Toplanın, toplanın değerli geekler, oyuncular ve uzayın sonsuz karanlığında kaybolmak isteyen tüm o güzel insanlar; Starfield sonunda çıktı! İnsanı gerim gerim geren bir bekleyişin sonunda çıktı ama geç olsun güç olmasın. Hem beklentilerimiz doğrultusunda hem de bizleri biraz da şaşırtarak çıktı. Oblivion’dan Skyrim’e ve Fallout 3’ten Fallout 4’e geçişte ne kadar değişim olduysa, Bethesda içinden çıkan yepyeni bir oyundan beklediğimiz yeniliklerle bizlerle buluştu ama yaşanması istenen bu değişimler için ilginç bir şekilde farklı pazarlıklar yapıldı, önemli tavizler verildi.
Sizlere burada enine boyuna oyunun başarısını, yaptıklarını, yapamadıklarını ve yapmamayı seçtiklerini konuşmak isterdim ama oynayabildiğim üç günlük zaman diliminde maalesef daha tüm bunları konuşacak kadar bir deneyim elde edemedim. Yine de oyunun içine ne kadar gömüldüğümü anlatabilmek için bu koskocaman bilim kurgu gibi bilim kurgu evreninin içinde nasıl karakterlerle her tarafı gezip görebileceğinizi şöyle bir anlatmak isterim.
Starfield sizin farklı rollere girmenize fırsat tanıyor mu?
Evet. Klasik Bethesda yapımlarından çok farklı bir yapıya sahip olsa da Starfield bir uzay rol yapma oyunu olmanın getirdiği sorumlulukların altından rahat rahat kalkıyor. Oyuna başladığınız gibi bu durumu hemen fark edemiyor olsanız da sizi alıp götürecek o akışın içinde eminim ki hiç beklemediğiniz bir kişi olarak derin karanlık denizde yaşamınıza devam edeceksiniz.
Örneklerle ilerleyelim efendim.
Kamyoncu
Bu doğru, Starfield sizin bir kamyoncu olmanıza izin veriyor. Aslında kamyon değil, uzay gemisi sürüyorsunuz ama benim gemimi bir görseniz, şehirler arasında ilerleyen o tırlardan çok da bir farkı olmadığını hemen anlarsınız. Sivri dilim, belimdeki tabancam ve başıma konulmuş bir ödül ile Han Solo’yu aratmayan bir uzay serserisi olarak tanıştığım karakter, belli ki o hayattan çok yorulmuş olacak, evinin borcunu ödemek için oradan oraya kargo yükleri taşıyıp duruyor.
Önce üç bavuldan daha fazlasını taşıyamayan dandik bir hurda ile yola çıksa da evinin borcunu kapattıktan sonra yine sabırla biriktirdiği parasıyla yeni bir gemi aldı. Gemisine eklediği iki üç konteyner ve bunları taşıyabilecek motorlar da elde ettikten sonra hayatına aynı şekilde devam etti. Üç günlük oynanışa denk gelen zamanda “Cenko” hâlâ uzay tırları sürüp kargo taşıyor, hayatından da çok memnun. Peşinden gelen kafa avcıları ise o kadar memnun değil.
Benden kovboyluğu, serseriliği söküp atan oyun insandan neleri neleri alır…
Esnaf
Bir rol yapma oyununun niteliğini belirleyen en önemli öğelerden birisi de o dünyanın içinde oyuncuya bir esnaf olma konusunda serbestlik tanınıp tanınmadığıdır demiştim önceki yazılarımdan birinde. O zaman basit bir soru soruyoruz: Starfield içinde sizin bir esnaf olmanıza izin veriliyor mu? Bakalım hemen;
Gastronomi denen bir yetenek var, beslenme denen bir yetenek var, ticaret denen bir yetenek var. Bu yeteneklerle ürünler ortaya koyabiliyor, satış yapabiliyor ve kuracağınız dükkanlarda insanlar çalıştırabiliyorsunuz. İster burger yapın, ister ekmek yapın, ister tantuniler satın. Oyunda yoğurt ve kefir gibi güzel şeylerin de olduğunu söylemem gerekir, yani pişirdiğiniz o lezzetli ürünlerin kuru kuru gitmeyeceğinden de emin olabilirsiniz.
Borç Tahsildarı
Doğrudan dünyadaki etkileşimlerle sağlanan bir unsur olsa da bu deneyimi yaşadığım o kısa süre içinde yapmaktan inanılmaz keyif aldığım etkinliklerden birisi oldu. En namussuz haydutlardan en masum kahramanlara kadar, evrende herkes borç içinde boğuluyor. Takdir edersiniz ki sonsuz kozmos içinde bankaların bu borçları takip edip toplama gibi bir eylemi verimli bir şekilde gerçekleştirme gibi bir imkânları da yok. E bu noktada devreye fırsatlardan yararlanabilen daha yetkin kişilerin, yani sizler gibi insanların girmesi gerek. Hoş bir iş olmayacak ama tabii hiçbir iş hoş değil.
Kaşif
Hayır hayır hayır; burada Kristof Kolomblardan, Amerigo Vespuccilerden veya Piri Reislerden bahsetmiyorum. Bayağı devlet adına gezegenlere gideceksiniz, iki üç rapor yazacaksınız; bitkileri, hayvanları, yer şekillerini not alacaksınız. He arada sırada uzay korsanlarına, kaçak askerlere veya düşmüş gemilerden sağ kalan zavallılara rastlayabilirsiniz, artık o da işinizin gereklilikleri.
Taksici
Şaka yapmıyorum, sizden insanları götürmenizi isteyecekler. Merak etmeyin, kaçak bir durum yok. Her şey yasal, en azından şu ana kadar gördüğüm kadarıyla. İyi para veriyorlar, basit iş yapıyorsunuz, tabii eğer peşinize uzay korsanları düşmezse. Fiyatları siz belirlemiyorsunuz, önceden belli oluyor. Güzel iş, yapılır.
Kelle Avcısı
Yok ben namuslu bir hayat istemiyorum; boynum vurulsun, radyasyon yiyeyim, uzay boşluğunda patlayayım diyorsanız silahların, lazerlerin, korsanların, yaratıkların ve sonu gelmez bin bir türlü tehlikenin sizi beklediği bir rol her zaman sizler için orada duruyor. İster kellesine ödül konmuş haydutların peşine düşün ister millete dadanan korsanları avlayın ister terk edilmiş gezegendeki bütün serseri üslerini teker teker basıp yağmalayın, seçim size ait. Güvenlik güçlerinin altında, yanı başında veya karşısında da savaşabilirsiniz. Çıldırın.
Değerli dostlarım, Starfield içinde hâla dilediğim kadar vakit geçirememiş olsam da oyunun dünyasının beni büyük bir keyifle bu kadar fazla ayak işi yapacak kadar çekmiş olması, bilim kurgu bilim kurgu kokan bir evrenin çok rahatça bir parçası olabileceğimi hissetmem ve aman evren tehlikede, kaderimde büyüklük var, yok oğlum yok babam esarette demeden kafama göre takılmaktan, yaşamaktan, öylece var olmaktan bu kadar fazla zevk almam bu oyunu her gün biraz daha sevmemi sağlıyor. Zaten Game Pass içinde de var, dilediğiniz gibi oynayabilirsiniz.
Peki, kim olarak oynamak istiyorsunuz? Ve lütfen sonrasını da anlatın, kim olarak devam ettiniz?