Bir adet Spider-Man: Homecoming fragmanı düştü piyasaya. Na şöyle.
Şimdi muhabbet etmek isteyen varsa gelin üzerine konuşalım. Evveliyatla söylemek lazım, filmin esas derdi iyiden iyiye ayyuka çıkmış vaziyette. Öyle ki, “lan fragmanda bütün filmi anlattılar” kıvamından iki adım gerideyiz. İşte Spider-Man var, bu genç kardeşimiz Avengers olmak için hevesli. Iron Man var, Spidey’yi kolları kanatları arasına almış. “Güzel çocuk, iki rekat dur da bi iş öğren” diye abilik ediyor.
Okey, çiçek, zaten bir yere kadar beklediğimiz buydu. Genel hatlar dahilinde gördüğümüz her şey de çok okey bu arada. Görsellik leziz, Tom Holland mis, Robert yine çok Downey. Yaş olarak Spidey’yi buraya kilitlemek ve hikayenin derdini sadece o yaşta gelecek bir çömezlik hikayesine endekslemek de kağıt üzerinde çok doğru karar. Her yönüyle, çalışan bir film gelecek gibi gözüküyor. İşleyecek yani.
Yalnız buna bakıp bakıp, bir eksik hisseden olduysa; yalnız değilsiniz, bilin. Fragman boyunca kendimi hiçbir şeye coşamazken buldum. Siz de benzer bir coşkusuzluk seviyesindeyseniz, sebebi belki filmin değil, ama kesinlikle fragmanın yansıttığı toplama bilgisayar tipi hüviyet. Tam anlatabildim mi dediğim şeyi? İşlemci Iron Man 3’ten (“o zırh olmadan hiç bir şeysen, zaten hiçbir şeysin”), ekran kartı The Dark Knight Rises’dan (“Stark gibi zengin adamlar bizi umursamıyor“), anakart “kibirli bir kendini ispatlama arzusuyla işleri yüzüne gözüne bulaştırınca babası tarafından güçleri alınan kahraman tekrar efendiliği öğrenmelidir” şekli Thor model… E zaten bir de bunun son yirmi yılda çekilen altıncı Spider-Man filmi olduğu gerçeğini düşününce insan, iyice inceden hissizleşiyor.
Bakalım. Film Temmuz ayında gelecek. Siz ne diyorsunuz?