Martin Scorsese, sadece usta bir sinemacıdan ibaret değil. Sinemada yarattığı vizyonuyla bir çağ açmış, 70´ler sinemasını değiştiren isimlerden biri olmuş ve birçok sinemaseverin de favorisi hâline gelmiş bir yönetmen o. Bu yılki Cannes Film Festivali‘nde gösterilen ve birçoklarının merakla beklediği kitap uyarlaması yeni filmi Killers of the Flower Moon, Leonardo DiCaprio, Robert De Niro, Lily Gladstone, Jesse Plemons gibi isimleri içeren oyuncu kadrosuyla izleyicileri şimdiden heyecanlandırsa bile özellikle kitabın konusunu az çok bilen meraklılara bambaşka bir kapı aralamıştı bile. Amerika´nin yerel halkının derinliklerine inen ve ucundan da olsa FBI´in nasıl kurulduğunu anlayacağımız yeni Scorsese filmi Killers of the Flower Moon, sadece bir suç öyküsü değil. Barındırdığı güçlü hikâyesinin yanında izlemeden önce “Bilsek iyi olur”, diyebileceğimiz detaylar mevcut.
Filmin çıkış tarihi olan 20 Ekim‘de giderek yaklaşmışken filme merakı olmayanları bile heyecanlandırabilecek detaylardan bir derleme yaptık. Buyurun, yeni Scorsese filmine dair bilmeniz gereken her şey:
Killers of the Flower Moon Ne Anlatıyor?
Film 1920`lerde geçiyor. 1. Dünya Savaşından sonra yıpranmış dünya popülasyonunun feleğinin giderek döndüğü, üst üste ekonomik buhranların yaşandığı Amerika topraklarında, dönemin ve de tarihin en büyük suçlarından Osage Nation üyelerinin katli, beyaz “Amerikalılar” Ernest Burkhart ve Amerikan yerlisi Lily Gladstone´un oynadığı bir başka Amerikan yerlisi Mollie Kyle arasında geçen romantizmin odağında gelişen bir suç öyküsü ile harmanlanarak izleyicilere aktarılıyor.
Fragmanlardan da anlayabileceğimiz kadarıyla bölgedeki petrol sebebiyle katledilen yerlilerin ve işgal edilen Osage Nation’ın sıkça görüldüğü ve cinayet kurbanlarının perspektifini oldukça güçlü bir yolla izleyebileceğimiz sanrısı içimi kaplıyor. Cinayet ve aşk ikileminde ilerleyecek bu epik dramın beyaz perdede ne kadar heyecan uyandırdığını Cannes’daki ilk gösterim reaksiyonlarından anlamak mümkün.
Oyuncu Seçimleri ve Dahası
Filmin geniş ve bir o kadar görkemli oyuncu kadrosu, yönetmenin isminden sonra göze en çok çarpan kısmı olsa gerek. Martin Scorsese’nin iki gözdesi olan Akademi Ödüllü iki dev oyuncu Leonardo DiCaprio ve Robert De Niro’nun ilk kez bir Martin Scorsese filminde bir araya gelecek olması bile filmi izlememiz için yeterli bir sebep gibi. Filmde Robert De Niro, DiCaprio´nun canlandırdığı Ernest Burkhart´in antagonist amcası William Hale’i canlandırıyor.
Geçtiğimiz sezon Akademi Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünün sahibi olan ve The Whale filmiyle ekranlara dönüş yapan Brendan Fraser da oyuncu kadrosunun bir parçası. Fakat özellikle yabancı basının en çok üstünde durduğu isim, canlandıracağı Molly Kyle gibi kendisi de bir Amerikan yerlisi olan Lily Gladstone.
Killers of the Flower Moon’un Yapım Süreci
Filmin yönetmenini herkes biliyor olsa gerek. Geçtiğimiz on yılda streaming platformlarının dönüşümünü usta yönetmenleri içine çekerek yapmaya çalışanların bir parçası hâline gelen Martin Scorsese’nin yeni filmi, Paramount Picture’un filmin Apple TV+ gösteriminden önce filmi sinema salonlarında gösterime sokmasının ardından Apple TV+ üzerinden yayınlanacak.
Bir önceki filmi The Irishman‘i Netflix’te gösteren yönetmenin yeni filmi Killers of the Flower Moon, Apple ve Paramount ortaklığında çekildi. Senaryosu ise daha önce Steven Spielberg´un filmlerinden tanıdığımız Eric Roth ortaklığında, Martin Scorsese ile birlikte ortaya çıktı. Leonardo DiCaprio’nun ayrıca yönetici yapımcı olduğu yapımın pazarlama dışı yapım maliyeti 200 milyon dolar bandında.
Killers of the Flower Moon’a Genel Bir Bakış
Daha önce de söylediğimiz üzere film bir kitap uyarlaması. Gazeteci David Grann’in 2017’de yayınlanan eseri, yılın en beğenilen kurgu dışı romanlarından biri hâline gelmişti. Osage County cinayetlerinin hâlâ Amerika’daki okullarda öğretilmediğini New York Times’taki haberlerden ve röportajlardan öğrendiğini söyleyen Martin Scorsese ise öykünün gücünün son derece farkında gibi. Bir anlamda Scorsese’nin ilk western‘i hâline gelen yapım; yönetmeni Leonardo DiCaprio ile altıncı, Robert De Niro ile ise onuncu kez bir araya getirecek. 3 saat 26 dakikalık süresiyle The Irishman‘in önüne geçip yönetmenin en uzun ikinci filmi olan Killers of the Flower Moon‘un müzikleri, zamanında Bob Dylan ile birlikle çalışmış ve bu yıl aramızdan ayrılan müzisyen Robbie Robertson imzalı.
2 Comments
Şu sinema fimlerinin “film sayılabilmesi” için 70 dakika kuralının olması gibi, bir üst sınır da olsa da 3 saati geçemeseler; geçerlerse mini dizi sayılsalar filan. 3 saat bile çoğu zaman değmiyor, sünüyor filmler de hadi yine neyse. İnsan izleyecek bunu, biraz daha derli toplu çek Scorsese. :/
Bazı filmlerde, özellikle uzun romanlardan uyarlama olanlar, için de 3 saat olsa keşke yetmemiş diyebiliyoruz. Ancak orijinal senaryoların veya çok girintili çıkıntılı fazla fazla katmanlı evrenlerde geçmeyen ya da biyografik olmayan kitapların uyarlamalarının en büyük problemlerinden biri sürelerinin gereksiz uzaması. Ben şahsen yönetmenlere uzun metrajda süre kısıtlamasını yapılmasını doğru bulmasam ve bu konuda serbest bırakılmaları gerektiğini savunsam da bir filmin ihtiyaç süreden daha az daha fazla süreye sahip olması sinirlerimi bozmuyor değil. Gerçi bu Scorsese. Yine süper iş çıkardığından zerre kuşkum yok. Akademi de zaten gelecek yıl Best Picture’ı neye vereceğini şimdiden biliyor (gerçi artık ne kadar önemli şu Oscar zımbırtısı o da tartışılır).