boyutlu, atmosferse görüntüsüne rağmen sürükleyicilikten uzak duruyordu. Senaryo tatmin edici doygunluğa erişemiyor, bu tip hataları görmezden gelmemize yardımcı olacak hiçbir farklılık da sunulmuyordu. Sinema salonundan çıkan hemen herkes bir New Hope öykünmesi izlediğinin farkındaydı ve bu başta göz boyamaya yetse de zamanla o boyalar yaşlarla ıslandı ve yok oldu. Şimdi geriye dönüp bakıldığında Force Awakens’a dair hatırlanan şeyler hala satılmakta olan oyuncaklar ve benzeri yan ürünlerden ibaret. Bu hal ne yazık ki stüdyo kaynaklı olduğu kadar yönetmen kaynaklı da bir hal ve şimdi bu halin sorumlularından biri olan Abrams serinin başlangıcından sonra finalinin de sorumluluğunu üstlenmiş durumda. Üzgünüz ama bu seçim dışarıdan, hastaya yavaş bir ölüm verme çabası gibi duruyor. Birilerinin bu yavaş ölümün acısız olmadığını fark etmesi lazım. Çünkü bu şekilde bir nesil bir değerini kaybederken daha genç olanı büyük bir değeri çok yanlış tanıyor.
Elbette böylesi radikal bir değişim beraberinde başka değişiklikleri de getirdi, getirecek. Mayıs 2019’da yayınlanması beklenen Star Wars Episode 9’un yayın tarihi Aralık 2019‘a itildi. Önümüzdeki ocak ayında çekimlerinin başlaması planlanan filmin, ilk yayın tarihinde izlenmeye hazır olması için 1 yıldan biraz fazla bir süresi olacaktı. Yönetmen değişikliği ve onunla beraber değişmesi beklenen senaryo bu kadar kısa bir süreyi kaldıramayacağından bu erteleme anlaşılır bir erteleme.
Biz yeterince konuştuk, gerginliğimize de haklı gerekçelerle pek hakim olamadık. Ne dersiniz, Star Wars’ın helvasını kavurmaya başlasak mı?