Bunun olduğuna inanamıyorum.

Gerçekten bunu gördüğümüze inanamıyorum. Her şeyin, her şeyin ardından Terry Gilliam’ın bu filmi bitirdiğine inanamıyorum. Bir insanın yirmi yedi sene önce ürettiği bir vizyonu gerçekliğe dönüştürmek için selden fıtığa, jet uçuşlarından sigorta belasına, kanserden vefata, son olarak da davadan inmeye kadar akla gelebilecek ve gelemeyecek her engeli elinin tersiyle itip çalışmaya devam etmiş olduğuna inanamıyorum. Bütün bu teferruatın ve trajedinin nihayetinde, insanlık olarak The Man Who Killed Don Quixote‘den sahneleri izleyebiliyor olmamız en hafifiyle, tarihi bir andır.

Bu yukarıdaki ilk klip. Filmin başrolleri Adam Driver ve Jonathan Pryce‘ı görüyoruz.

Bu ikinci klip. Burada da ikilinin ilk tanışma anlarına bir flashback yaşanıyor.

Bu da üçüncü klip. Burada da sanırız kendisini Don Kişot sanan Javier’in kafasında gerçeklik yorumları el değiştirmeye başlıyor. Film de bunun üzerine ilerleyecek gibi gözüküyor, yani Javier kendisini Don Kişot sanmakta ve bu sanrı da Adam Driver‘ın karakterinin daha geleneksel gerçeklik yorumuyla çakışmakta, bu iki yorum birbiriyle kesişmekte ve birbirinden belki de bir şeyler öğrenmekte. Bilmiyoruz. Bilmek de istemiyoruz. Bu filmden teori çıkartmaya çalışmak, fragman ya da kliplerden filmi anlamaya çalışmak ayıp olacakmış gibi hissediyoruz.

Film 19 Mayıs itibariyle Fransa’da vizyona girecek. Bakın gerçekten şaka yapmıyorum, bu haberi görür görmez aklımın bir köşesinden “Lan birikimleri yakıp Fransa bileti mi alsam” diye geçirdim. Cumartesi günü için, günübirlik, illa Paris olmasına da gerek yok. Sırf bu filmi sinemada izledim diyebilmek için. Çünkü Amazon Amerika dağıtımcılığından çekildiği için, Fransa dışında bir yerde vizyona girip girmeyeceği belli değil. Cannes’ı kapatacak gibi, ama o da eski dağıtımcının açtığı davanın sonucuna bağlı. Tek kesin olan şey filmin Fransa’da vizyona gireceği şu an. Bu kesinlik de az bulunan bir şey filmin hikayesinde…

Daha önceden akıl almaz çekim sürecinde yaşananlara dair bir belgesel çekilmişti Lost in La Mancha adında. Aynı ekip şimdi ikinci belgesellerine de hazırlanıyor. He Dreams of Giants adını taşıyacak olan belgesel, Gilliam’ın filmi bitirme sürecinde kafasında geçenlere odaklanacak. Yani öyle bir film ki bu sevgili geekler, filmin çekim sürecinden iki farklı film çıktı. Ve eminim on sene, yirmi sene sonra üçüncüsü, kırk sene sonra dördüncüsü de çekilecek. Çünkü gerçekten öyle mitolojik bir hikaye oldu The Man Who Killed Don Quixote’ninki..

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.