X-Men: Apocalypse, ilginçtir, 2016’da üzerimize yağacak süper kahraman filmleri arasından belki en az heyecan uyandıranı; ama aynı zamanda da hayal kırıklığına uğratma ihtimali en düşük olanı. Kimse filmden dünyasını değiştirmesini beklemiyor. Ama Bryan Singer ve X-Men isimlerinin yan yana gelmesinin açtığı belli bir kredi var. Sağlam oyunculuklarını bildiğimiz isimler de buna eklenince, biz bu civarlarda Apocalypse’in First Class ve Days of Future Past ile yüksek giden çizgiden inmeyeceğinden emin gibiyiz.
Sorun şu ki, Fox da bundan emin gibi. O yüzden, fragmana çok yüklenmemişler. Çok fazla easter egg, detay, gizem falan yok. Gayet efendi bir fragman. Biz de efendi gibi çözümlemesini yaptık. Şöyle oldu. Buyurun!
1. Jean Grey’in Kehaneti
Fragman direkt olarak Jean Grey’in kehanetiyle başlıyor. Daha doğrusu, Jean Apocalypse’in yaktığı bir olası geleceğe şahit oluyor. Burada üç önemli detay var. Birincisi, evet, Jean Grey kesinlike Xavier School‘da. İkincisi, Professor X “yok yok rüyadır canım o” dediğine göre, Jean’in güçlerinin tam sınırlarının farkında değil muhtemelen. Üçüncüsü de şu: Zaman skalası olarak Jean Grey’lerin bu filmde olması, karakterleri modern X-Men filmlerinde 50 yaşında yapıyor. Ama X-Men serisi devamlılık anlamında tutarlı olmayı bir beş film önce bıraktığı için, artık çok da takılmayalım bunlara.
2. Caliban’la Tanışalım
Arkada gördüğünüz keltoş arkadaş Caliban. Kendisi Apocalypse’in atlılarından biriydi aslında, burada öyle olmayacak. Caliban’ın gücü, aslında kendinden bir Cerebro olması. Herhangi bir mutantın yerini saptayabiliyor. Apocalypse’in adam bulmasına yardımcı olacak muhtemelen.
3. Moira’yı Hatırladınız Mı?
X-Men: First Class’te gördüğümüz Moira’yla burada tekrardan tanışıyoruz. Rose Byrne’ın canlandırdığı karakter muhtemelen Days of Future Past’in heyecanına fazla geldiğinden yedeğe alındı; ama bu filmde Xavier ile olan kıpslaşmalarının gazlanmasını bekliyoruz.
4. Mistik Bir Yanı Kalmadı
Mystique karakterinin artık esas hâliyle barışık olması gerekiyor. İki filmdir onu gördük yani. Yalnız, Jennifer Lawrence yüzü gizlenmeyecek kadar büyük bir yıldız olunca bu hikaye gelişimi de heba oluyor elbet. Çok da mavi görmeyi beklemiyoruz Lawrence’ı bu filmde. Zaten mavilik kotası da dolu…
5. Guten Tag, Herr Nightcrawler!
X2’de çok kısa üzerinden geçilip, bir kenara atılan Nightcrawler, inşallah bir daha öyle saçma sapan unutulmamacasına geri geliyor. Bildiğiniz gibi çizgi romanlarda Kurt Wagner, Mystique’in oğlu. X2’de buna atıfta bulunmuşlar, ama sonunu getirmemişlerdi. Burada ikisi de aynı filmde, aynı taraftayken, konuyu irdelerler mi? Yaşlar tam tutmuyor, ama biraz zorlasak olabilir gibi.
6. Jubilee De Geldi…
“90’larda çok popüler olup, sinemaya taşınması 2016’yı bulan karakterler” kuşağında bir sonraki kahramanımız Jubilee ile tanışıyoruz. Bilmeyenler için, Jubilee’nin gücü plazma fırlatabilmesi. Emma Frost’un Jubilee için “en güçlü mutantlardan biri, yalnız başkalarına zarar vermekten öylesiye korkuyor ki, gücünü sınırlıyor” demişliği var. Bu arada Jubilee’nin bir ara vampir olmuşluğu falan da var, ama o toplara hiç girmeyelim.
7. Mahşerin İlk Atlısı
Apocalypse, bu filmde yanına dört mutant alıp, onların güçlerini arttıracak. İlk safına kattığı mutant da Storm. Bu atlıların kaderiyle ilgili kafada bir soru işareti oluşması gerekiyor alsında, zira kötü adamlar, ama sonuçta değiller gibi de. Esas kötü değiller en azından. Ölümleri dramatik bir şey olacağından, normal bir filmde “hangisi ölecek?” diye teori üretebilirdik. Ama X-Men külliyatının, Days of Future Past sağ olsun belirgin bir sonu var. Storm hayatta, Angel hayatta, Magneto hayatta… Ama…
