Cartoon Network’ün belki de Lost-vari bozdu geyiğine vurduktan sonra çıkardığı en başarılı şeylerden biri Adventure Time. Çizgi film ve animasyon sektörünün yıllar geçtikçe biraz daha kötüye gittiğini düşünüyorum. Hayır, bu büyüyor oluşumuzla ya da artık yeni neslin yapısını anlayamamamızdan kaynaklanmıyor. Kat-i suretle hayır hem de.
Zamanında biz de çocukken, büyüklerimizin çok yanaşmadığı türden çizgi filmler olurdu. Ama gittikçe değişen şu günümüz dünyasında bakıyorum da, artık onlar da bu yeniliği kaldıramıyor. Hadi beni geçin, ben animasyon ve çizgi filmlerde takıntılıyım; kolay kolay vazgeçemem, ruhuma işlemiş. Ama hatırlıyorum da, oturup 402 Nolu Sınıf gibisinden şeyler izlerken annemin bir kere bile “Ne kadar saçma” dediğini duymadım. Çünkü değillerdi. Tamam, harika bir meyve kasasının içinden çıkan elbette bir iki çürük olacaktır, kabul. Gel gelelim, istisnalar kaideyi bozmaz değil mi? Evet, bozmaz. Şimdilerde o çürükler azınlıktan çoğunluğa geçişte, aslında çoktan geçti bile. İpin ucu kaçalı çok oldu. O asla gelmeyecek gemiyi beklerken, son nefesini veren çizgi filmlere sıkı tutunalım, olur mu?
Cartoon Network dedik, Adventure Time’ı andık, başarısından söz ettik. İzleyenler ya da ucundan kenarından takip edenler az çok bilir, gerçekten keyif veren bir seri kendisi. Jeneriğini her seferinde sıkılmadan mırıldanabileceğiniz bu sevimli on dakikalık bölümlerin, aslında güzel de bir temeli var.
Kahramanlarımız Finn ve Jack, Ooo Diyarı’ndaki en az gariplikteki canlılar. Gariplik derken, sahiden de öyle. Konuşan ve orası burası uzayan bir köpek, görüp görebileceğiniz en sıradan şeylerden biri.
Tuhaf canlılar dedik de farkındaysanız özel olarak insan kelimesini kullanmadık. Çünkü Finn, Ooo Diyarı’nda bilinen, sağ kalmış tek insan -tabii bu bilgi şimdi birtakım promosyonlar kaptı şu sıra. Zira Cartoon Network yapımcılarının verdiği bir habere göre Adventure Time: Islands mini-dizisi ile bu bilgileri pekiştirmemiz mümkün. Zira bu ek seri ile, aslında tüm insanlığın o yıkıcı savaş sonrası sadece saklanıyor olduğunu öğreniyoruz.
İzleyenlerin de bildiği üzere nükleer bir facia sonrası tüm insanların dünya üzerinden silindiği gibi bir gerçek var. Bu felaket sonrası da Ooo Diyarı, birtakım insansı yaratıklar ve radyoaktif canavarlar tarafından baskına uğruyor. E böylece de Finn, güvenlikleri için arayışa çıkan insanlığın son bireyi gibi bir konuma geliyor. Tabii son birey demek teknik olarak doğru olmasa da, seri boyunca uzun süredir gördüğümüz tek insan karakter oydu.
Cartoon Network’ün 30 Ocak 2017 tarihinde resmi olarak çıkarttığı bu Adventure Time: Islands serisi, kısaca aşağıdaki gibi bir hikayeye sahip:
“Aventure Time: Islands mini-serisinde Finn, Jake, BMO ve Susan Strong, Ooo Diyarı’nı yeni yerler bulabilmek için terk ederler. Bütün yol boyunca takım çalışmasının ön planda olmasının yanı sıra yeni yaratıklar ve yeni adalar keşfetmeleri de cabası.”
Yıllar sonra yitip giden bu dünyayı tekrardan kazanmak için, tüm insanlık büyük çaba içine giriyor tabii. Bu mini-serinin sonunda ise Finn kendi türünü terk ediyor ve Ooo Diyarı’nı keşfe çıkıyor. Zaten Adventure Time dizisi devam ettikçe, bu bahsedilen mini serideki Susan ve Frieda gibi diğer insanların da şova katılmaması işten bile değil. Gerçi, 2018’de finalini yapacak olan şovun, daha ne kadar devam edeceği de yürek burkucu bir şey ya… Hayırlısı.
Küçücük, minicik bir ek bilgi: Islands mini dizisi, Adventure Time’ın tüm sezonları boyunca araya sıkıştırılmış ikinci ek seridir. Birincisinin yedinci sezon döneminde yayınlandığı ve adının da Stakes olduğu bilinmekte.