Arrow ve Flash’i izlemediğimi, o iki dizinin de beni açmadığını zaten biliyorsunuzdur. Fakat ne hikmetse, ilk bölümü sızınca bir göz atmak adına şöyle bir incelediğim Supergirl’den daha umutluyum. Umutlu olmak için zerre sebebim yok, ilk bölümde gördüğüm herhangi bir şey bana bu yönde bir pozitif emare göstermiş değil; ama niyeyse takvimime işaretledim, dizi başlayınca illa ki bir izleyeceğim. Sebebini pek izah edemiyorum.
Hatta izah etmeyi bırakın, Supergirl ile açıklanan her şey biraz daha bu yöndeki kararımı sorgulamama sebep oluyor. Mesela geçtiğimiz günlerde dizinin ana kötülerinden birinin Red Tornado olacağı, bunun da T.O. Morrow karakteriyle birleştirileceği açıklanmıştı. İki karakter de bence bir diziye bakıp “vay arkadaş” dememize sebep olacak şeyler değiller. Kötü karakter olarak seçilebilecek onca şey varken buna yoğunlaşmış olmaları da hayra alamet değil, ama yine de sineye çektim.
Garip bir şekilde, şunu da sineye çekiyorum. Red Tornado’nun resmi ilk defa yayınlandı. Yanın da DC şöyle bir açıklama iliştirdi: “Dünyanın gördüğü en gelişmiş android olan Red Tornado, bilim adamı T.O. Morrow tarafıdnan Amerikan ordusu için nihai süpersilah olarak geliştirildi. Kısa süre içerisinde bilincini kazandı ve National City’ye, aynı zamanda da Supergirl’in en umursadığı kişilere ölümcül bir tehlike teşkil etmeye başladı.”
Tamam da, bu kılıkla mı? Supergirl’in ilk bölümünü yazarken, efetklerin genel olarak yer yer güdük kaldığını zaten söylemiştik, belli ki bu güdüklük süper kötülere de yansıyacak. Zerre başarılı bulmadım, bu tip boyamaları giydirmeli karakterlere de TV bütçesiyle niye kalkıştıklarını hâlâ anlamıyorum. Daha insancıl düşmanlar bulabilirlerdi sanki, Legends of Tomorrow ve Vandal Savage örneğinde olduğu gibi. Yani af buyursunlar ama, beş yıldır öğrenemiyoruz, TV dizilerinde süper kostüm pek olmuyor be…
