2012 yılında çıkan The Raid ve büyük ölçüde onun 2014 tarihli devamı The Raid 2, yakın sinema tarihimizin en büyük sürpriz hitlerinden biri desek; herhalde çok yüksek doz bir abartı uygulamış olmayız. Galli bir yönetmenin, Endonezya menşeli bir prodüksiyon ile çektiği film yaklaşık 1 milyon dolara çekilmiş Toronto uluslararası film festivalinde gala yapmış, sonra da oradan başını alıp yürüyüp gitmişti. Toplamda 10 milyon dolara gişe yapan film, çok kısa sürede tarihin en iyi aksiyon filmlerinden biri olarak anılmaya başlamıştı ki, bu tabir bugün devamı için de geçerli bir biçimde kullanılmaya devam ediyor.
O yüzden bir noktada Hollywood’un meseleye salça olmasını bekliyorduk. O salçalık müessessi bugün cümlemize malum oldu. XYZ Films isimli bir prodüksiyon şirketi, Twitter üzerinden filmin bir yeniden hayal edilişini çekeceğini duyurdu. Orijinal filmin Galli yönetmeni Gareth Evans projeyle uzaktan yakından alakalı bir rol edinmeyecek gibi gözüküyor. Filmin yapımcılığı ve yönetmenliği Joe Carnahan’e teslim edilmiş. Başrolde de Frank Grillo oynayacak.
İsimler bir çağrışım yapmadıysa, tanıtalım. Frank Grillo pek çoğunuz için aşina bir ad olsa gerek aslında, zira Amerikalı aktör Marvel Cinematic Universe’in iki filminde Crossbones karakterini canlandırdı. Ekranda gözüktüğü anlarda kalas karizmasıyla iyi bir iş kotardı, 90’lara yetişmiş olsa sağlam bir aksiyon yıldızı olabileceğinin de emareleri vardı; ama tek başına nasıl film kaldırır onla ilgili de bir fikir vermedi. Joe Carnahan’in özgeçmişi ise vasatımsı aksiyon filmleriyle dolu: Narc, Smokin’ Aces, The A-Team… Carnahan en son Uncharted oyununun uyarlamasıyla da anılıyordu.
Filmin iyi olma ihtimali bizce epey düşük. Gerçekten. Hollywood bu tip dünya sineması hitlerini bazen aşırı iyi uyarlayabiliyor (The Departed, Let Me In, The Girl wth the Dragon Tattoo) ama bir yandan hüzün hikayelerine de rastlamak çok mümkün. Genelde bu noktada belirleyici olan şey sinemacı oluyor, Carnahan de maalesef bu konuda rahatlatıcı bir kariyere sahip değil. Kalmış ki, The Raid 3 de yolda yani. E bu tip filmleri zor izlediğimiz 90’lı yıllarda da değiliz. Ne gerek var?
