The Last of Us, oynamaktan gurur duyduğunuz oyunlardan biriydi; eminim oyuna değmiş veya oyunun dokunduğu kiminle konuşsanız böyle söyleyecektir. 2013 yılında Naughty Dog stüdyosu tarafından geliştirilip Sony tarafından piyasaya sürülen gizlilik-aksiyon oyunu duygulandırıcı hikayesi ve iki başrolü Joel ve Ellie arasındaki dudak uçuklatan dinamik ile aklımızı başımızdan almış, çıktığı senenin de belki de en iyi karşılanan oyunu olmuştu. Ki anımsatalım, GTA V ile aynı yıl çıktı bu oyun…
Hikaye odaklı olup da başarı elde eden her video oyunu gibi The Last of Us için de bir film uyarlaması konusunda adımlar atılmaya başlandı. Oyunun haklarını elinde bulunduran Sony’nin aynı zamanda bir film bölümü de bulunduğu için, proje çok daha hızlı ilerleyebilirdi elbette. Daha da önemlisi, dışarıdan adam getirmeye de gerek yoktu. Sony, filmin senaryosunu oyunun da yazar ve yaratıcı direktörlerinden Neil Druckmann‘a teslim etti. Druckmann bir metin yazdı. Verdi.
Şimdi ise o metin filme çekilmesin diye dua ediyor.
“The Last of Us filminin senaryosu üzerinde çalıştım. Film direkt bir uyarlama olacaktı. Şimdi, üzerinden biraz vakit geçti ve dönüp bakınca ‘Umarım bu film yapılmaz’ diyorum. O dünyada yapılacak bir şeyler belki vardır; başka karakterlere odaklanabilirsiniz, ya da başka bir zaman dilimine. Ama benim için, ve biliyorum ki hem Naughty Dog hem de hayranlarımızın pek çoğu aynı şekilde düşünüyor, Nathan Drake Nolan North’tur, Ellie Ashley Johnson’dır ve Joel Troy Baker’dır. Başka birini o rolde görmek insanın dengesini şaşırtır.”
Druckmann burada Naughty Dog’un iki büyük hikaye odaklı serisi Uncharted ve Last of Us‘ın başrollerinden söz ediyor. Vurgusunu yaptığı şeyde de haklı. Hatta ekstra haklı, zira iki oyunun da başrol performansları sadece sesle icra edilmiyor. Özellikle The Last of Us, özel bir mo-cap setinde Ashley Johnson ve Troy Baker’ın göz göze, diz dize performanslarıyla ilerledi. Bu da oyunda hissediliyordu. İki aktör de çok yetenekli olduklarından role izlerini bıraktılar, ancak iki aktör de fiziksel olarak rollerine hiç benzemediklerinden sinema uyarlamasında yer alamazlar. Bu bakımdan biz de Druckmann’a katılıyoruz. Ya siz?