5. The Darkness II
Listedeki Marvel/DC hegemonyasını kırsa kırsa The Darkness kırabilirdi. Yine bozuk plak gibi kendimi tekrar edeceğim ama The Darkness’ın iki oyunu da harika oyunlardı ve hakları bir türlü verilmedi. Ne satış, ne de eleştirel olarak. Yanlış anlamayın, bütün siteler ve dergiler 8-8.5 gibi notlar verdiler ama bize sorarsanız iki oyunun da (özellikle ikincisinin) 9’u daha rahat görmesi gerekiyordu.
4. Marvel vs. Capcom 2: New Age of Heroes
Buradaki mesele sadece hangi MvC oyununun listeye gireceğiydi. Biraz düşündükten sonra, her ne kadar ilk oyunun atari salonlarındaki heyecanı ayrı olsa ve MvC 3 gerçekten harika gözükse de, en vurucu olanının MvC 2 olduğuna kanaat getirdik. Sadece “Capcom’un en ünlü karakterleriyle Marvel evreni kapışıyor” deseler, gidip alırdık, ama o bir de üstüne gelmiş geçmiş en güzel dövüş oyunlarından biri olmayı başardı.
3. DC Universe Online
Eğer DCUO’ya hiç şans vermediyseniz, listenin bu kadar yukarısında ne iş yaptığını anlamayabilirsiniz. Fakat DCUO, seslendirmesinden grafiklerine, özelleştirme olanaklarından mekaniklerine kadar muhteşem bir MMO. Şakamız yok, şu an piyasada oynayabileceğiniz en iyi MMO’lardan birinin DCUO olduğuna kalıbımızı basarız. Özellikle de abonelik gerektirmeyenlerinden. DC evrenine adımınızı bir atın, söz veriyoruz pişman olmayacaksınız.
2. Spider-Man 2
Evveliyatla bir netleştirme yapalım, Spider-Man 2’nin gerçekten patetik seviyede olan PC sürümünden söz etmiyoruz. Bizim için gelmiş geçmiş en iyi ikinci süper kahraman oyunu olan konsol sürümü. Treyarch’ın, Call of Duty’ciler bozulacak ama, baş yapıtı budur. Yıllardır söylüyorum, söylemekten de utanmıyorum, gelmiş geçmiş en sevdiğim oyunlardan biri Spider-Man 2 ve bunun milyonlarca sebebi var, en başlıcası da, New York’ta ağ ata ata dolaşma işini daha iyi yansıtan tek bir Spider-Man oyununun olmayışı. Empire State’in tepesine tırmanıp, kendinizi aşağıya salardınız ve en yakın binaya ağınızı atardınız. Daha da iyisi, ancak Şam’da kayısı olabilir. Ki, o kayısı da zaten bir numarada yerini koruyor…
1. Batman: Arkham Asylum
Arkham Asylum’un sadece süper kahraman oyularını veya uyarlamaları değil, tüm oyun dünyasını kökten salladığını düşünüyoruz. Rocksteady’yi bir anda en sevilen stüdyolar arasına sokan oyun, bunu sadece iyi bir oyun olarak yapmadı, Arkham Asylum kelimenin tam anlamıyla bir devrimciydi. Metroidvania-vari bir oynanışı, ilk önce başarıyla Batman atmosferine yedirdi. Sonra, her köşeye Batman hayranlarını ihya edecek trivalar yerleştirdi. Ardından, muhteşem bir seslendirme ekibi toparladı ve en sonunda, final dokunuşunu gerçekten kusursuz bir dövüş sistemiyle yaptı. Arkham Asylum’un dövüş sistemi, herhangi bir oyunda gördüğümüz en iyisi. O ritmik mekanik, size hem harika kombolar çıkarttığınızda yaşadığınız şeyleri hissettiriyor, hem de o kombolara ulaştıran oyunlar kadar kafa (ve parmak) karıştırmıyordu. Arkham City de harikaydı, Origins ise tadımlıktı. Şimdi Arkham Knight ile Batman’in geri dönüşünü merakla bekliyoruz.