Yeni bir Geek Dosya konusuyla yeniden karşınızdayız sevgili dostlar! İlk girişimlerimizin meyvesi olan “korku sineması” ve “İtalyan çizgi romanları” gibi konulardan ilerlettiğimiz tatlı dosyalarımıza bu sefer daha farklı alanlarda devam ediyoruz. Benim için belki de hem çok kolay hem de fazlasıyla zor olabilecek bir konu olacak bu ay ele alacağım mesele: Shakespeare.
Bu ayki konumun Shakespeare oluşu beni her anlamda mükemmeliyetçilikte sınırlarımı zorlamaya itecek diye düşünüyorum. Doğrudan bölümümün en ağır taşlarından biri olarak eserlerini incelediğim bu sanatçının henüz tillahı olduğumu iddia etmiyorum elbette; ama biriken bilgilerimle sizlere bir şeyler sunabileceğim konusunda kararlıyım, evet.
Dört hafta sürecek Shakespeare maceramızda sizlere elimden geldiğince bu adamı farklı açılardan tanıtmaya, tanıyorsanız da değişik pencerelerden bakmaya davet edeceğim. Ne dersiniz, bu haftaya direkt olarak geek damarlara verilen bir serumun Shakespeare dozuyla başlayalım mı? Doctor Who’nun The Shakespeare Code bölümüne uzun bir atlama yapalım hadi!
Bu bölüm hakkında YouTube kanalımızda halihazırda bulunan Doctor Who muhabbetlerine de bir bakımak isterseniz, sizi şu linkten bizimkilerin yirmi dakikalık konuşmasına ulaşabilirsiniz.
İlk Not: Bir önceki dosya konumda da, verdiği dersler sayesinde malzeme çıkarabildiğim Buket Akgün hocama buradan tekrar teşekkürler iletiyorum. Zira her ne kadar bir Doctor Who bölümü olarak herkesin hatırında yer alsa da, kendisinin analizleri ışığında daha detaylı bilgilere erişebildim. Kucak dolusu sevgiler!
TARDIS’le Shakespeare Döneminde
- Hangi Dizi?: Doctor Who (modern seri)
- Kaçıncı Sezon?: Üçüncü sezon, ikinci bölüm
- Bölüm Adı Ne?: The Shakespeare Code
- Hangi Doktor?: 10. Doktor (David Tennant)
- Hangi Yol Arkadaşı?: Martha Jones (Freema Agyeman)
- Bölüm Yazarı Kim?: Gareth Roberts
- Asıl Düşman Kim?: Carrionitelar
- Hangi Zaman Diliminde?: Kraliçe Elizabeth İngiltere’si, 1599
Neden Kayda Değer?
The Shakespeare Code, Doctor Who modern seri boyunca ikinci defa bir yazarı/şairi gördüğümüz bölüm özelliğini taşıyor. İlk sezonda Christopher Eccleston’ın 9. Doktor‘u ve Rose Tyler ile beraber Charles Dickens‘ın dönemine yaptığımız o yolculuktan sonra ilk defa bir başka yazarı konu edindi dizi.
Bölümü düz bir izleyici olarak kırk beş dakika boyunca seyrettiğinizde alacağınız hazzın, detayları ve çok ince ayrıntıları bildikçe artacağını söylemezsek fazlasıyla haksızlık etmiş oluruz dizimize. Doctor Who, zaten İngiliz kültürünün önemli bir parçası haline gelmiş uzun soluklu bir diziyken, bir yandan da bu tür kültür ögelerini işliyor oluşuyla oldukça başarılı bir yapım niteliğinde aynı zamanda.
Uzay-Zaman Paradoksları
Gerek kendi konusuna göre işlenen kuralların tutarlılığı ve gerekse de tarihi olayların bu maceralarla çakıştığında aslında hiç de mantıksız olmayacak şeylerle sonuçlandığını gözler önüne serebiliyor Doctor Who. Yüz yıllar önce yaşanan bir olaya neden olan şeyin aslında çok daha farklı açıklamalara sahip olduğunu görmek inanın bizi çok heyecanlandırıyor. Ne gibi mi? Mesela Shakespeare’in o meşhur sözlerinden çoğunu 10. Doktor yardımıyla bulduğunu söylesek? Ki işin en güzel yanı da burada zaten: Doktor’umuz Shakespeare’in bu ünlü laflarını ileriki yıllarda okuduğu eserleri sayesinde biliyor. Kafa karıştırıcı olabilir ama bir o kadar da paradoksal bir mutluluk. Uzay-zaman kavramı çok farklı bir şey, akıl almıyor adeta!